Kadir Gecesine Ulaşmak Ramazanın Son On Gecesi

Ramazan-ı Şerif ayının son on gününe girmiş bulunmaktayız. Bizi bu günlere kavuşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun.

Ekleme: 11.05.2020 15:06:13 / Güncelleme: 11.05.2020 15:06:13 / İlim & İrfan
Destek için 

 Hiç şüphesiz senenin en kıymetli on günüdür bu günler. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesi’nin bu on gün içerisinde olması kuvvetle muhtemeldir. Rivayetlerin çoğu da bu doğrultudadır.

Kadir, sözlükte, hüküm, şeref, güç, yücelik gibi anlamlara gelir. Dini literatürde, “leyletü’l kadr” şeklinde Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan Kur’an-ı Kerim’in 97. Kadir sûresi, bu gecenin fazileti hakkında nazil olmuştur. Bu sürede yüce Allah (cc) şöyle buyurmaktadır.

“Şüphesiz biz o Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik, Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin, Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır, Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir”(Kadir/1-5)

Görüldüğü üzere bu ayette, Kur’an-ı Kerim’in Kadir gecesinde indirildiği ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilmektedir. Hayırlı olanın bu gecede yapılan amel olduğu, bin ayın ise içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bir süreyi ifade ettiği anlaşılmaktadır.

Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihai mesajı olan Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi, insanlığın hidayetine bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam ve değer taşır.

Peygamberimiz (sav) bir hadisi şerifte, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanabilmelerine karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiğini bildirmektedir.

Bir gün Resulullah (sav) efendimiz, İsrail oğullarından Allah’a 80 sene ibadet edip bir göz açıp kapayacak süre bile isyan etmemiş olan dört kişiden bahsetti, bunların Eyüp (a.s.), Zekeriya (a.s.), yaşlı adamın oğlu Hazkiyal ve Yuşa bin Nun olduğunu bildirdi. Resullullah (sav)in ashabı, bu duruma hayran oldular. Bunların makam ve derecelerine ulaşmanın imkânsız olduğunu düşündükleri sırada Cebrail (a.s.) gelip dedi ki,

 “Senin ümmetin bu kişilerin seksen yıllık ibadetlerin hayran oldular, hâlbuki Allah Teâlâ ondan daha hayırlı iyi bir şeyi senin ümmetine indirdi.” Ve Kadir süresini okudu. Peygamber (sav) Efendimiz ve beraberindekiler bunun üzerine çok sevindiler.”

Bu sürede bildirildiğine göre, bu gece Allah’ın izniyle melekler ve Cebrail yeryüzüne inerler ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur. Kadir süresinde verilen bilgiler, Kur’an’ın Ramazan ayında (Bakara/185)

“Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğruyu bildiren doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan hakla batılı ayırt eden Kur’an bu ayda indirildi. Bundan dolayı, sizden her kim bu ayı görürse ya da bu aya oruç tutabilecek durumda iken ulaşırsa, baştan sona oruç tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, başka günlerde tutamadığı kadarını aynı sayıda tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez. Allah size bunları açıkladı ki, o sayıyı tamamlayasınız. Ve size doğru yolu gösterdiği için Allah’ı büyüklüyesiniz ki böylece Allah’a şükretmiş olursunuz.” ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (Duhan/3-4) indirildiğine dair ayetlerle birlikte ele alındığında, Kadir Gecesi’nin Ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bu gecenin daha çok Ramazanın son 10 veya son 7 günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler gecenin tespitiyle ilgili bize bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahabeden gelen rivayetlerde en çok Ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da bu rivayetler ihtilaflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Bazı nakillerde de, Hazreti Peygamberin Kadir Gecesi’nin vaktini haber vermeye teşebbüs ettiği ancak o sırada bir konuda anlaşmazlığa düşen iki sahabenin Resulullah’a başvurması üzerine buna fırsat bulamadığı, daha sonra da konunun zihninden silindiği bildirilmektedir.

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir Gecesi’nin vaktinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Hâlbuki kısmi belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün Ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin zamanının bildirilmesi yoluyla Müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tazimde aşırıya kaçmaları önlenmiş oldu.

İnsanlar Kadir Gecesi yaptıkları amellere güvenip, “Biz bin aydan daha hayırlı bir geceyi ibadetle geçirdik. Allah (cc) bizi bağışladı. Allah katında dereceler, mükâfatlar ve cennetler kazandık” derler ve artık hiçbir ibadet yapmaya gerek ve lüzum görmezler. O gece yaptıklarına dayanıp güvenirler, ümitleri ağır basar ve sonra helak olurlar.

Nitekim ömürlerin ne zaman sona ereceği konusu biz kullara bildirilmemiştir. Ömrü uzun olan kişinin; “şehevi arzularımı tatmin ederim, dünyanın nimet ve güzelliklerinden tadabildiğim kadarını tatarım, hayatımda helal haram gibi hiçbir ölçü tanımadan yaşarım. Ömrümün sonuna doğru da tevbe eder ve Rabbime ibadetle meşgul olurum. Böylece tövbekâr ve Salih bir kul olarak ölürüm” dememesi için ömrün ne zaman biteceği biz insanlara bildirilmemiştir.

Bu suretle kul, daima ölümden korku ve çekinme hali üzere olsun, devamlı hayırlı işler yapsın, tövbe ve Salih ameller işlemeye devam etsin. Ramazan-ı Şerif ayını ve tüm zaman dilimlerini ibadetle geçirsinler. Böylece ölüm kişiye iyi bir hal üzere gelsin. Böylece ahirette azaptan kurtulmuş olarak, Allah’ın rahmet ve cennetine kavuşmuş olsun.