Ayasofya'nın dirilişi, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir

Diyarbakır'da, 86 yıl sonra ibadete açılan İstanbul Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi için Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) öncülüğünde basın açıklaması yapıldı.

Ekleme: 24.07.2020 17:40:07 / Güncelleme: 24.07.2020 17:45:47 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

 

Merkez sur ilçesindeki tarihi Ulucami'de kılınan cuma namazı sonrası toplanan Sivil Toplum Kuruluşları, (STK) TÜGVA öncülüğünde, Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ayasofya Diriliş Bildirisi" okundu.

 

TÜGVA Diyarbakır il temsilcisi Mahmut Yağmur'un okuduğu bildiride, Ayasofya'nın inşa edildiği tarihten itibaren defalarca şahit olduğu yeniden dirilişlerinden birini yaşadığını belirtti.

Ayasofya'nın dirilişinin Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe kavuşmasının habercisi olduğunu kaydeden Yağmur, " Ayasofya'nın dirilişi, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların fetret devrinden çıkış iradesinin ayak sesidir. Sadece Müslümanların değil, onlarla birlikte tüm mazlumların, mağdurların, ezilmişlerin, sömürülmüşlerin umut ateşinin yeniden alevlenişidir. Türkiye milleti, Müslümanlar ve tüm insanlık olarak dünyaya söyleyecek yeni sözlerimiz olduğunun ifadesidir." dedi.

Ayasofya'nın dirilişinin, tarihimizin dönemlerini yeniden hatırlayışımızın adı olduğunu belirten Yağmur, "Ayasofya'nın dirilişi, Bedir'den Malazgirt'e, Niğbolu'dan Çanakkale'ye kadar tarihimizin tüm atılım dönemlerini yeniden hatırlayışımızın adıdır. Ayasofya'nın dirilişi, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetlerine gerekirse canımız pahasına sahip çıkma kararlılığımızın remzidir. Buhara'dan Endülüs'e kadar medeniyetimizin tüm sembol şehirlerine verdiğimiz bir gönül selamıdır." ifadelerini kullandı.

Ezanın aslına döndürülmesinden 70 yıl sonra, Fatih'in emaneti Ayasofya'nın da Cami olarak hizmete girmesinin gecikmiş bir yeniden silkiniş olduğunu dile getiren Yağmur:

"Ayasofya'nın dirilişi; Alparslan'dan Selahattin’e, Fatih'e ve Abdülhamit'e kadar ecdadın tamamına vefamızın gereğidir. Fatih'in, fetih ruhunu şad etme yanında Akşemsettin'in maneviyatını, Mimar Sinan'ın estetiğini ve zevkini de yeniden gönlümüzde canlandırmaktır.

Ayasofya'nın dirilişi; insanlığın özlemle beklediği, temeli adalet, vicdan, ahlak, tevhit ve kardeşlik olan medeniyet güneşimizin yeniden yükselişinin sembolüdür. Bu mabedin kapılarındaki zincirler yanında, topyekûn gönüllerdeki ve ayaklardaki prangaların da kırılıp atılmasıdır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)