HERŞEY “İRAN’IN SURİYE’DEN ÇIKARILMASI!” İÇİN

Bir ağacı yıkmak için; Kolları/dalları kırılır, budanır. Topraktan beslenmesi engellenir, kurutulur. Batı Bloğu da yeni aşamada İran konusunda bu ikisini adım adım hayata geçiriyor

Ekleme: 13.05.2020 12:38:51 / Güncelleme: 13.05.2020 20:20:22 / Güncel
Destek için 

YUSUF CAN – HABER YORUM

Başta “Devrim Muhafızları” olmak üzere Lübnan, Suriye ve Irak’ta İran’la yakınlığı bilinen tüm örgütlere “Terör yapılanması” damgası vurularak İran’ın dışarıya uzanan kolları budanıyor.

Geçen hafta Avrupa’da (Lübnan) Hizbullah’ının siyasi kolunu “terör örgütü” olarak tanımlamamak için direnen Almanya ikna edilmişti.

40 yıldır süren ambargo ve yaptırımların dozajı artırılarak ekonomik kriz ve halk ayaklanmalarının başlaması hedefleniyor.

Tabii bunlar İran’daki rejim değişikliği ve parçalama gayretleri ile ilgili çalışmalar, olayın bir de Suriye bağlamı var ki ABD yönetimi yeni oyunda İran’ı Suriye’den tamamıyla çıkarmayı kafasına koymuş görünüyor.

Buna yönelik olarak yakın dönemde Ortadoğu’da ve özellikle Suriye denkleminde sıcak gelişmeler bekleniyor.

Yaşanan Koronavirüs nedeniyle 116 ülke IMF’nin kapısına dayanmış kredi istiyor.

Bunlardan biri olan İran, IMF direktörlüğünden ısrarla borç para istemesine rağmen olumlu bir cevap alamadı.

 “Para alan emir alır” vecizesinin parmak bastığı hakikate rağmen IMF’nin İran’a para musluklarını açmaması oldukça düşündürücüdür.

IMF’nin İran’a para vermemesinin temelindeki olaylar zinciri önemli.

-İstanbul’da öldürülen ikili casus İran’lı Mesud Mevlevi’den sonra Twitter'dan açıklama yapan Pompeo, olayı "İran devlet destekli suikast girişimi" olarak niteleyerek "İranlı diplomatların Türkiye'de bir muhalife suikast yaptıklarına dair haberler rahatsız edici ancak görevleriyle tamamen tutarlı. İranlı 'diplomatlar' terör ajanıdır ve geçtiğimiz on yıl içinde Avrupa'da birden fazla suikast ve bomba eylemi gerçekleştirdiler." ifadelerini kullandı.(Kasım 2019’da vurulan Mevlevi için Pompeo, Nisan 2020’de bu açıklamayı yapıyordu)

Pompeo’nun bu ifadeleri iki önemli noktayı gösteriyordu:

     1-Mesud Mevlevi, Pompeo için çok önemliydi. Öyle ki Pompeo onun için açıklama yapacak kadar ileri gidip ilişkilerini açık ediyordu. (Aralarındaki ilişki, Pompeo’nun CIA başkanı olduğu zamana dayanıyor olsa gerek)

     2-IMF direktörlüğüne bir ihtar anlamı taşıyordu. Nitekim IMF, bu açıklamadan sonra İran’ın para talebine cevap verme tenezzülü dahi göstermedi.

Yeni Suriye Planında ABD, Rusya ve Siyonist İşgal Rejiminin, İran’ı ve ona yakın güçleri saf dışı bırakma ve çıkarma konusunda uzlaştıkları anlaşılıyor. (Şimdilik direnen Türkiye’yi de yanlarına çekmek için uğraştıkları görülüyor)

Bunun belirtileri her gün daha fazla görülüyor:

-Siyonist Savunma Bakanı Naftali Bennett 

"İran'ın Suriye'ye yerleşmesini engelleme stratejisinden, zorla oradan çıkarmaya geçtik ve bundan vazgeçmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Bennett, Suriye'de İran destekli gruplara yönelik saldırıların arkasında da ülkesinin olduğunu ima eden değerlendirmesinde, "Sınırlarımızda stratejik tehditlerin büyümesine izin vermeyeceğiz. Mücadeleyi düşmanın bölgesinde sürdürmeye devam edeceğiz." Şeklindeki açıklamaları,

-Moskova ile Baas Rejimi arasında son günlerde hissedilen gerilim.

-İMF’nin İran’a kredi vermemek için direnmesi,

-İran Devrim Muhafızları ve ona yakın bilinen tüm örgütlere “Terörist yapı” damgasının vurulması,

-Pompeo’nun Korona Pandemisinden sonra ilk dış gezisini Tel Aviv’e yapıp Twiterdan:

"İki kritik tehditle mücadele ediyoruz: Koronavirüs ve İran. İsrail ve ABD bu zorluklara karşı yan yana duracaktır." Açıklaması,

Tüm bunlar yeni dönemde Suriye’de kanlı gelişmelerin yaşanacağını gösteriyor.

Tabii Ortadoğu’daki kurucu(şeytani) akıl hedef olarak Suriye’yi gösterse de gerçekte sırayla Suriye-Lübnan-Irak ve İran’ın parçalanması sürecini başlatmış/hızlandırmış olacak.

İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceğini de sağır sultan duymuş, biliyor…