Dünyada yaşanan afetler ve salgın hastalıklar karşısında kontrolümüzün olamayışı, belirsizlik ve öngörülemezliğin insanlarda korku kaygı ve çaresizlik gibi duygusal tepkilere neden olduğunu belirten Psikolog Emel Güler, içinde bulunduğumuz durumun, COVID-19 salgını nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de psikolojik sıkıntılar ile karşı karşıya olmamıza neden olduğu ifade etti.
"Bu süreç travmaya neden olabilir"
Güler, "Bu süreçte ebeveynlerin yaşadığı zorluklar, süreci ne şekilde yönettikleri, başa çıkma yöntemleri kaygı ve stres karşısında gösterdikleri tepkiler en başta çocukları etkiliyor. Çocuklar, nasıl yapacaklarını bilmedikleri başa çıkma yöntemleri için; yoğun korku, kaygı, endişe gibi duygularını kontrol edebilmek adına yetişkin rehberliğine ihtiyaç duymaktadır. Tüm afet ve salgınlarda olduğu gibi Coronavirus salgınında da, travma etkileri görülebilir. Bu süreçte çocuklara olan yaklaşım, salgını ne şekilde deneyimleyecekleri üzerinde etki yaratır. Baş etme zorlukları yaşadıkları korku kaygı ve endişe yaşadıkları olumsuzluk olarak veya duygusal olarak olgunlaşma, büyüme ve öğrenmenin gerçekleştiği olumlu etkiler olarak deneyimlenebilir." dedi.
Olup biteni çocuklardan saklamamak gerekiyor!
Çocukların ruh sağlığını korumak ve desteklemek için, en başta güvende olduklarına dair inançlarını desteklemek geldiğini vurgulayan Güler, "Salgında neler yaşandığı, ne gibi gelişmeler olduğu, alınması gereken önlemler hakkında çocuğu bilgilendirmek kısacası; olup biteni saklamadan dürüst olabilmek önem kazanıyor. Ancak çocuğa aktarılan bu bilgilerin güvenilir ve bilimsel verilere dayalı kaynaklardan elde edilen bilgiler olması oldukça önemli. Bilgi paylaşımı konusunda özenli, dikkatli ve sınırlı olmaya özen gösterilmeli ve çocukların gelişim seviyelerine uygun şekilde yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Evde yapılan etkinlikler travmaları önleyebilir
Güler, şu ifadeleri kullandı:
Çocukların güvende hissettikleri yetişkinler eşliğinde evde yapacakları etkinlikler, yaşananları somutlaştırmaya yardımcı olarak, bilgilenmelerini sağlamak, duygu ve düşüncelerini aktarmalarına katkı sağlayarak olası travmatik etkileri önlemeye yardımcı olur. Çocukların Coronavirus salgını sırasında yaşadıklarını aktarabilecekleri bir günlük veya albüm oluşturmalarını sağlayın. Şekli, boyutu, renginin nasıl olacağına çocuk kendisi karar verebilir. İsim verme de yine çocuğa ait olmalı. Coronavirus'ü tanıtan, özellikleri hakkında bilgilerin yer aldığı gazete haberleri kesilerek veya eğlenceli çizimlerin yer aldığı mecralardan resimler kesilerek, bu albümde yer alması sağlanabilir.
"Duygu ve düşünceleri fark etmek, onları kontrol edebilmeyi sağlar"
"Kendimi, hissettiklerimi, duygularımı keşfetme etkinliği", "Neler hissediyorum? Ne gördüm? Ne duydum? Ne düşünüyorum?" gibi sorularla duygu ve duyumları fark etme, düşünceleri bulma etkinliği yapılmasını tavsiye eden Güler, "Çöp adam çizerek, üzerine düşünce balonları çizilerek, balonların içine o sırada neler düşündüğü yazılabilir. Çocuğun duygularını vücudunda nerede hissettiğini, kurabiye adam çizerek üzerinde göstermesini sağlayabilirsiniz. Duygu ve düşünceleri fark etmek, onları kontrol edebilmeyi sağlar. Korona salgını sırasında, aileyle birlikte neler yaptıklarını resmedebilir. Evde kaldıkları sürede aile bireylerinin neler yaptıkları, birlikte nasıl vakit geçirdikleri oluşturulan albümde yer alabilir. Böylece salgın geçtiğinde o günlere ait yaşananlara dönüp bakabilecekleri hatıralar olur. Çocuk, salgından önce yapmaktan en çok hoşlandığı etkinliği çizebilir. Geçmişte yaşadığı güzel anları hatırlamak, olumlu duyguları yeniden hissetmeye yol açar. Sahip olduğu kaynakları hatırlamasına yardımcı olur. Salgın bittiğinde, en çok yapmak istediği etkinliğin hayalini kurmak ve bunu görselleştirmek… Bu etkinlik geleceğe dair umudu bu günlerin geçeceğini hatırlatır." değerlendirmesinde bulundu.
Nefes egzersizleri oldukça faydalı
Güler, "Nefes egzersizleri bu süreçte başvurulacak etkili ve gerekli egzersizlerin başında geliyor. Nefes egzersizi, stres ve kaygının yoğun yaşandığı zamanlarda baş edebilmek için uygulanabilir. Bu süreçte, her gün yapılacak etkinlikler arasında da yer alabilir. Çocuklarla nefes egzersizi için 1/3’ü suyla dolu bir bardak ve pipet kullanılabilir. Çocuk elinde bardakla evin içinde dolaşırken, aynı anda burnundan nefes alıp pipetle bardağın içindeki suya nefesini vererek suyu hiç dökmeden hareket eder. Çocuklarla yapılan bu egzersiz, kasların rahatlamasına böylece kaygının azalmasına yardımcı olur. Kas gevşetme ve esneme çalışmaları, stres ve kaygının yarattığı gerginliği azaltmaya yardımcı olur. Çocuklarla kas gevşetme ve esneme çalışmaları; bu süreç içerisinde her gün yapılması gereken, çocuğun hem hareket etme ihtiyacını karşılayacak hem de rahatlamasına yardımcı olan çalışmalardır." dedi.
Egzersizleri oyunlaştırın
Güler, "Kol kasları için portakal suyu yapıyormuş gibi iki yumruğu sıkıp sonra yanlara bırakmak, boyun kasları için küçük bir kaplumbağa gibi kabuğuna saklanıp sonra çıkıyormuş gibi yapmak, omuzlar için tembel bir kedi gibi esnemek; gevşeme egzersizlerini çocuklar için eğlenceli hale getirir. Çocuklarla salgın hakkında öğrendiklerini konuşmak, dünyada şimdiye kadar olan salgınlarla ilgili birlikte araştırmalar yapmak ve bu bilgileri tartışmak, benzer durumların yaşandığını ve tıpkı diğerleri gibi şimdiki salgının da geçeceğini düşünmesini sağlayıp geleceğe umutla bakmasına yardımcı olur." ifadelerini kullandı. (İLKHA)