Ayasofya Camii’nin Özgürlüğü ÜMMETİ UMUTLANDIRDI

Ayasofya Camii’nin 86 yıl sonra Kemalist zulmün zincirlerinden kurtarılarak tekrar ibadete açılması başta Türkiye olmak üzere tüm İslam aleminde büyük bir sevinçle karşılandı. Basın açıklamalarıyla Ayasofya'nın ibadete açılmasının sevincini dile getiren Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar, Müslümanların şimdiki hedefinin yüz yıla yakındır işgal altında bulunan Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü olması gerektiğini ifade ettiler.

Ekleme: 26.07.2020 05:36:59 / Güncelleme: 27.07.2020 01:26:34 / manşetler / İstanbul Haberleri
Destek için 

HABER MERKEZİ

Ayasofya Camii’nin 86 yıl sonra ibadete açılmasına tanıklık etmek için Türkiye'nin dört bir yanından İstanbul'a akın edenler ve Ayasofya'ya gelemeyip basın açıklamasıyla sevinçlerini paylaşan STK'lar bundan sonra hedefin Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü olması gerektiğinin altını çizdiler. İslam dünyasından da Ayasofya'nın ümmeti umutlandırdığı ve cesaret verdiği yorumları yapıldı.

"AYASOFYA BİZE BÜYÜK CESARET VERDİ"

Namazın ardından akın akın caminin içerisine giren vatandaşlar, Mescid-i Aksa'nın da esaretten kurtarılarak özgürlüğüne kavuşması temennisinde bulundular. Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin ibadete açılmasının Müslümanları sevince boğduğunu belirten Süleyman Öztoprak, "Aşırı derece bir mutluluk içerisindeyiz. Allah'a hamdolsun, tarihi bir gün yaşadık. Tarihe geçecek anları yaşıyoruz. Tüylerimiz diken diken oldu. İnanılmaz derecede heyecanlıyız. Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin açılması bizlere çok büyük bir cesaret ve mutluluk verdi." ifadelerini kullandı.

"İNŞALLAH BUNDAN SONRAKİ FETİHLERE DE VESİLE OLUR"

Yıllardır Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nde namaz kılmanın hayalini kurduğunu belirten Hüseyin isimli vatandaş, "Allah'a şükürler olsun, küçüklüğümüzden beri hep Ayasofya ezgileri ile büyüdük. Yüreğimiz yıllardır hep Ayasofya hasreti ile yanıp tutuştu. Bize bu mutluluğu yaşattığı için Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Çok mutlu ve sevinçliyiz. Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin açılması inşallah bundan sonraki fetihlere de vesile olur. Mescid-i Aksa'nın ve Kudüs'ün kurtuluşunu inşallah düşünüyoruz. Bunun için nesiller yetiştireceğiz, hareket edeceğiz. Allah Müslümanlara güç versin." temennisinde bulundu.

"AYASOFYA-İ KEBİR CÂMİ-İ ŞERİFİ'NİN KIYMETİNİ BİLELİM"

Ali Yıldırım, "Allah-u Teala bu manevi fetihlerin devamını, Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin kapanmamasını ve kıymetini bilmeyi, o şekilde hareket etmeyi bizlere nasip etsin. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılması bizim için büyük bir nimettir. Bu nimetin kıymetini bilirsek Allah-u Teala elimizden almayacaktır. Onun için kıymetini bilmek lazım." ifadesini kullandı.

"İSLAM ALEMİ YILLARDIR HASRETLE BUGÜNÜ BEKLİYORDU"

Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin asıl hüviyetine kavuşturulmasının sevincini yaşadığını ifade eden Musa Karakışla ise, şunları kaydetti: Tüm İslam alemi bugünü bekliyordu. Sonunda hasret bitti, kavuştuk. Bugün burada bütün İslam aleminin çok mutlu ve gururlu olduğunu gördüm. Dedelerimizin bize bıraktığı bu mirasa kavuşmak gerçekten çok onur ve gurur vericidir. Bugün burada namazımızı kıldık. Allah burada namaz kılmayı, bu topraklarda namaz kılmayı, buraları ziyaret etmeyi herkese nasip etsin.

DİYARBAKIR'DAN AYASOFYA'YA SELAM

TÜGVA Diyarbakır İl Temsilcisi Mahmut Yağmur'un okuduğu bildiride, Ayasofya'nın inşa edildiği tarihten itibaren defalarca şahit olduğu yeniden dirilişlerinden birini yaşadığını söyledi. Yağmur, "Ayasofya'nın dirilişi, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir. Ayasofya'nın dirilişi, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların fetret devrinden çıkış iradesinin ayak sesidir. Sadece Müslümanların değil, onlarla birlikte tüm mazlumların, mağdurların, ezilmişlerin, sömürülmüşlerin umut ateşinin yeniden alevlenişidir. Türkiye milleti, Müslümanlar ve tüm insanlık olarak dünyaya söyleyecek yeni sözlerimiz olduğunun ifadesidir. Ayasofya'nın dirilişi, Bedir'den Malazgirt'e, Niğbolu'dan Çanakkale'ye kadar tarihimizin tüm atılım dönemlerini yeniden hatırlayışımızın adıdır. Ayasofya'nın dirilişi, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetlerine gerekirse canımız pahasına sahip çıkma kararlılığımızın remzidir. Buhara'dan Endülüs'e kadar medeniyetimizin tüm sembol şehirlerine verdiğimiz bir gönül selamıdır." ifadelerini kullandı.

AYASOFYA’NIN ZİNCİRLERİ NASIL KIRILDIYSA MESCİD-İ AKSA’NIN DA KIRILACAK

Siirt'te Abdulhakim Sancak Camisinin önünde cuma namazı çıkışı bir araya gelen vatandaşlar Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması vesilesiyle sevinçlerini dile getirdi. Ayasofya için atılan adımların Mescid-i Aksa'nın da açılacağının bir göstergesi olduğunu belirten Talip Yan, “Nasıl ki Ayasofya’nın zincirleri kırıldı ise Mescid-i Aksa’nın da zincirleri kırılacaktır. Ayasofya, İslam âleminin dirildiğini gösteren büyük bir adımdır. Mahallemizdeki her cami bizim Ayasofya’mızdır. Kalbinde iman olan tüm Müslüman kardeşlerimiz bugün Ayasofya’da diğer kardeşleriyle birlikte namaz kılmak isterdi. Ama bizim de Ayasofya’mız mahallemizin camisidir. İnanıyorum ki kendi mahallemizin camisini doldurursak bir dahaki hedef Mescid-i Aksa olacak.” diye konuştu.

SUDANLI İBRAHİM: BUGÜN TÜM MÜSLÜMANLARIN BAYRAMIDIR

Sudanlı İbrahim Nasır ve Sudanlı Abdulhalık, Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin özgürlüğüne kavuştuğu gibi, Mescid-i Aksa'nın da özgürlüğüne kavuşmasını temenni ederek, "Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi açıldığı için çok mutluyum. Bugün özel bir gündür. Bugün tüm Müslümanların bayramıdır. Allah'a hamdolsun, çok mutluyuz. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz." şeklinde konuştular.

İNŞALLAH BU DİRİLİŞİN FİNALİ MESCİD-İ AKSA OLACAKTIR"

"Çok mutlu ve sevinçliyiz, 86 yıldır süren bir zulmün sancısını ümmet olarak çektik.” diyen Mehmet Fatih Yaşa ise "Bugün tekrar dirilişin müjdesidir. İnşallah bu dirilişin finali Mescid-i Aksa olacaktır. Müslümanlar dirile dirile ümmet olup Mescid-i Aksa’da tekrar hür bir şekilde namaz kılacağız, biz buna inanıyoruz. Mescid-i Aksa ikinci kez mutlaka fetih olunacak ve bizler de bu inançla yolumuza devam edeceğiz. Nasıl ki Ayasofya’nın zincirlerini kırdıysak inşallah Mescid-i Aksa'nın da zincirlerini kırıp hürriyetine kavuşturacağız.” ifadelerini kullandı.

"MESCİD-İ AKSA'NIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ÜMİTLENDİK"

Ürdün Parlamentosu Filistin Komisyonu Başkanı Yahya es-Saud "Ayasofya'nın namaza açılması, Mescid-i Aksa'nın yeniden bize dönüşüne dair bir ümit oluşturdu" dedi. "Türkiye'nin adımı yasal bir haktır" diyen Saud, "Türkiye'de gerçekleşen durum, Müslümanların ve Arapların içinde bir ümit yarattı ki zulüm ve işgal ne kadar uzarsa uzasın Filistin ve Mescid-i Aksa geri dönecektir" şeklinde konuştu.  Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 86 yıl sonra kılınan ilk cuma namazı Kuveyt'te takip edildi. Cami'nin ibadete açılmasını memnuniyetle karşılayan Kuveytliler, bunu sosyal medyada paylaştıkları yazı ve fotoğraflarla ifade ettiler. Kuveytli vaiz Muhammed el-Avdi de Ayasofya'nın ibadete açılmasının Müslümanlar için bir gurur olduğunu belirtti.

"ALLAH BİZİ GÜÇLÜ BİR ÜMMET OLARAK BİRLEŞTİRSİN"

Nijerya'nın Lagos eyaletinin önde gelen ailelerinden Şitta Bey ailesinin lideri Alhajj Nurudeen Alamu Şitta Bey, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Şitta Bey, "Sultan 2. Mehmed'in dileği şimdi tamamlandı. Bugün tüm Müslümanlar için gurur verici bir an." şeklinde konuştu. Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılma kararını duyduklarında mutlu olduklarına dikkati çeken Şitta Bey, "Lagos Müslümanlarının ve Şitta Bey ailesinin manevi lideri olarak Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması vesilesiyle kutluyoruz." dedi. Şitta Bey, "Allah hepimize rahmet eylesin ve güçlü bir ümmet olarak   birleştirsin." temennisinde bulundu.

"BELKİ BU ADIM ÜMMETİN UYANIŞI VE DİRİLİŞİ OLUR"

Japonya medyasında da Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması geniş yer buldu. İran basını ise Ayasofya'nın ibadete açılmasını son yüzyılın en önemli olayı olarak değerlendirdi.  İran resmi ajansı IRNA ise Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılışıyla ilgili abonelerine servis ettiği haberinde "86 yıl aranın ardından Ayasofya'da cuma namazı" başlığını kullandı. Ayasofya-i Kebir Camii'nin sadece bir cami olmadığını, aynı zamanda bir tarih olduğunu ve ibadete açılmasının derin dini ve siyasi manalar ifade ettiğini belirten Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur da şunları kaydetti: "Hilafet 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması sonrasındaki süreçte düştü. 86 yıllık aradan sonra yine bir 24 Temmuz'da Ayasofya Camisi'ni ibadete açtı ve belki bu adım ümmetin uyanışı ve dirilişi olur." İşgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde yer alan El-Halil'deki Harem-i İbrahim Camisi Müdürü Şeyh Hıfzı Ebu Suneyne, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılmasından sevinç duyduğunu ifade etti.  Ebu Suneyne, "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nden ezan sesinin yükseldiğini işitmek ve ilk cuma namazının kılındığını görmek yüreğimize su serpti, bizi sevindirdi. Bu gelişme hayırların habercisidir ve umutları yeniden yeşertmiştir." dedi.