Şehitler Kervanı Platform Başkanı Çelik: “Susa izzetin ve imanın yeniden yazıldığı yerdir”

26 Haziran 1992’de Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç (Susa) (o tarihlerde köy statüsünde idi) mahallesinde, PKK’nin camide 10 Müslümanı katletmesinin üzerinden 28 sene geçti.

Ekleme: 25.06.2020 10:20:07 / Güncelleme: 25.06.2020 10:34:45 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı olan Yolaç (Susa) mahalle mescidinde ibadet eden Müslümanlar, 26 Haziran 1992 tarihinde, yatsı namazından sonra cami avlusunda PKK tarafından kurşuna dizilmiş, katliamda 10 Müslüman mazlumca şehit edilirken, 4 kişi de yaralanmıştı.

Mahalleye asker elbisesi giyerek giriş yapan PKK'li grup, necis ayakkabılarıyla Susa camiini basmış, yatsı namazı sonrası siyer anlatılmak üzere bir araya gelen 10 mazlum köylüyü hedefe almıştı. Başta Şehid Hüseyin Çetinkaya olmak üzere birkaç Müslümanı kaçırmak isteyen PKK, izzetli direniş karşısında her zaman olduğu gibi alçak yüzlerini sergileyerek oradaki Müslümanları kurşuna dizmişti.

Katliamın 28’inci yıl dönümü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, o gece yaşanan olayı özetleyerek şunları söyledi:

“Susa, İzzetin ve imanın yeniden yazıldığı yerdir. 1992’de mürted örgüt PKK tarafından bir gece köy basılır, camide Kur’an dersi veren, Peygamberimiz'in (Aleyhisselatu vesselam) mübarek hayatını anlatan, cami gençlerinin ve cemaatinin toplanıp Allah’ı andığı ve de zikrettiği bir gecede zalimler asker kılığına girerek camiyi basarlar ve orada kardeşlerimizi şehit ederler.”

 

“Şehid olan kardeşlerimizin hepsi şehadete âşık insanlardı”

Cami müdavimlerinin PKK karşısındaki dik duruşlarına değinen Çelik, “Onlar, izzetli bir direniş gösterdiler, asla zillete boyun eğecek hiçbir davranış göstermediler. Çünkü hepsinin hayatına baktığımızda, gerek yakınları ve gerekse şahsiyetlerine vakıf olan kardeşlerimiz olsun, şehit olan kardeşlerimizin hepsi şehadete âşık insanlardılar. Hepsi şehit olabilmek için birbirilerine dua ediyorlardı. Cenab-ı Allah da onları o samimiyetine ve ihlasına binaen herkese nasip etmediği yüce şehadet makamını bu kardeşlerimize nasip etti.” dedi.

Şehadet kavramına vurgu yapan Çelik, “Peygamberimizin buyurduğu üzere bu dinin zirvesi mücadele ve cihaddır. Cihadın neticesi de şehadettir. Yüce Rabbimiz; Kur’an-ı Kerim’de şehidlerin ölmediğini, diri olduğunu, Allah katında rızıklandırıldığını ve kendisinden sonra geride kalan kardeşlerine de hiçbir korkunun olmadığını müjdeler.”ifadelerini kullandı.

“Şehadeti kalbinden silen toplumlar, zillet elbisesini giymeye mahkûmdurlar”

Şehadet arzusunun İslam’ı diri, mücadeleyi de canlı tuttuğunu söyleyen Çelik, “Çünkü şehadet mertebesinin anlamını yitiren, kalbinden silen toplumlar, zillet elbisesini giymeye mahkûmdurlar. İnsanlık tarihine baktığımızda Hazreti Âdem'den günümüze kadar hangi toplum şehadeti arzulamışsa, şehid olabilmek için çaba göstermişse o toplum asla esir olmamış, boyunduruk altına alınamamıştır. Sadece Allah’a kul olmuştur.”şeklinde konuştu.

Şehadeti, hem dünya hem de ahretin kurtuluşu olarak tanımlayan Çelik, “İslam’ın yeniden eski günlerine dönmesi, topluma ve insanlığa hâkim olması, adaleti getirmesi bizim şehadete bakış açımız ile orantılıdır. Eğer bizler şehadeti namazlarımızda alnımızın çatısına yazarsak, dualarımızda şehid olmayı temenni edersek o zaman her şey güllük-gülistanlık olacak, eski haline dönecek ve yeryüzüne adalet hakim olacaktır. Çünkü her ne kadar şehadette zahiren bir kısım canlar gidiyorsa da geride kalan milyarlar canın hem dünya hem de ahiretinin kurtuluşu ve saadeti demektir.” diye belirtti.

“Şehid bir mum gibidir, çevresini aydınlatmak uğruna kendini feda eder”

Çelik son olarak şunları söyledi:

“Şehid bir mum gibidir. Nasıl ki; mum, etrafını aydınlatma uğruna kendini feda ediyor ise şehid ve şehadet de; geride kalanların aydınlık içerisinde olabilmeleri, dünya ve ahiretlerinin karanlıkta olmaması için kendini feda eden salih insanlardır. Cenab-ı Allah’tan temennimiz, şehidlerin makamını ali eylesin, bizleri de bir an dahi onların yolundan ayırmasın, şehadeti alnımızın çatısına yerleştirsin ve dualarımızda şehadeti eksik etmesin inşallah.” (İLKHA)









Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar