TİHEK Başkanı Arslan: "İnsan ticareti dünyada en büyük üçüncü suçtur"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, dünyada 40 milyonu aşkın insan ticareti mağduru olduğunu belirterek, "İnsan ticareti, uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığından sonra dünyada en fazla yasa dışı gelir elde edilen üçüncü suç türü.'' dedi.

Ekleme: 29.07.2020 17:56:27 / Güncelleme: 29.07.2020 17:56:27 / Güncel
Destek için 

ANKARA (AA) 

Arslan, TİHEK heyetiyle İnsan Ticareti Mağdurları Sığınma Evini ziyaret etti. Sığınma Evi Müdür Vekili Hande Yeşilyurt’tan bilgi alan Arslan ve beraberindekiler, barınma alanında incelemelerde bulundu, mağdurlarla görüştü.

Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arslan, 30 Temmuz İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü'nde bir farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.

Dünyada 40 milyonu aşkın insan ticareti mağduru olduğuna işaret eden Arslan, "Bu suç türünden yılda 150 milyar dolar gelir elde ediliyor. İnsan ticareti, uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığından sonra dünyada en fazla yasa dışı gelir elde edilen üçüncü suç türü. Devletlerin bu konuda kuru sözler yerine iş birliği içinde somut çözümler üretmesi gerekli.'' değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, TİHEK'in İnsan Ticaretiyle Mücadele Komisyonu doğal üyesi olduğunu, insan ticareti mağdurlarının kendilerini yalnız hissetmemesi gerektiğini söyledi. Arslan, ''Darda kalanlar TİHEK'e başvurabilir, başvurularda ilgili kurumlarla iletişime geçilerek süreç takip ediliyor. Mağdurlar Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen 157 numaralı YİMER (Yabancılar İletişim Merkezi) hattına da başvurarak yardım talep edebilirler." diye konuştu.

Sığınma evlerinde barınanların genellikle fuhşa zorlanan kadınlar olduklarını ifade eden Arslan, erkeklerin de insan ticaretinden mağdur olduklarını, bu kişilerin uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı gibi suçlarda kullanıldığını, bu konuda net verilerin ortaya konulması gerektiğini dile getirdi.

Arslan, sığınma evinde barınanların koruma altına alındığını vurgulayarak, gerek maddi-manevi gerek ise eğitim ve iş desteği sağlandığını ve talep etmeleri durumunda mağdurları kendi ülkelerine de gönderilebildiklerini kaydetti.