Türkiye'de vaka sayılarının artmasında ilk 5'e giren Diyarbakır'ın pandemi sürecindeki uygulamalarını değerlendiren Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, yapılan yanlış uygulamalara dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.
Vaka sayılarındaki artışın bölgenin bazı gelenek ve göreneklerine ara verilmediğinden kaynaklandığını belirten Şenyiğit, "Çok cana yakın insanlarız. Ziyareti, düğünlerde ve taziyelerde bir arada olmayı, acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaşmayı seviyoruz. Ama maalesef bu acılarımız, acılarımıza acı katıyor ve sevinçlerimizi de gölgeliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde vaka sayılarının artmasının en büyük sebebi toplu olarak yapılan bir araya gelmelerdir. Bunlar düğünler, nişanlar, sünnetler, taziyeler veya toplu verilen yemeklerdir. Eğer vakaların daha fazla artmasını ve gerçekten 2'nci dalganın olmasını istemiyorsak bunlardan uzak durmamız gerekir." dedi.
"Süper taşıyıcılar, herkese hastalığı bulaştırabilen insanlardır"
"Bana bir şey olmaz" mantığının toplumu en çok etkileyen hadise olduğunu söyleyen Şenyiğit, "Toplum içerisindeki süper taşıyıcılar, kendileri hasta olmadıkları halde herkese hastalığı bulaştırabilen insanlardır. Bunlar yanınıza oturduğunda ne ateşleri ne öksürükleri ne de göğüs ağrıları vardır. Ama bunlar her öksürdüklerinde, hapşırdıklarında veya aksırdıklarında dışarıya virüs taşımaktadırlar." ifadelerini kullandı.
"Aşı bulunana kadar acılarımızı ve sevinçlerimizi erteleyelim"
Toplu bulunulan ortamlardaki tehlikeye dikkat çeken Şenyiğit, "Bir toplu yemekte öksüren bir Covid-19'lunun varlığı 10 hasta demektir. Özellikle kapalı ortamlarda bir araya gelmekten kaçınalım. Aşı bulunana kadar acılarımızı ve sevinçlerimizi erteleyelim. Bu şekilde devam ederse acılarımıza acı katacağız ve sevinçlerimizi de gölgeleyeceğiz." şeklinde konuştu.
Coronavirüs tedavisinde kullanılacak aşıya ilişkin çalışmaların olduğunu ifade eden Şenyiğit, "Aşı ile ilgili önemli çalışmalar var. Aynı şekilde Türkiye'de de bu çalışmalar sürdürülüyor. Belki bir veya 2 ay içerisinde aşılar piyasaya verilebilir." diye belirtti.
"Diyarbakır ilk başlarda örnek gösterilebilecek yerlerden biriydi "
Diyarbakır'daki vaka sayısının Türkiye sıralamasında ilk 5'te yer aldığını hatırlatan Şenyiğit, "Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır çok sık geçen yerlerdir. İlk başlarda Diyarbakır çok iyi bir imtihan verdi. Vaka sayılarımız azdı, Türkiye'de örnek gösterilebilecek yerlerden biriydi. Bunu sorguladığımızda toplu bir araya gelmeler bizi yakan olaylar oldu. Bir diğeri ise maskeyi kullanımda ağız ve burnu kapatmaktan ziyade çenemizi kapatıyoruz veya dirseğimize takıyoruz." şeklinde konuştu.
"Virüsün temas yoluyla ortalığa yayılması ortalama 5 gündür"
Şenyiğit, "Covid-19 yüzde 80 ayakta geçirilen bir hastalıktır. Hafif üşüme, titreme ve öksürük olur, geçer. Ama her boğaz ağrısı çekene de 'virüslüdür' diyemeyiz." ifadelerini kullandı.
Covid-19 belirtileri durumunda test yaptırmanın ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Şenyiğit, "Bu vakalar dışında aynı zamanda hiçbir semptomu olmayan kişileri de vardır. Biz bunlara süper taşıyıcı diyoruz. Virüsün temas yoluyla ortalığa yayılması ortalama 5 gündür. Genel olarak 14 gün diyoruz ama vakaların yüzde sekseni 5 günde kendini gösteriyor. Öksürük, yüksek ateş, göğüs ağrısı, üşüme, titreme, kas ağrısı ve aşırı ishal gibi şikayetler durumunda muhakkak bir tıbbi sürüntü vermemiz gerekir. Mümkünse bu dönemde dışarı çıkmamamız, kendimizi izole etmeniz lazım." dedi. (İLKHA)