Diyarbakır'da ihata duvarı yırtıcı kuşlara yuva oldu

Dicle Nehri kıyısında yer alan ihata duvarlarındaki su kanalları, yırtıcı kuşlar için yuva haline geldi.  

Ekleme: 21.07.2020 10:36:36 / Güncelleme: 21.07.2020 10:53:00 / Güncel
Destek için 

Diyarbakır'ın Dicle Nehri kıyısında ihata duvarları bulunuyor.

Duvarların üzerinde bulunan su kanalları, ilginç bir türe ev sahipliği yapıyor.

YIRTICI KUŞLARIN YENİ YUVASI
Duvarlardaki su tahliyesi için açılan bölümler, yırtıcı kuşlar için yuva alanı oldu. Baykuş, gökkuzgun, ibibik ve arıkuşu gibi çeşitli kuşlar, ihata duvarlarındaki bölümlerini mesken haline getirdi.

'BU GİBİ YAPILARIN KORUNMASI GEREK'
Dicle Üniversitesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, tabiatta yaşayan türlerin, insanların yaptığı yapılara yuva kurabildiğini söyledi. Kılıç, yalnızca Diyarbakır'da değil ülkenin ve dünyanın pek çok yerinde insan yapıları çeşitli türlerce yuva olarak kullanıldığını aktardı. İnsanlar tarafından yapılan alanlara canlı türlerin yuva yapmasından dolayı bu yapıların korunması gerektiğini anlatan Kılıç, şöyle konuştu:

"Kuleler, özellikle de ebabiller, kırlangıçlar için yuva olmuştur. İnsan yapıları kırlangıçların sıklıkla kullandıkları yerlerden biridir. Bunun dışında çevremizde pek çok insan yapısına doğada yaşayan türlerin yuva kurduğunu biliyoruz. Bu türler doğanın her türlü imkanından istifade ederler. İnsanların yaptığı yapıları da bu şekilde değerlendirirler. Yavrularını rahatlıkla yetiştirebiliyorlar. Yalnızca Diyarbakır'da, Güneydoğu'da değil, ülkenin ve dünyanın pek çok yerinde insan yapıları doğal yaşayan türlerin mekanı olabilmektedir. Eğer çevre fazla bozulmamışsa, değiştirilmemişse türlerin buralara yuva yapması beklenmektedir. Bu yüzden tabiatı fazla değiştirmememiz gerektiğini öğreniyoruz. Bu tür kukumav gibi, gökkuzgun gibi ve diğer kuş türleri insanların yaptığı yapılarda rahatlıkla yuva kuruyorlar. Kuluçkayı devam ettiriyorlar. Yavruları da yine burada yetiştirebiliyorlar. Ama tabiatı çok değiştirdiğimiz zaman buralarda tutunabilmeleri imkanları söz konusu olmamaktadır. Bu yüzden bizim tabiatı tanımamız lazım. Bu canlıları tanımamız lazım ki bu doğal türlerin buralarda yaşamasının sürdürülmesine katkımız olsun."