Doğu Türkistan'ın Kaşgar ilinin Yelken ilçesinde yaşayan ve aşçılık yaparak hayatını devam ettiren Yasin Ömer, ülkesinde yaşanan yasaklar sebebiyle memleketini terk etmek zorunda kaldı.
İslami eğitimin yasak olduğu Doğu Türkistan'da çocuklarına gizlice eğitim aldıran Ömer, İslami eğitim alıyorlar diye hem çocukları hem de kendisi tutuklanıp cezaevine atıldı. 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra verdiği kefaret sonucunda serbest kalan Ömer, kısa süre sonra ailesini Türkiye’ye göndermeyi başardı.
Ailesinden sonra Türkiye’ye gelmek isteyen Ömer, Vietnam, Kamboçya, Tayland ve Malezya'dan geçerek 5 yıl sonra Türkiye'ye gelebildi. Çıktığı yolculukta Tayland ve Malezya'da 5 yıl cezaevinde kalan Ömer, Türkiye hükümetinin girişimleriyle Çin’e iade edilmesi önlenerek Türkiye’ye getirildi. Cezaevinde karşılaştığı zorluklar sebebiyle hastalanan Ömer, ciddi sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kaldı.
2014 yılından bu yana İstanbul’da ikamet eden ve Umut Kervanı tarafından yıllardır ailesine düzenli yardım yapılan Ömer, Türkiye’ye geldiğinde yine Umut Kervanı ve HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük tarafından ziyaret edilmişti.
Bu yıl 5’inci kez çocuk sahibi olan Ömer, doğumda eşini kaybetti. Türkiye vatandaşı olmadıkları için Kilyos’ta bulunan mülteci mezarlığına defnedilen eşinin mezar yerinin kaybolmasını istemeyen Ömer yetkililerden yardım bekliyor.
Umut Kervanı Zeytinburnu Temsilcisi Mehmet Şirin Çelik ve HÜDA PAR Zeytinburnu İlçe Teşkilatından bir heyetle aileyi ziyaret eden Elibüyük, Yasin Ömer’e başsağlığı dileyerek eşinin mezarının kaybolmaması için yetkili mercilerle görüşme sağlayacağını, olumlu dönüş olması halinde mezar yeri ve mezarının masraflarının da kendileri tarafından karşılanacağını söyledi.
Elibüyük, “Yasin abimizi tekrardan ziyaret ettik. Birkaç yıldır tanıdığımız Yasin Ömer, Taylan ve Malezya’da birkaç yıl cezaevinde kaldı. Türkiye’nin girişimleriyle buraya getirildi. Ancak bu sevinci çok uzun süre yaşayamadılar. Eşiyle zaten daha önceden de tanışıyorduk. Doğum esnasında hayatını kaybetti. Eşine Allah’tan rahmet diliyoruz. Gerçekten çok üzücü bir durum. Mekânı cennet olsun.” dedi.
“Hanımefendinin bir mezar taşı dahi olması noktasında elimizden geleni yapacağız inşallah”
Türkiye vatandaşı olmadıkları için eşinin Kilyos’ta bulunan mülteci mezarlığına defnedildiğini ve mezar yeri kaybolmaması için ailenin talepte bulunduğunu belirten Elibüyük, “Vatandaş olmadıkları için 5-6 yıl sonra mezar yerinin kaybolma ihtimali var. Üstüne başkasının defnedilme ihtimali var. Aile de haklı olarak mezar yerinin kaybolmaması için mezar yerinin tapusunu almak istiyor. Biz de bu konuda girişimlerde bulunacağız inşallah. Gerek göç idaresi gerekse Uluslararası Mülteci Hakları Derneği’nde bulunan arkadaşlarla gerekse de resmi muhataplarla, mezarlıklar müdürlüğüyle görüşeceğiz. Hem kardeşlerimizin bu noktadaki acılarını hafifletmek adına hanımefendinin bir mezar taşı dahi olması noktasında elimizden geleni yapacağız inşallah.” diye konuştu.
“Öz vatanlarından ayrılarak muhacir duruma düşen Doğu Türkistanlılara vatandaşlık verilmeli”
Ailenin vatandaşlık taleplerinin de olduğunu hatırlatan Elibüyük, şunları söyledi:
“Aile daha önce geldiği için burada uzun süreli oturma izni alabilmiş ama Yasin Bey daha sonra geldiği için henüz böyle bir izni yok. Bununla alakalı çağrıda bulunuyoruz. Doğu Türkistan’dan kendi öz vatanlarından muhacir duruma düşen kardeşlerimize vatandaşlık verilmesi çağrımızı yinelemiş olalım. Gerek eğitim gerek bir takım sosyal haklara kavuşmak adına bunun elzem olduğunu ifade ediyoruz. Üzerimize düşeni yapacağız.”
Gerçekleştirilen ziyaretten dolayı memnuniyetini dile getiren Yasin Ömer de “Allah yar ve yardımcınız olsun. Bize çok yardım ettiniz, kardeşlik yaptınız. Allah sizden razı olsun.” dedi.
Elibüyük ile birlikte aileyi ziyaret eden Umut Kervanı yetkilileri ise, hem gıda hem de nakit yardımında bulundu. (İLKHA)