Uzmanlara göre YKS'de bilinçli tercih yapmak problemlerin önüne geçecektir

YKS'de tercih yapacak olanların sonradan pişman olmamaları için bilinçli tercih yapmaları gerektiğini söyleyen Uzman Psikolojik Danışman Abdülkerim Işık, aileleri de öğrencilerin istemediği meslek veya alanları tercih etmeye zorlamamalarını istedi.

Ekleme: 08.07.2020 15:30:07 / Güncelleme: 08.07.2020 15:31:06 / Güncel / Adıyaman Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

YKS'de 150 ve üstü puan alan öğrencilerin tercih yapma haklarının olduğunu belirten Işık, hayatının baharındaki gençlerin bundan sonraki hayatlarını devam ettirmeleri adına seçecekleri meslek ve bundan sonra nasıl yaşayacakları ilgili karar süreçlerinin arifesine geldiklerini söyledi.

"Hangi mesleği tercih yapacaklarını, üniversitenin hangi bölümünde okuyacaklarına karar verecekler"

YKS sınavlarına girildiğini, TYT ve AYT sınavlarının başarıyla verildiğini belirten Işık, "Artık yeni bir süreç başladı. Sınavlar gerçekleşti öğrencilerimiz 12 yıllık bütün çalışmalarının meyvesini aldılar. Doğruları, yanlışları, netleri ve bunun sonucunda oluşacak puanlar inşallah ÖSYM'nin ilan ettiği şekilde 28 Temmuz itibariyle açıklanacak. Daha erken açıklama yapılmasını da bekliyoruz. 28 Temmuz'da açıklanacak puanlar, öğrencilerin sıralamaları yeni bir süreci başlatacak. Bu süreçte öğrencilerimiz tercih yapacaklar. Hangi mesleği tercih yapacaklarını, üniversitenin hangi bölümünde okuyacaklarına karar verecekler. Bunun içinde TYT' den 150 puan barajını aşanlar, TYT puanı ile öğrenci alan bölümlere tercihlerini yapabilecekler. 170 puan barajını aşanlar da özellikle 4 yıllık fakülte ve lisans eğitimi yapan bölümlerle ilgili tercihleri yapabilecekler." dedi.

 

"Bilinçsiz tercih sonucu yerleşen öğrencilerin yüzde 22'si yeniden sınava giriyor"

Bilinçli tercih yapılmadığından üniversitelere yerleşen öğrencilerin bölüm veya meslek tercihlerinden dolayı sıkıntı yaşadığını ve bir sonraki sene yeniden sınava girdiğini ifade eden Işık, "Biz genelde sınava hazırlanmayı, dershaneye gitmeyi, soru çözmeyi çok önemsiyoruz. Bütün yıllarımızı verdiğimiz bu emeğimizin karşılığı olarak yapacağımız tercihlerden sonra ancak hangi bölüme gideceğimizi seçiyoruz. Burası çok önemli ve değer vermemiz gereken ciddi bir durum. Çünkü ÖSYM verilerinden sık sık karşılaşıyoruz ve biliyoruz ki; her yıl ÖSYM tarafından herhangi bir bölüme yerleştirilen adaylarımızın yüzde 22'si yeniden sınava giriyor. Bu ne demek? Bu şu demek: öğrenci okuduğu veya tercih ettiği bölümden memnun kalmıyor, gittiği bölümün kendisine uygun olmadığını görüyor, o bölümü bitirirse, o bölüme ait bir hayat kuracağıyla ilgili olumlu bir fikri oluşmuyor. Dolayısıyla ona mutsuzluk veriyor. Başarısızlık da artırıyor ve o bölümü bırakıp tekrar yeniden hayata hazırlanmak, sınava girmek gibi bir yaklaşıma giriyor. Bu da hem insanlarımızın hayatlarından yıl kayıplarına neden oluyor. Yeniden sınava girecekleri durumunu da göz önüne aldığımızda puan kayıplarına yol açıyor ve işleri zorlaşıyor." şeklinde konuştu.

"Bütün bunları problem olmaktan çıkarmanın temel yolu bilinçli tercih yapmaktan geçiyor"

İstemediği bir bölüme gittikten sonra yaşayacağı sıkıntıların önüne geçilebilmesi için tercihin önemli olduğunu dile giren Işık şöyle devam etti:

Bilinçli tercih her adayımızın girmek istediği, girince de okuyabileceği ve okuyunca mutlu olacağı bölümleri yazmasından geçiyor. Tabii bunu yazarken de işin teknik bazı boyutları var. Puanlar, sıralamalar önemlidir. Biz de öğrencilerimize ve adaylarımıza özellikle sıralamalara göre ve okullarımızın kontenjanlarına göre tercih yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü puanlar bazen yanıltıcı olabiliyor. Puanlara göre yapılacak bir liste bazen tutarsızlıklar içinde durabiliyor. Oysa sıralama, gerçek durumumuzu gösteren net bir veridir. Bütün bunları problem olmaktan çıkarmanın temel yolu bilinçli tercih yapmaktan geçiyor.

"Bazı bölümlerin tercih edilmesi için ilk 3 yüz bin içinde olmak gerekiyor"

YKS'de tıp, hukuk, eczacılık, mühendislik, mimarlık ve öğretmenlik gibi alanların tercih edilebilmesi için ilk 3 yüz bin içerisinde yer almak gerektiğini belirten Işık, "ÖSYM'nin YÖK tarafından verilen kurallar gereği de, ilk 50 bine girenlerin tıp fakültesi, ilk 80 bine girenlerin diş hekimliği, ilk 100 bin içindekilerin eczacılık, ilk 3 yüz bin mühendislik, öğretmenlik ilk 250 bin içindekilerin mimarlık veya yine ilk 150 bin içindekilerin hukuk fakültesi tercih etme barajı getirildi. Bunu unutmamak lazım; tıp, diş hekimliği, eczacılık, öğretmenlik, mühendislik, mimarlık ve hukuk tercih etmek için en fazla 3 yüz binli sıralamaya girmiş olma şartı vardır. Eğer bu 3 yüz binin üstünde bir yerse bu bahsettiğimiz bölümlerin herhangi birini tercih edememiş oluyor. Tercih etmeye kalkarsa da zaten yerleştirilmemiş olacaklar." dedi.

Tercilerin uzmanlardan yardım alınarak yapılması gerektiğini belirten Işık "Bu noktada öğrencilerimizin tercihlerini uzmanlarla yapmaları, meslekler hakkında bilgiler toplamaları, meslekleri tanımaları, bölümleri tanımaları gerekir. Üniversiteye mi gideceğim? Bölümümü mü seçeceğim? Konusunda net bir karar vermeleri gerekiyor. Çünkü bazı öğrencilerimizde özellikle üniversite adıyla tercih bölümünde oldukları önem kazanmış oluyor. Bu da hayatında ciddi bir krize yol açabiliyor. Onun için tüm adaylarımızın, velilerimizin ve ailelerimizin bölüm mü seçmeliyim, üniversite mi seçmeliyim, şehir mi tercih etmeliyim? Konusunda net bir karar vermeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Ebeveynler tercih sürecinde ısrarcı olamasın"

YKS'de tercih etme hakkına sahip olan adayların genel itibariyle anne ve babaları tarafından tercih noktasında ısrarla yönlendirildiğini vurgulayan Işık, "Bu karar sürecinde de özellikle ailelerimize, ebeveynlere söylenmesi gereken önemli bir husus var. Tercih sürecinde çocuklarının tercihleri hakkında kendileri karar vermek istiyorlar. Genelde evlatlarının istemediği, tercih etmeyeceği, okumayı düşünmediği bir bölümü zorla da olsa seçmek istiyorlar. Puanlarının yüksekliğini sıralamalarının iyiliğini esas alıyorlar. Oysa unutulmaması gereken temel bir husus, istek sıralaması gidince okumanın ona kazandıracağı mutluluk göz ardı edilmemeli.  Dolayısıyla mesleği yapacak olan kişinin kendisidir, anne babası değildir, çevresi değildir. Sosyal baskı yapmanın, bu anlamda ciddi zararları ve olumsuz yanlarını da göz ardı etmeyelim." şeklinde konuştu.

"Tercih yapacak öğrencilerimiz tercih danışma merkezlerimizde irtibat kurabilirler"

Tercih öncesi kurulan tercih merkezlerinden bilgi almanın faydalı olacağına vurgu yapan Işık "Öğrencilerimiz 28 Temmuz'dan itibaren bu konuda oluşturulmuş tercih danışma merkezlerimizle irtibat kurabilirler. İllerimizde Rehberlik Araştırma Merkezi ve tüm liselerimizde tercih danışma merkezleri açıldı. Bu seneye has olmak üzere internet üzerinden hizmet verilecek. Randevulu bir sistemle öğrencilerimiz, okullarından ya da rehberlik araştırma merkezine ulaşarak randevulu bir sistemle tercihlerini internet üzerinden yapabileceklerdir. Bu konuda tekrar altı çizilmesi gereken bir husus varsa öğrencilerimizin, ailelerimizin istek sıralamasına göre başarı sırasını dikkate alarak yapacakları bölüm mü, üniversite mi? Kararını netleştirdikleri bir tercih listesi yapmalarını tavsiye ediyoruz. 24 tercih hakkı var. 24 tercihin hepsini doldurmak zorunda değiller. Ama 24'e kadar, ne kadar yaklaşırlarsa kendi avantajlarınadır. Boş bırakmanın hiç bir faydası yok onlara. 24 tercihin hepsini doldurmaları da yararlı bir yaklaşım olur diye düşünüyoruz." dedi. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar