İhanet İçin Hangi Ülkeler Sıra Bekliyor ? (5+1) Mi?

Trump, "İki muhteşem dostumuz arasında tarihi barış anlaşması" sözleriyle BAE ile Siyonist’ler arasındaki sözde “NORMALLEŞME” adımını ilan etmişti.

Ekleme: 17.08.2020 12:48:58 / Güncelleme: 17.08.2020 13:38:48 / Dünya
Destek için 

Doğruhaber – Haber Yorum

Herkesin malumudur ki; bu tür anlaşmalar imza aşamasına gelene kadar iki ülkenin istihbaratları ve ilgili yetkilileri defalarca görüşür alt yapısını hazırlarlar.

Ancak BAE-Siyonist anlaşmasında öyle olmadığı söylenebilir.

Yani son birkaç yıldır yapılan bir alt yapı hazırlığı yok!

Doğrusu bu alt yapı çalışmasının 1970’lerden itibaren sürdüğü söylenebilir.

1967’deki Arap-Siyonist Savaşında Arap ordularının yaşadığı ağır hezimetten sonra özellikle “İleri görüşlü” olarak takdim edilen Enver Sedat “Bu iş böyle gitmez” diyerek Sovyet Bloğundan uzaklaşıp Batı eksenine yaklaşarak Siyonistlerle anlaşma yolunu seçmiş, Tel Aviv’e giderek Siyonistlerin meclisi Knesette bir konuşma yaparak samimiyetini taçlandırmıştı.

Camp David süreci ile başlayan bu sürece Arap ülkeleri önce “İHANET” deseler de “Sur’da bir gedik açılmış” ve açılan gedikten geçmenin yollarını araştırmaya başlamışlardı bile.

Siyonistler, Mısır’ı etkisizleştirdikten sonra1972’de de Ürdün ile benzer bir anlaşma yapmayı başardılar.

Filistin’e sınırı olan bu iki ülke saf dışı kaldıktan sonra sıra diğer Arap ülkelerine geliyordu.

Bir dönemin Filistin’lilerin direniş sembolü olan Yaser Arafat Arap Ülkeleriyle Siyonistler arasında gizlice sürdürülen ikili ilişkilerle ilgili olarak eseflenerek şöyle diyordu:

“Mikrofonlardan İsrail aleyhine atıp tutan neredeyse bütün Arap Liderlerinin onlarla gizlice görüştüklerini biliyoruz!”

Birkaç gün önce BAE’li yetkililerin imza aşamasına getirdikleri bu ikili ilişkilerin geçmişi o yüzden 1970’lere dayanıyor.

Zaten BAE ve onun gibi birkaç ülkenin OSLO İHANET ANLAŞMASINDAN beridir Filistin’lilere takındıkları “Barış karşılığında toprak!” dayatmasının bir nedeni de bu ilişkilerdeki samimiyettir.

Ancak bu anlaşmanın BAE ile sınırlı kalmayacağı, hemen akabinde basına sızdırılan başka ülke isimlerinden anlaşılıyor.

Basına düşen iki haber dikkat çekiciydi:

1-    “The Jerusalem Post'ta yayınlanan habere göre İsrail ile BAE arasında başlatılan diplomatik ilişkiler diğer ülkeler için bir deneme tahtası işlevi görüyor. Habere göre Suudi Arabistan, Katar, Fas, Umman ve Bahreyn iki ülke arasında varılan anlaşmanın önümüzdeki aylarda getireceği sonuçlara göre İsrail ile normalleşme adımı atmaya hazırlanıyor.”

2-    “İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, resmi yayın kuruluşu KAN'a yaptığı açıklamada, “Sudan ile normalleşme anlaşması pek yakında. Bu tarihi anlaşma belki yılbaşından önce bile imzalanabilir” ifadelerini kullandı

Hatırlanacağı üzere Sudan’da bir darbe yapılarak Siyonistlere karşı duruş sergileyen Ömer el Beşir cezaevine atılmış akabinde Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ilk kez 3 Şubat’ta Uganda'da Netanyahu ile görüşmüştü.

Yaşanan bu gelişmeler ışığında Ortadoğu’da son birkaç yıldır yaşanan olayları bir kez daha ele alıp değerlendirmek gerekir.

Mesela;

-Kaddafi’nin infazı

-Saddam’ın infazı ve Irak Ordusu’nun dağıtılması

-Mısır’da darbe ve Mursi’nin zindana atılması

-Sudan’da darbe ve Ömer el Beşir’in zindana atılması

-Fiilistin Direnişine destek veren Katar’ı işgal girişimi(Türkiye ve İran tarafından engellendi)

-Filistin Diasporasına ev sahipliği yapan Suriye’nin fiilen parçalanması

-Siyonistleri kuzey sınırında durduran Lübnan’da patlama…