TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ'nin DEMOKRASİ GÜÇLERİ KİMLERDEN OLUŞUYOR?

Dünya çevre gününden dünya kadınlar gününe, Gezi olaylarından seçimlere… hemen her konuda yanlı görüş bildiren TTB( Türk Tabipler Birliği) ne hikmetse siyasi konularla ilgili yaptığı tüm açıklamalar mevcut iktidar üzerinden İslam’a ve Müslümanlara hakaret etmekten, yersiz eleştirilerde bulunmaktan geri durmaz.

Ekleme: 08.06.2020 13:18:13 / Güncelleme: 08.06.2020 13:21:25 / Güncel
Destek için 

YUSUF CAN – HABER YORUM

Gezi olaylarında “Ağaç- çevre” bahanesiyle ortalığı yakıp yıkan anarşizme sonuna kadar sahip çıkan TTB, hastanelere bombalı saldırılarda bulunmaktan yaralı veya hasta taşıyan ambulanslara silahlı saldırı yapmaktan geri durmayan Pkk’yi bugüne kadar eleştirmeyi aklının ucundan geçirmemiştir.

TTB, son olarak yine solculara ve HDP’ye sahip çıkarak bulunduğu yeri bir kez daha ilan etti.

TTB, Mecliste biri CHP ikisi HDP’li milletvekilinin vekillikleri düşürülünce hemen açıklama yapma ihtiyacı duydu!

Tabipler Birliği,  "Bu karanlıktan hep birlikte çıkacağız" başlığıyla bir açıklama yayınlayarak, kararın siyasi gerekçelerle alındığını savundu.

Açıklamada, "Biz hekimler çağdaşlığın, laikliğin ve demokrasinin savunucularıyız. Bu karanlık günlerden bütün demokrasi güçleriyle birlikte mücadele ederek çıkacağız." ifadeleri yer aldı.

Bu açıklamada her zamanki gibi “LAİKLİK ve DEMOKRASİ GÜÇLERİYLE” mücadeleden dem vuruluyor.

Normalde de bu iki kelimenin geçtiği yerde CHP ve HDP’yi net bir şekilde görmek mümkün.

Çünkü Laiklik denince bu kelimenin Türkiye’deki isim babası CHP akla gelir.

Aynı şekilde “Demokrasi güçleri” denince de bu deyimin patenti(!) HDP’deymiş gibi akıllara o gelir.

Şimdi TTB, bu iki kelimeyi bir cümlede kullanarak aslında bu iki partiyi aynı cümlede(aynı yerde) görmek için çaba gösterdiğini ve göstereceğini göstermiş oluyor.

Burada asıl dikkat edilmesi gereken;

TTB’nin pervasızlığından ziyade her fırsatta safına vurgu yaparken İslam’a ve Müslümanlara dokundurması ve maalesef bu açıklamalara (Basın açıklaması gibi…) güçlü bir ses verilmemesidir.

Tabii şu soruları sormadan da edemiyor insan:

-TTB, bahsettiği bu Demokrasi ve Laikliği kime karşı savunacak?

-TTB'nin 'Demokrasi Güçleriyle' kast ettiği  güçler kim?