Yeşilay: Uyuşturucu bağımlılığına karşı küresel strateji ve ulusal mücadele şart

Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk, uyuşturucu bağımlılığına karşı gereken yapılmadığı takdirde insanların sağlığı, toplumun can güvenliği ve rehabilitasyon yükü nedeniyle sosyal sağlık sisteminin geleceğinin tehdit altında olacağına dikkat çekti.

Ekleme: 26.06.2020 17:35:05 / Güncelleme: 26.06.2020 17:37:26 / Güncel
Destek için 

Yeşilay, 100. kuruluş yıldönümünde 21 ülkeden 28 farklı kurumun temsilcileriyle 2. İstanbul İnisiyatifi Toplantısı’nda bir araya geldi.

Beş farklı bağımlılık türüyle mücadele eden tek uluslararası sivil toplum kuruluşu Yeşilay’ın ev sahipliğinde ikinci kez düzenlenen toplantı, koronavirüs salgını nedeniyle dijital ortamda yapıldı. İstanbul İnisiyatifi, bağımlılıklarla mücadele için küresel strateji ve işbirliği modellerini ele aldı. Katılımcılar, kendi ülkelerinde yürüttükleri bağımlılıkla mücadele çalışmalarına ilişkin deneyimlerini paylaştı.

Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, 2. İstanbul İnisiyatifi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, 26 Haziran’ın aynı zamanda Dünya Uyuşturucu ile Mücadele Günü olduğunu hatırlatarak şunları ifade etti:

Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere baktığımızda uyuşturucu madde kullanımında Türkiye’de ve dünyada yıldan yıla bir artış olduğunu görüyoruz. 2009 yılında 210 milyon düzeyinde olan uyuşturucu bağımlısı sayısı 2018 yılında 269 milyona ulaştı. Maddeye başlama yaşları düşerken, bağımlılıklar kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik zararlar veriyor. Bağımlılıklarla mücadele etmek için önce sorunu kabul etmek ve tedavisi olduğunu bilerek destek mekanizmalarını kurmak gerekiyor.

Gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucu bağımlılığı daha hızlı artıyor

Öztürk, "Birleşmiş Milletler’in Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2018 yılı itibariyle, dünya genelinde 35,6 milyon kişi uyuşturucu madde kullanım bozukluklarına bağlı sorunlar yaşıyor. Yoksulluk ve sınırlı eğitimin de uyuşturucu madde kullanımını artırdığı görülürken, ergenler ve genç yetişkinlerin uyuşturucu kullananların büyük bir kısmını oluşturduğu tespit edildi. Bu doğrultuda 2000-2018 yılları arasında bu yaş gruplarında uyuşturucu madde kullanımına bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 16’lık artış gösterirken, gelişmiş ülkelerde yüzde 10’luk azalma gösterdiği ortaya koyuldu. Rapora göre, 2018 yılında yaklaşık 250 milyon kişinin madde kullandığı ancak toplam 167 bin ölümün üçte ikisinin madde kullanım bozukluklarına bağlı olduğu belirlendi." ifadelerini kullandı.

Öztürk, "Birleşmiş Milletler verilerine göre 2018 yılında dünyada uyuşturucu madde kullanan kişi sayısı 269 milyona ulaştı. Uyuşturucu bağımlılığına karşı küresel strateji ve iş birliğiyle ulusal mücadele şart. Aksi halde insanların sağlığı, toplumun can güvenliği ve rehabilitasyon yükü nedeniyle sosyal sağlık sisteminin geleceği tehdit altında olacak." diye konuştu.

Öztürk şöyle konuştu:

Her ülkenin uyuşturucu ile mücadeleyi kamu, özel sektör, akademi, sivil toplum ve kamuoyunun iş birliğiyle yürütmesi gerekir. Biz Yeşilay olarak, 100 yıldır hem ülkemizde hem de dünyanın farklı yerlerinde uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelemizi sürdürüyor, bu mücadelede tüm tarafların desteğini almaktan gurur duyuyoruz. Toplumumuzu da bu konuda bilinçlenmeye, bağımlılıklardan uzak bir yaşam için mücadelemizin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele bir takım işi, ancak birlikte mücadele edersek başarabiliriz.

Aile desteği almayanların alkol ve uyuşturucu kullanımı pandemide arttı

Yeşilay, 26 Haziran Uyuşturucu ile Mücadele Günü’ne özel "İyileşmek Mümkün" temalı online seminer düzenledi. 3 bin kişinin izlediği seminerde uzman isimler madde bağımlılığı ve tedavi sürecine ilişkin bilgi verirken Yeşilay, pandemi döneminde alkol ve madde bağımlılığına ilişkin yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı.

417 bağımlığıyla yapılan araştırma, alkol ve madde bağımlılarının yüzde 49’unun bu dönemde alkol ve madde kullanımını bıraktığını, uyuşturucu madde kullanıcılarının yüzde 54'ünün daha seyrek uyuşturucu kullandığını ortaya koydu. Pandemi sırasında alkol ve madde kullanımını bırakan veya azaltan kişilerin çoğunun temizlik ve mesafe kuralına uyanlar ile aynı kişiler olduğu tespit edildi. Çoğunluğu sosyal ortamı kötü ve aile desteği almayanlardan oluşan yüzde 20,9'luk bir kesimin ise pandemi sırasında alkol ve madde kullanımını artırdığı görüldü. (İLKHA)