Tarımın da olumlu sonuç alınan kekik, lavanta, biberiye ve dağ çayından oldukça umut verici sonuçlar aldıklarını belirten Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Doğan Arslan, proje kapsamında öğretim üyeleri ve çiftçilere yönelik eğitimlerin devam ettiğini söyledi.
Siirt ve çevresinin tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi açısından uygun potansiyele sahip olduğunu belirten Arslan, “Bu potansiyelin değerlendirilmesi muhakkak ama bu bitkileri çiftçilerin tanıması gerekiyor. Bu bitkilerin ekonomiye nasıl kazandırıldığını ve bu bitkilerden ne elde edildiğini insanların bilmesi gerekiyordu. GAB Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığında biz de bu projeyi hayata geçirdik ve onların desteği ile proje devam ediyor.” dedi.
“Siirt’in tıbbi ve aromatik bitkilerden payı neredeyse sıfır”
Tıbbi ve aromatik bitkilerde dünya geneli 110 milyar dolar gibi bir pastadan ülkenin sadece 200 milyon dolar gibi bir pay almasının çok az olduğunu ifade eden Arslan, Siirt’in ise bu paydan hiç almadığına dikkat çekti.
Dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerin dünya pazarının son 20 yılda ciddi bir artış gösterdiğini ifade eden Arslan, “Tıbbi ve aromatik bitkilerin yılda ortalama büyüme oranı yüzde 8 ile 11 civarındadır. Dünya pazarının 110 milyar dolar civarında olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Ülkemiz ise bu pazardan maalesef çok az bir pay almaktadır. Defne, kekik, gülde, birçok bitkide ülkemiz birinci ihracatçı durumundadır ama Siirt’in bundan aldığı pay şu an itibarı ile sıfıra yakın.” ifadelerini kullandı.
“Tıbbi ve aromatik bitkiler, buğday ve arpanın verimli olmadığı araziler için ideal”
Buğday ve arpanın verimli olmayacağı arazilerde tıbbi ve aromatik bitkileri yetiştirmenin çok ideal olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
“Tıbbi ve aromatik bitkiler, diğer bitkilere nazaran daha yüksek ve daha zahmetsiz gelir getirebilecek bitkilerdir. Bir sebze gibi yetişmesi zahmetli değildir. Baharat, çiçek ve uçucu yağ olarak değerlendirile bilen bitkilerdir. Minimum bir dekardan getirisi bin TL’dir. Şu gördüğünüz alanda 6 farklı kekik bitkisi türü, ada çayı ve lavanta vardır. Özellikle kekik, ada çayı ve lavantanın çok güzel yetiştiğini gördük. Şu anda hasadına başladığımız çöven bitkisinin de doğal yetişme alanlarında biri de Siirt’tir. Bu bitkiler orta vadede yatırımcısına iyi bir gelir getireceği kanaatindeyiz. Sadece 400 metre karelik bir alanda çok ciddi anlamda gelir elde eden insanlar var. Üreticilerin bu noktada dikkat etmeleri gereken şey pazarı, pazarlamayı ve doğru ürünü bilen insanlarla bu işi yapmaları ve olumsuz telkinlere aldırış etmemeleri.”(İLKHA)