KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR

Malatya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinin ardından iyileşen ve Türkiye'nin ilk immün plazma donörü olan Gıyaseddin Bakır, hastalığı yenenleri bağışta bulunmaya davet etti.

Ekleme: 06.08.2020 11:22:39 / Güncelleme: 06.08.2020 11:22:39 / Güncel / Malatya Haberleri
Destek için 

MALATYA (AA) 

Malatya'da oturan 46 yaşındaki Gıyasettin Bakır, koronavirüse yakalandıktan sonra 12 gün tedavi gördü. Sağlığına kavuşmasının ardından taburcu edilen Bakır, Türkiye'de ilk kez immün plazma tedavisi uygulanan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine donör olması için davet edildi.

Bağışta bulunarak Türkiye'de yapılan ilk immün plazma nakline vesile olan Bakır, 56 yaşındaki Abidin Aybar'ın Kovid-19'u yenmesine ve hayata yeniden tutunmasına katkı sağladı.

Gıyaseddin Bakır, AA muhabirine, sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Oğlunun da Kovid-19 tedavisi gördüğünü anlatan Bakır, süreci oğluyla aynı odada kalarak kısa sürede atlattıklarını ifade etti.

Hastalık sürecinde büyük korku yaşadıklarını belirten Bakır, şöyle konuştu:

"Oğlumu her dakika gözlemliyordum. Daha sonra tekrar tahlil yapılınca oğlumun testi negatif çıktı. Benim de 12 gün sonunda testim negatif çıkınca çok şükür taburcu edildik. Kendimizden korkmaya başlamıştık. Acaba diğer hastalar gibi yoğun bakıma gidecek miyiz, solunum cihazlarına bağlayacaklar mı diye çok korktuk. Çok şükür rahat atlattık, daha sonra 14 günlük süreci evde tamamladık."

- "Ölüm endişesi yaşadım"

Gıyaseddin Bakır, tedavi gördüğü süreçte birçok kötü düşünceye kapıldığını, doktor ve hemşirelerin desteğiyle bu zorlu süreci atlattığını kaydetti.

Hastalık sürecinde birçok kişiden destek mesajı aldığını anlatan Bakır, şöyle devam etti:

"Bana bir şey olursa çocuklarım ne yapacak diye ölüm endişesi yaşadım. Herkeste olan korkuyu biz de yaşadık. Bu süreçte çok farklı şeyler düşünüyorsun. Ne oldu ne olacak diye zorluk çektim. Her an kötüye de gidebilirdik. Kötüye gidenleri de gördük. Doktorların, hemşirelerin çok büyük faydası var. Saat başı bizi kontrol ediyorlardı. Sürekli solunum, tansiyon kontrolü yaptılar, muazzam bir tedavi uygulandı, hepsine çok teşekkür ediyorum. 12 günlük süreci tamamlayıp eve döndükten sonra 14 gün boyunca kimseyle görüşmedim. Yemeğe bile çekinerek oturuyordum. Hastalıktan çıktım, acaba eşime, diğer çocuğuma bulaşacak mı diye mesafe koyuyordum."

- "Vatandaşlık görevimiz neyse onu yaptım"

Bakır, Türkiye'nin ilk immün plazma donörü olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Hastaneden kendisine bağışta bulunup bulunmayacağını sorduklarını belirten Bakır, şunları kaydetti:

"İnsanlara faydası olacak, bize de zararı olmayacaksa insanlık görevimizdir dedim. İnsanlık görevimi yaparak immün plazma donörü oldum. Bağışta bulunduğum gün sabah saat 8'de cihaza bağladılar ve ilk plazmayı verdim. Bağışladığım plazma birçok hastada kullanılmış, çok büyük başarı elde edilmiş, mutluyum. Vatandaşlık görevimiz neyse onu yaptım. Plazma bağışı için beni çağırdıklarında demek ki Allah'ın sevilen bir kuluymuşum diye düşündüm. Daha sonra hastalardan biriyle görüştüm, teşekkür etti bana, ben de 'geçmiş olsun' diledim. Çok şükür onların da durumları iyi. Allah sağlık sıhhat versin."

Hastalığa yakalanan vatandaşların taburcu edildikten sonra bağışta bulunmasını isteyen Bakır, hayat kurtarmanın anlatılmaz bir duygu olduğunu sözlerine ekledi.