Adıyaman'ın farklı camilerinde görev yapan imam ve müezzinler, 29 Mayıs 2020'de açılacağı söylenen camilerini özlediklerini, bir Ramazan boyunca yalnız başlarına okudukları mukabele ve kıldıkları teravih namazlarının cemaatsiz olmasından dolayı burukluk hissettiklerini dile getirdiler.
"Namaz kılmadan gitmenin acısını içimizde hissediyoruz"
Ezanı okuduktan sonra camide cemaatle namaz kılmadan ayrılmanın acı bir durum olduğunu belirten Adıyaman Ulu Cami İmamı İsmail Erdoğan, "Peygamber Efendimiz Allah Resulü Hazreti Muhammed Mustafa (Aleyhisalatu Vesselam) 'Ramazan'ın sonu Cehennemden kurtuluştur' diyor. Her ne kadar o kurtuluşun aşkını, şevkini içimizde taşısak da cemaatimizle bir araya gelememenin, birlikte mukabele okuyamamanın, vakit ezanı okuduktan sonra namaz kılmadan gitmenin acısını içimizde hissediyoruz. Böyle bir duygu daha önce toplumlarda yaşanmış mıdır bilemiyoruz. Bizler için en sıkıntılı olan cemaatimizle bir araya gelememektir. Ama şunu unutmamak gerekir ki koca koca devletler sosyal medya üzerinden mesaj veriyorlarsa bizlerde buradan kendimizi ders çıkarmak zorundayız. Bizim genç nesle ulaşabilmemizin bir yolu da sosyal medyayı güzel ve yerinde kullanmamıza bağlı olduğunu öğrenmiş olduk. Sıkıntılar olsa da bizler inşallah cemaatimizle buluşacağımız o mutlu günü bekliyoruz. Rabbimiz böyle bir sıkıntıyı bir daha Ümmeti Muhammed'e göstermesin. Burada şöyle bir düşünce ve şuurun Müslümanlara yerleşmesi lazım: Din ne kadar önemliymiş, cami ne kadar önemliymiş, cemaat olmak ne kadar önemliymiş bunun ehemmiyetini ve önemini bir kez daha kavramış olduk." dedi.
"Cuma kılmayı özledik"
Pandemi başladığından bu yana camilerin yalnız olmasının hüzün verici olduğunu belirten Maraşlılar Camii imamı Hüseyin Kandemir, "Bu sene malum sıkıntıdan dolayı camilerimiz biraz olsun mahzun oldu. Biz bu açığı arkadaşlarla beraber salalarımızla, ezanlarımızla, kasidelerimizle doldurmaya çalıştık. Ama bir burukluk oldu. Temennimiz; bundan sonraki günlerde inşallah camimizin tekrar eski haşmetine, eski coşkulu günlerine kavuşmasıdır. Halkımızla beraber Cuma namazları, vakit namazlarını İnşallah kılmayı can-u gönülden özledik, arzuluyoruz. Bu vesileyle cemaatimizin değerini daha da anlamış olduk. Bununla beraber bunun bu güzel yönleri de evde çocuklarımızla, eşlerimizle beraber Teravih namazı kılma ve dolayısıyla onlara da bu noktada bir örneklik teşkil ettik. Rabbim tüm Müslümanlara ve insanlığa inşallah bundan sonraki zamanlarda bir daha böyle bir şey yaşatmasın." İfadelerini kullandı.
"Huzuru, secdeyi özledik"
Adıyaman Ulu Cami müezzini Mustafa Yılmaz, Ramazan boyunca yalnız başına mukabele okumanın ve teravih kılmanın eski günleri arattığını dile getirerek "Hüzünlü bir ay geçirdik, bu ayda camilerimize gelemedik, cemaatimize kavuşamadık. Bu süreçte bu tür hüzünlü anlar yaşadık. Bundan sonra inşallah camilerimizin açılacağı müjdesini aldık. 29 Mayıs'ta camilerimize kavuşacağız, cemaatimize kavuşacağız bundan dolayı mutluyuz, huzurluyuz, sevinçliyiz. Önceki hazzı, önceki tadı vermeyecek olsa dahi bizler cemaatimizi, camimizi özledik. Bizler eskiyi özledik, huzuru özledik, secdeyi özledik. Her ne kadar cemaatimizden ayrı olsak da gerek sosyal medya, gerek diğer iletişim kanallarından cemaatimize ulaşmayı arzuladık, onlara ulaşmaya çabaladık. Mukabelelerimiz ile hatimlerimizle onlara bu Ramazan'ı dolu dolu yaşatmaya çalıştık. Rabbim inşallah bu günleri bir daha göstermesin." şeklinde konuştu.
"Safları sık tutun derken şimdi mesafeyi koruyun diyeceğiz"
Covid-19 öncesi cemaatin safları sık tutması için uyarılarda bulundukların söyleyen Hoca Ömer Camii İmamı Ahmet Şahin pandemi sonrası "Sosyal mesafemizi koruyun diyeceğiz istemesek de. Rabbim nasip ederse inşallah 29 Mayıs 2020 tarihinden sonra belli vakitlerde sosyal mesafeyi sağlayacak, kurallarına uyacak bir şekilde cemaatimizle namazlarımızı kıldıracağız. Elbette ki her şey söylendiği gibi 3 ay öncesi gibi olmayacak. Belki daha farklı duygular içerisinde gireceğiz. Bizler daha öncesinde cemaatimizin safları sık tutması yönünde telkinlerde bulunurduk. Ama bu gelin görün ki belki istememekte cemaatimize sosyal mesafeye dikkat etmelerini isteyeceğiz. Elbette ki acı bir durum ama gelin görün ki tedbir açısından yapılması gereken uyulması gereken şeyler bunlar. Cemaatimizin camiye geleceklerine, yeni camilere sahiplik edeceklerine eminiz. Ramazan ayının bir avantajı evlerimizde ailelerimizle zaman geçirmemiz oldu. Ama gelin görün ki alışık olduğumuz camilerimizde namaz sonralarında, cemaatle birlikte okumuş olduğumuz Hatm-i Şerifleri de yapamadık. Kendi evlerimizde hatim yaptık. Belki camilerde birer ikişer hatim yapıyorduk, ama tadı bir başkaydı, farklıydı. Evlerimizde birden fazla ikiden fazla hatimler yaptık. Ama camilerde cemaatimizle yaptığımız mukabelenin lezzetini veremedi. Çünkü Bizler camilerde hatimler yaparken Allah resulü (Aleyhisselatu Vesselam)'ın Cebrail Aleyhisselam ile birlikte mukabele yaptığını düşünerek yapıyorduk. Evlerimize belki de bir an önce hatmimiz bitsin de, cüzüm bitsin de mantıkıyla okumaya çalıştık." diye konuştu.
"Camilerimizi özledik, cemaatimizi özledik"
Ulu Cami Müezzinlerinden Muhammed Salih Kahraman ise "Camilerimizi özledik, cemaatimizi özledik. Evlerimizde mukabele okumaya gayret gösterdik, fakat camide okuduğumuz mukabele gibi olmadı onun farkına vardık. Önümüzdeki bayramdan sonraki haftalarda camilerimizde kavuşma tarihi ile uyandık. İnşallah en kısa zamanda camilerimizde cemaatimiz ile birlikte cemaat oluşturarak namazlarımızı eda edeceğiz. Ondan sonra cemaatimiz ile ilgilenmeye gayret göstereceğiz. Mutlaka özledik hasret kaldık. Ama bu bizim için vuslattı şu an camilerimize kavuştuk. Ben şöyle ümit ediyorum ki; gelen cemaatimizle daha düzenli bir cemaat imam ilişkisini muhafıza edeceğimize, daha sağlıklı bir ortam oluşturacağımıza inanıyorum." dedi. (İLKHA)