Hamas'ın Batı Şeria'daki yöneticilerinden ve eski bakanlardan Vasfi Kubha, yaptığı açıklamada, Filistinli direniş gruplarının, siyonist işgal rejiminin Batı Şeria'ya yönelik ilhak planına karşı önümüzdeki Çarşamba gününü (1 Temmuz) Öfke Günü olarak ilan etmesinin doğru yönde atılan bir adım olduğunu belirtti.
Hamas, Fetih, İslami Cihad Hareketi, Filistin Halk Partisi ve diğer bazı grupların da aralarında olduğu Filistin direniş grupları, Gazze'de, siyonist işgal rejiminin işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" planını görüşmek üzere toplanmıştı.
" İlhak Planına ve Yüzyılın Anlaşması'na Karşı Birlik Halinde" sloganıyla düzenlenen konferansta, işgalcilerin planlarına karşı katılımcı tüm Filistinli grupların uzlaşı sağladığı bir ulusal plan belirlenmişti.
Filistin direniş hareketlerinin birliği sağlamaması halinde Yüzyılın Anlaşması'na ve Batı Şeria’nın ilhak planına karşı durulmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kabha, 1 Temmuz Çarşamba gününden itibaren başlayacak olan gösterilen tek bir merkezden yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Kubha yaptığı basın açıklamasında, Filistinli grupların ve resmi makamların üzerinde ittifak ettiği ulusal bir stratejiye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, “Strateji belirleme, atılması gereken adımların en küçüğüdür, önümüzde atmamız gereken çok adımlar vardır. Zira Batı Şeria’nın ilhak planı, Filistin halkının umutlarını tüketmeye yönelik bir plandır.” ifadelerini kullandı.
Gazze'de "İlhak Planına ve Yüzyılın Anlaşması'na Karşı Birlik Halinde" başlığı altında düzenlenen ve Gazze'deki bütün direniş gruplarının temsil edildiği toplantının kapanış bildirgesinde işgal rejiminin Batı Şeria'nın bir bölümünü ilhak planına karşı geniş çaplı bir tepki gösterilmesi için 1 Temmuz Çarşamba gününün “Öfke Günü” ilan edilmesi istenmişti.
Trump'ın, siyonist işgalci Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "siyonistlerin toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hâkimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu. (İLKHA)