Gaziantepliler: Kudüs ümmetin vahdetiyle özgürlüğüne kavuşacaktır

Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa ve Filistin'in 1948 yılından bu yana siyonist işgalcilerin esareti altında olduğunu belirten Gaziantepliler, Müslümanların bugün daha çok Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkması çağrısında bulundu.

Ekleme: 21.05.2020 13:15:04 / Güncelleme: 21.05.2020 13:16:06 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Siyonist işgalci rejimin işgali altında bulunan Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın durumuna ve Filistinlilerin yaşadıkları zulme dikkat çekmek için her yıl Ramazan ayının son cuma günü dünyanın ve Türkiye'nin birçok noktasında "Dünya Kudüs Günü" olarak kutlanıyor.

 

Her yıl Ramazan ayının son haftasına denk gelen cuma günü, İslam coğrafyasında idrak edilen "Dünya Kudüs Günü" dolayısıyla duygularını İLKHA ile paylaşan Gaziantepliler, İslam coğrafyalarında dökülen her kanın, yaşanan her cinayet ve işgal edilen her toprağın arkasında siyonistlerin olduğuna dikkat çekti.

Siyonistlerin bu coğrafyada olduğu müddetçe insanlığın huzur içinde olamayacağına dikkat çeken Gaziantepliler, Müslümanlara “Selahaddin’i Eyyubi gibi Kudüs’ü özgürleştirmeliyiz” çağrısında bulundular.

'Dünya Kudüs Günü'nü önemsediklerini söyleyen Gaziantepliler, Kudüs'ün, Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu ve Kudüs’ün özgürleşmesi için daha önemli adımların atılması gerektiğini belirttiler.

"Müslümanlar tekrar Kudüs'e hâkim olmalı"

Kudüs tarihi boyunca çoğunlukla Müslümanların hâkimiyetinde olduğuna dikkat çeken Mehmet Kaya, şunları söyledi:

“Kudüs Müslümanların elinde kaldığı süre içerisinde sürekli Müslümanlar dünyaya hükmetmişlerdir. Kudüs Müslümanlar açısından konu çok önemlidir. Peygamber Efendimize İslam getirildiği zaman ilk olarak Peygamberimiz Mescid-i Aksa’ya yönelmiştir. Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi, ikinci mescidi ve haremi olmasından dolayı çok önemlidir. Dünya tarihi boyunca Kudüs ne zaman ki Müslümanların elinde kalmışsa Müslümanlar izzetli olduğu günleri yaşamışlar. Bundan dolayı Müslümanlar tekrardan bu izzet dolu günlere kavuşabilmesi için Müslümanların şu anda hak ettikleri Kudüs'ü ellerine alması gerekiyor. Kudüs bizim şiarımızdır şerefimizdir ve mabedimizdir. Kudüs Müslümanların ilk mabedi olmasından dolayı mutlaka Müslümanların Kudüs'e hâkim olmaları gerekiyor. Çünkü Kudüs Müslümanların elinde olduğu süreç içerisinde dünyadaki bütün insanlar huzur bulmuşlardır. Ama ne zaman ki Kudüs Müslümanların hâkimiyetinden çıkmışsa bırakalım dünya insanlarını, Müslümanlar bile zillet içerisinde yaşadığı günler içerisine girmişlerdir. Nitekim Hazreti Ömer'in ve Selahaddin Eyyubi’nin dönemlerinde Kudüs Müslümanların eline geçtiğinde Kudüs'te yaşayan gerek Yahudi gerek Hristiyan ve diğer dinlere mensup olan insanlar bile özgür oldukları ve rahat bir hayatın içerisine girmişlerdir. Bundan dolayı Kudüs'e Müslümanların sahip çıkması gerekiyor. Müslümanların Kudüs'e tekrardan hakim olması gerekiyor.”

"Kudüs düşerse vahdet düşer"

Kudüs yıllardır işgal altında olmasının Müslümanların büyük bir ayıbı olduğunu belirten Ömer Çoban, “Bugün Müslümanlar ayrı ayrı kollara ayrılmış, birbirlerine karşı olmak yerine Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp tek bir çatı altında toplanmış olsalar bugün siyonistlerin Filistinlilere karşı bu cesareti kesinlikle olmaz. Filistin tüm Müslümanların kanayan yarasıdır. Kudüs ve Kudüs'ün çevresini Allah'tan o toprakları mübarek ve bereketli topraklar kılmıştır. Kudüs nice peygamberlerin doğup büyüdüğü bir yer. Müslümanlar olarak Kudüs'e sahip çıkmamız lazım. Müslümanlar olarak Kudüs'e yeterince sahip çıkamıyoruz. Kudüs sanki sadece Filistinlilerin gibiymiş davranıyoruz. Eğer Filistin ve Kudüs düşerse Müslümanlık, kardeşlik ve vahdet düşer. Siyonistler neden Kudüs’e önem veriyorlar? Müslümanlığı yok etmek için Kudüs'e önem veriyorlar. Müslümanlar olarak bunun bilincinde olmamız lazım. Kudüs bizimdir, bizim kalacak.” ifadelerini kullandı.

"Bir Selahaddin ruhu lazım"

Kudüs'ün önemini Müslümanların tam olarak anlaması gerektiğini belirten Yahya Özcan ise şunları kaydetti:

“Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir. Peygamber Efendimizin namaz kılınması gereken mübarek üç mescitten birisi dediği mescittir. Mescid-i Aksa Kudüs’te yer almaktadır. Yine Peygamber Efendimizin Miraca yükseldiği mescittir. Kudüs'ün önemini Müslümanların tam olarak anlaması lazım. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Dolayısıyla Müslümanların Kudüs’ün önemini iyi anlamalıdır. Kudüs'ün önemini daha iyi anlayabilmek için bir Selahaddin ve Abdülhamit ruhu lazımdır. Şu an mübarek bir ayın içerisindeyiz ve mübarek geceleri yaşıyoruz. Bugünlerde hangimiz Kudüs için dua ediyoruz? Çocuklarımızı Kudüs ruhu ile yetiştirmemiz ve Kudüs'ü tanıtmamız lazım. Kudüs sevgisini dipdiri ayakta tutmamız lazım. Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Ama maalesef şu anda siyonistlerin işgali altındadır. Kudüs daha önce haçlıların hâkimiyetinde iken Selahaddin Eyyubi kendisine gülmeyi haram kılmıştı. Şu anda Müslümanlar olarak ne kadar rahatız, Kudüs'te kardeşlerimiz şehit edilmekte ve ambargolara maruz kalmaktadırlar. Peki, biz bunlara ne kadar duyarlıyız, bunları ne kadar gündem yapabiliyoruz? Kudüs'ü kalbimizde hissetmeliyiz. Çünkü Kudüs namustur, direniştir, özgürlüktür. Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir.”

"Onların güçlü olması bizim zayıflığımızdan kaynaklanıyor"

Vatandaşlardan Ubeydullah Çakır, İslam aleminin Kudüs'ü gündemine almak zorunda olduğunu vurgulayarak, "Çünkü Kudüs günü sadece Kudüslüler için değildir, tüm İslam alemi içindir. Kudüs evrensel bir meseledir. Müslümanlar ve Mustazaflar olarak ‘Dünya Kudüs Günü’ zalimlere, müstekbirlere ve siyonistlere karşı bizim direniş ve başkaldırı günümüzdür. ‘Dünya Kudüs Günü’nü kendi gündemimize alırsak, ailemizle birlikte gündem yaparsak İslam ümmeti olarak birlik ve beraberliğimizi sağlarsak o zaman zalimlerin ne kadar güçsüz olduklarını göreceğiz. Onların güçlü olması bizim zayıflığımızdan kaynaklanmaktadır. Çünkü onlar her zaman bizim dağınıklığımızdan faydalandılar. 1947 yılından beri siyonistler adım adım Filistin'i işgal etti. İslam âlemi olarak Kudüs'ü gündemimize alırsak o zaman birliğimizi sağlarız ve zalimlerin kalplerine korku salarız. Birlik olduğumuz zaman Mescid-i Aksa’da namaz kılma hayallerimiz var. Bu hayallerimizi diri tutmak adına çocuklarımıza Kudüs sevgisini ve Filistin aşkını aşılamamız gerekiyor. Çocuklarımıza derdimizin, davamızın Kudüs olduğunu, Kudüs'ün dualarımızda yer alması gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Belki biz Kudüs'te namaz kılamayacağız ama inşallah çocuklarımız bu hedef doğrultusunda Kudüs'te namaz kılacaklardır.” şeklinde konuştu.

"Bizler ne zaman Kudüs'ten uzaklaştık, bir daha ümmet olarak belimizi doğrultamadık"

Kudüs'ün ümmetin vahdetiyle özgürlüğüne kavuşacağına dikkat çeken Salih Demir de şöyle konuştu:

“Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala Kudüs'ün kutsal bir belde olduğunu ve bu beldenin ise tüm İslam âlemini kapsadığını ve Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu belirtmiştir. Kudüs 70 yıldır siyonistler tarafından Müslümanların elinden alınmıştır. Kudüs ve çevresinde yaptığı zülüm yıllardır sürmektedir. Bizler ne zaman Kudüs'e sahip çıkmayı bıraktık, Kudüs'ten uzaklaştık, bir daha ümmet olarak belimizi doğrultamadık. Ümmetin içine düştüğü bu gafletten uyanabilmesi için siyonistlere karşı en azından bugünlerde iyi bir tepki göstermemiz gerekiyor. Her yıl meydanlarda ve farklı noktalarda yapılan etkinlikler belki bu yıl yapılamıyor. Ama bizler dualarımızla Kudüs'ü unutmamamız gerekiyor. Siyonist işgalcilerin yıllardır Müslümanlara karşı yaptıkları zulmün hesabını sorabilecek bir Selahattin çıkmadığından, ümmet olarak birleşemediğimizden dolayı bugün Kudüs bize uzaktır. Kudüs'te ibadet bile yapamıyoruz.”

"Kudüs'e sahip çıkmalıyız"

Kudüs’ün Müslümanların izzeti, namusu ve şerefi olduğunun altını çizen Müslüm Yılmaz, “Kudüs denince akla ümmetin kırmızı çizgisi gelir. Ümmetin vahdeti için Kudüs bir birlikteliktir. Kudüs vesilesi ile Müslümanlar bir araya gelip bu vahdeti sağlayabilirler. Dış mihraklar Ramazan, bayram demiyor ve hatta şu an virüsten dolayı her gün yüzlerce insanın öldüğü bugünlerde bile halen Libya'da, Filistin'de, Suriye'de ve diğer İslam coğrafyalarında kanlarımız oluk oluk akıyor. Müslümanlar bu şekilde sessiz kaldığımız müddetçe Kudüs esir kalacaktır. Belki de Allah muhafaza Rabbim emellerini boşa çıkarsın, bu topraklara hakim olacaklardır. Müslümanlar olarak dualarımızla ve davetimizle, sesimizin ulaştığı yerlere kadar Kudüs'e sahip çıkılması gerektiğini haykıracağız. Dolayısıyla belki bir adım atılır, ümmet bir nefes alır. Kudüs denilince buruk bir hayat yaşıyoruz. Ramazan, bayram, yaşam ve ibadetlerimizde buruk geçiyor. Kudüs bizim olmazsa olmazlarımızdandır. Kudüs’e sahip çıkmalıyız.” diye konuştu.(İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler