Uygulama merkezi müdürü Kaya: “Bu süreçte Van Kedisi ile temas kurmaktan kaçınalım"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesinde yer alan, nesli tükenmekle karşı karşıya olan Van Kedisinin neslinin devam etmesini sağlamak amacıyla yaptırılan Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (Van Kedi Evi), günlük ortalama 500-600 kişi tarafından ziyaret ediliyordu.

Coronavirus salgınında Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin ardından kedilerin, personelin ve ziyaretçilerin sağlığı açısından kapatılan Kedi Evi, yeni normalleşme süreciyle birlikte yaklaşık 3 aylık aradan sonra tekrar ziyaretçilere açıldı.

Kedileri ziyaret etmek için gelen ziyaretçilere uyarılarda bulunan Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (Van Kedi Evi) Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, kedileri görmek için gelen ziyaretçilerin gerekli hassasiyeti göstermelerini ve yapılan uyarılara mutlaka uymaları gerektiğini söyledi.

Dünyanın bir pandemi sürecinden geçtiğini hatırlatan Kaya, “Çünkü bizler koruma altında olan bir hayvanı barındırıyoruz. Onun için dünyada bu hastalıkla ilgili bir gelişme olduğunda en çok kulak kabartan biz oluyoruz. Çünkü bu hastalığın insandan hayvana bulaşıp bulaşmadığını, nasıl bir pozisyonda olduğunu mutlaka teyit etmeniz gerekiyor ki, gereken güvenlik önlemleri alabilelim.” dedi.

Günlük 500-600 ziyaretçinin geldiğini belirten Kaya, şunları kaydetti:

“Tabii ki dünyada pandemi süreci başladığı zaman, biz hemen mart ayının başında Van Kedisi Araştırma Merkezini ziyarete kapattık. Çünkü buranın günlük ziyaretçi sayısı hafta içi 500-600, hafta sonu bini geçmektedir. Dolayısıyla burada nüfus yoğunluğu fazla oluyor. O nedenle biz virüsün karakterini hayvanlar açısından tam bilemediğimiz için hem insanların kendi yoğunluğu hem de virüsün hayvanlara bulaşıp bulaşmadığını bilmediğimiz için burayı ziyarete kapattık. Bu pandemi sürecini mümkün mertebe hiçbir şekilde ziyaretçi almadık. Personel sayımızı ona göre indirdik ve hayvanlarla teması neredeyse sıfır noktasına kadar düşürdük. Bu pandemi sürecinin hasarsız atlattık ve bugüne kadar geldik.”

“Kedilere kesinlikle fiziksel temasta bulunulmamalı”

1 Haziran’dan itibaren yeni bir normalleşme sürecinin başladığını hatırlatan Kaya; “Bu normalleşme süreci ‘Önceki hayatımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz.’ anlamına gelmemesi lazım. Belli şartlarla normalleşmemiz gerekiyor. Çünkü bu virüsün bulaşıcı özelliğinin çok güçlü olduğunu ve insanlar arasında çok hızlı yayıldığını, hatta insanlardan hayvanlara geçtiği ile ilgili bilgilerin de olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla da biz bütün bu riskleri kontrol altına alacak şekilde burayı sınırlı sayıda ziyaretçiye açtık. Yani ziyaretçi maskesini takacak, sosyal mesafesine dikkat edecek ve kendi ellerini dezenfekte edecek ve ondan sonra belli şartlarla içeri girip dışarıdan hayvan ziyareti yapıp, kesinlikle hayvanlara temas etmeden bir buçuk metreden daha fazla yanaşmadan hayvanlarını ziyaret edip gidebilecek. Bu kurallar konusunda çok titiz davranmanız gerekiyor ve gelenlerden de bu titizliği rica ediyoruz.” diye konuştu.

“İşin ciddiyetini hala kavramamış insanlar var”

Coronavirus salgınına karşı alınan önlemlerin hala birileri tarafından basite alındığını belirten Kaya, “İşin ciddiyetini hala anlamamış insanlar var. Hem kendi sağlığı için anlamamış hem de hayvan sağlığı açısından anlamış insanlar var. Maskesini kuralına uygun takmayan ve uyarıldığında da itiraz eden insanlar oluyor. Ama biz bunları kesinlikle kedilerimizin yanına almayacağız. Bu konuda en ufak bir zaafımız olursa biz tekrar burayı ziyaretçilere kapatabiliriz. Onun için belli kurallar ve şartlar dahilinde kedi evini ziyarete açabileceğiz. Buraya gelen insanların da mutlaka bize yardımcı olması lazım. Hem kendi sağlığı açısından hem personelin sağlığı açıdan bizim belirlediğimiz kurallara mümkün mertebe riayet etmelerini istiyoruz. Özellikle de rica ediyoruz, bu konuda bize yardımcı olsunlar. Kedilerin bu güzelliğini görmek isteyenlere elbette saygı duyarız ama belli şartlar ve kurallar dahilinde. Şu anda uymamız gereken bazı kurallar var. Bu kurallar çerçevesinde hayat devam etmek zorundadır ve insanların da bunu anlamasını istiyoruz işin doğrusu. Bu kadar sıkıntıdan sonra, çekilen bunca cefadan sonra bunu heba etmek akıl karı değildir. Dolayısıyla da biraz daha dikkatli olacağız, tedbirli olacağız. Aşı ve ilaç bulunana kadar bu toplum bunun da üstesinden gelecektir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)