CEDAW, İstanbul ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerinde örf, adet, dini kültür ve medeniyet değerlerinin yok sayıldığına dikkat çeken Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, ailenin yok edilmesi için küresel bir savaşın olduğunu dile getirdi.
İstanbul Sözleşmesiyle beraber asıl fitnenin başı CEDAW olduğunu dile getiren Çevik, “CEDAW ile 11 Haziran 1985’de fitnenin tohumları hem Türkiye’ye hem de tüm dünyaya atılmış. CEDAW’ın dayattığı ve toplumsal cinsiyet eşitliği maskesiyle eşcinsellik teşvikinin de İstanbul Sözleşmesinden önce hem CEDAW sözleşmesi hem de 1950’de imzaladığımız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8, 12 ve 14’ncü maddelerinde cinsel yönelim tercihi insan hakkı olarak gören bir anlayış var. Aileyi yok etmek için küresel bir savaş var. Bizim el birliğiyle bu savaşa karşı mücadele ederek ailemizi, geleceğimizi ve gençliğimizi korumamız gerekir.” dedi.
“Cinsel sapıklık ülkemizi, geleceğimizi, ailemizi ve insanlığı tehdit eden bir durumdur”
Cinsel sapıklığın Türkiye için milli güvenlik sorunu olduğunu söyleyen Çevik, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini kadın erkek eşitliği gibi sunuyorlar. Kesinlikle böyle bir şey değil bu. Yarın Lut Kavminin ayetlerini anlatmamız ötekileştirme olacak ve yasaklanacak. Biz bir komplo teorisini üretmiyoruz. Burada İstanbul Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve CEDAW’ın neden tehlikeli olduğunu bilmeliyiz. Şiddeti önlemekle ilgili faydaları da var ama toplumsal cinsiyet eşitliği maskesiyle eşcinsellik teşviki insanlığa karşı bir savaştır. Erkek erkeğe ve kadın kadına evlilikten çocuk olmayacağına göre bu cinsi sapıklar bizim çocuklarımıza musallat olacaklar. Cinsel sapıklık ülkemiz için milli güvenlik sorunudur. Ülkemizi, geleceğimizi, ailemizi ve insanlığı tehdit eden bir durumdur. Buradan tüm yetkilileri uyarıyoruz. Bu ateş hepimizi yakar.” ifadelerini kullandı.
“Genç evliliği teşvik etmemiz lazım”
Çevik, “Adalet Bakanlığından aldığımız verilere göre, 6284 sayılı Kanunla bir milyon 973 bin 200 uzaklaştırma var. Sadece geçtiğimiz yıl Adalet Bakanlığının açıkladığına göre 553 bin 400 kişi evden uzaklaştırıldı. Erkeğin evden uzaklaştırılması için kadın çekinmeden iftira atıyor ancak iftiranın cezası yok. Fuhuş sektörüne yem edilmiş oluyor. 29 Mayıs’ta erkek çocuklarımıza ‘Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın’, kız çocuğumuza da ‘Fatih doğuracak yaştasın’ diyoruz. 13-14 yaşında gençlerimiz Çanakkale’de savaşır, vatanını korur ama ailesini koruyamaz diye evlilik yasağı getireceksin. Genç evliliği teşvik etmemiz lazım. TÜİK raporunda da belirtildiği gibi evlenme yaşı 30 olmuş. Birde süresiz nafakadan dolayı insanlar evlilikten korkuyor. Asgari ücretle geçinmek zor ve evlenmek zor. Evliliği teşvik etmek lazımdır.” diye konuştu. (İLKHA)