Pütürge ve Doğanyol ilçeleri Ziraat Odası Başkanı Kürşat Ayaydın ile vatandaşlar, 24 Ocak'ta Elâzığ Sivrice Merkezli 6,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonrası yaşadıkları sorun ve sıkıntıları İLKHA muhabirine anlattı.
Yerleşim yerleri olmadıkları için birçok çiftçinin hayvanlarını satarak Malatya merkeze yerleştiklerine dikkat çeken Ayaydın, bunun hem Malatya'ya hem de ülke ekonomisine zarar vereceğini söyledi.
Devlet yetkililerinin, 2020 yılının 12'nci ayında kendilerine verdiği evlerin biteceği sözünü yerine getirmesini isteyen Ayaydın, kışın kar ve soğukla, yazın ise yılan ve akreplerle mücadele ettiklerine dikkat çekere bir kışı daha dışarıda geçirmek istemediklerini belirtti.
Yapılan evlerin 85 metrekarelik olduğunu, bu tür evlerin ancak 3-4 kişilik nüfuslu ailelere yetebileceğini dile getiren Ayaydın, bu evlerin kalabalık ve hayvancılık ile uğraşan ailelere yetmeyeceğine dikkat çekti.
Sürekli meydana gelen artçı depremlerden ve çadırlarda kaldıklarından dolayı çocukların psikolojilerinin bozulduğuna dikkat çeken Ayaydın, yaşadıkları sıkıntılarının giderilmesi ve evlerinin bira önce bitirilip kendilerine teslim edilmesi için hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu.
"2 bin 150 evin ağır hasar gördüğü ve yıkıldığı Pütürge'de sadece 208 konut yapıldı!"
24 Ocak Elâzığ Sivrice merkezli meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde Pütürge'de 2 bin 150 evin ağır hasar aldığını hatırlatan Ayaydın, "Bunların içerisinde çöken evler de oldu. Evlerimiz, altı ahır üstü de ev şeklinde olan ortak kullanım alanlarıdır. Tabi depremde hem ev hem de ahırlar zarar gördü. Tarımsal alanda da zarar gördük. Depremden sonra hükümetimizin yetkilileri geldi, ihtiyaçlar karşılandı. Allah kendilerinden razı olsun. Fakat ağustos ayına geldiğimiz bu süreçte Pütürge'de şimdiye kadar sadece 208 adet 2+1 ve 3+1 evler yapıldı. Ama mahallelerimizde (köylerde) yapılan hiçbir şey yok. Hala dilekçeler alınıyor, hala sorunlar var ve hala prosedürleri geçemedik. 2 ay sonra kar yağacak, çiftçilerimiz ne yapacak, ürünlerini ve hayvanlarını nereye koyacak?" diye sordu.
"Yerleşim yerleri olmayan birçok çiftçi hayvanlarını satarak Malatya'ya yerleşti"
Yerleşim yerleri olmadığı için birçok çiftçinin hayvanlarını satarak Malatya merkeze yerleştiklerine dikkat çeken Ayaydın, "Bu şekilde Malatya'ya gidip yerleşen bayağı çiftçimiz var. Tarımsal faaliyetlerini bitirdiler. Bu çiftçilerimizi bir daha Pütürge'ye getiremeyiz, çünkü evleri gelecek seneye kadar yapılamayacak, onlar da Malatya'da kendilerine bir düzen oluşturacak ve geri gelmeyecekler. Bu hem ülke ekonomimize hem Malatya ve Pütürge'mize zarar verecek!" diye belirtti.
"Çiftçilerimiz şehir hayatına doğru itilmeye başlandı"
Dün itibariyle vatandaşların evlerini boşaltmaları yönünde kendilerinden dilekçe alındığını aktaran Ayaydın, "Tamam boşaltalım da ahırımızdaki otumuzu, samanımızı, buğdayımızı ve hayvanlarımızı nereye koyacağız? Bunları satıp Malatya'ya mı yerleşelim, o zaman ilçelerde kim kalacak? Pandemi sürecinde gıdanın ve bir karış arazinin ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu gördük. Şimdi ise çiftçilerimiz şehir hayatına doğru itilmeye başlandı." diye dert yandı.
"Devletin vermiş olduğu '12'nci aya kadar evleriniz bitecek!' sözünün yerine getirilmesini istiyoruz"
Ayaydın, "Devletimizin bize vermiş olduğu '12'inci aya kadar evleriniz bitecek' sözünün yerine getirilmesini istiyoruz. 15 Temmuz sürecinde Malatya 7 şehit verdi ve bunlardan 4'ü Pütürge nüfusuna kayıtlıydı. Biz her zaman hükümetimizin ve devletimizin yanında olmuşuz. Hem iktidara hem muhalefete sesleniyorum! Çadırlarda kalan yeni doğan bebekler var, çiftçilerimiz var, hayvanlarımız var. Bunlar nasıl yaşayacaklar, geçimlerini nasıl sağlayacaklar?" diye sordu.
"85 metrekarelik evlerde bizim gibi kalabalık aileler nasıl yaşayacak?"
Sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması çağrısında bulunan Ayaydın, şöyle devam etti:
Lütfen evlerimiz ile ilgili sorunları bir an önce çözüme kavuşturun. Yapılan evler 85 metrekare olarak hesaplanıyor. Biz doğu kökenliyiz ve kalabalık aileleriz. 85 metrekarelik evler, 3-4 kişilik aileler içindir. Bizim gibi kalabalık aileler, bu evlerde nasıl yaşayacak, dışarıdan gelen misafirlerimizi nerede barındıracağız? 85 metre karelik evler bizler için ufaktır. Devletimizden isteğimiz, bu sorunları biraz daha hızlı bir şekilde çözmesidir.
"Bir kışı daha dışarıda geçirmek istemiyoruz."
Bir kışı dışarıda geçirdiklerini ve bir kışı daha dışarıda geçirmek istemediklerini belirten Ayaydın, "Sizin aracılığınızla hükümetimize ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum! Sayın Cumhurbaşkanım! Lütfen Pütürge ve Doğanyol'daki depremzedelerimizi bu kışın da dışarıda bırakmayalım. Çiftçilerimizin hayvanlarını satıp şehir merkezlerine göç etmesine müsaade etmeyelim." diyerek yaşanan mağduriyetleri dile getirdi.
"Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu!"
Yaşanan artçı depremler nedeniyle sürekli sallandıklarını dile getiren Ayaydın, "Geçen hafta bir günde 5.2, 4.8 ve 4.4 büyüklüğünde meydana gelen 3 depremle sallandık. 2 gün önce 3.8 ile sallandık ve her gün sallanıyoruz. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Nerede yaşayacağız, nerede barınacağız?" diye dert yandı.
"Kışın kar ve soğukla, yazın yılan ve akreplerle mücadele ettik!"
Pütürge'de 700'den 2 bin 100 rakıma kadar yerleşim yerlerinin bulunduğuna dikkat çeken Ayaydın, "2 bin 100 rakımlı yerlerde bir aydan sonra beton dökülemez, çünkü soğuktan dolayı donar. Çiftçilerimiz nerede yaşayacak, nerede kalacak? Çadır hayatı zordur. Kışın kar ve soğukla mücadele ettik, yazın da yılan ve akreplerle mücadele ettik. Küçücük çadırlarda 4-5 kişi barınmaya ve ısınmaya çalıştık. Bazı çadırlar, devrilen sobalardan dolayı yangın tehlikesiyle karşılaştı. Yetkililerden talebimiz, 12'nci aya kadar başımızı sokabileceğimiz evlerimizi bize teslim etmeleridir. Bize bu fırsatı verip sorunlarımızı dile getirdiği için İlke Haber Ajansı'na da teşekkür ediyorum." dedi.
Depremin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kimsenin kendilerini sormadıklarını ve perişan halde olduklarını belirten depremzedelerden Hacı Akdoğan, 2 ay sonra başlayacak olan kış mevsiminde nasıl yaşayacaklarını bilemediklerinden şimdiden kara kara düşünmeye başladıklarını dile getirdi.
"2 ay sonra kış geldiğinde ne yapacağız, çoluk çocuğumuzla burada nasıl yaşayacağız?"
Yıkıcı depremin üzerinden 7 ayın geçtiğini ve kimsenin kendilerini sormadığını dile getiren Hacı Akdoğan, "Hayvanlarımız ve yemleri dışarıda, perişan durumdayız. Biri gelip bizi bilgilendirmiyor, bir yol göstermiyor. 2 ay sonra kış geldiğinde ne yapacağız, çoluk çocuğumuzla burada nasıl yaşayacağız? diyerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. (İLKHA)