KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı); büyük oranda sigara kullanımına bağlı olarak gelişen en yaygın kronik hastalıklardan birisi. Gelişmekte olan ülkelerde 40 yaş üstü nüfus içinde KOAH görülme sıklığı yüzde 10 ile yüzde 15 arasında.
KOAH Hastaları Derneği Prof. Dr. Mecit Süerdem, KOAH’ın sinsi ile ilerleyen bir hastalık olduğunu, bu nedenle hastaların sadece 3’te 2’sinin hasta olduğunu bildiğini belirtti.
Prof. Dr. Süerdem, “Hastalar genellikle erken evrede tanı alamıyor. Maalesef KOAH tüm dünyada kalp damar hastalıkları ve inmelerden sonra üçüncü en sık ölüm nedeni. Bu nedenlerle KOAH önemli bir halk sağlığı sorunu.” dedi.
Süerdem, “KOAH, akciğerlerde genellikle düzelmesi mümkün olmayan önemli bozulmalara neden olan bir hastalık. KOAH hastalarının önündeki en büyük tehlikelerden birisi solunum sistemi enfeksiyonları. Akciğer hasarı nedeniyle hastaların enfeksiyon kapmaları çok kolay ve enfeksiyonun iyileşmesi kolay değil. Dolayısıyla KOAH hastaları Coronavirus bulaşması ve Covıd-19 pandemisi açısından yüksek risk grubunda yer alıyor. Covıd-19 hastalığının gelişme riskinin KOAH hastalarında sağlıklı bireylerden daha yüksek olduğu kabul ediliyor. Bu nedenle pandemi sürecinde hastalanmamak için KOAH hastalarının korunma önlemlerine çok sıkı uymaları gerekiyor. KOAH hastalarında sık görülen diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği de korona virüs hastalığı için ek riskler oluşturabiliyor. Bu hastalıkların bir veya birkaçı KOAH’a eşlik ettiğinde Coronavirus bulaşmasından korunmak çok daha önem kazanıyor. 65 yaş üstünde olmak da riski ciddi olarak artırıyor. KOAH tanısı almasına rağmen hala sigara içmeye devam eden hastaların ağır Covıd-19 gelişmesi riski açısından da sigarayı hemen bırakmaları hayati önem taşıyor.” dedi.
Hastalara tavsiyelerde bulunan Süerdem, şunu söyledi:
“Hastalarımız çok mecbur olmadıkça evden dışarıya çıkmamaları, ziyaretçi kabul etmemeleri, ev dışına çıkma mecburiyetinde olan ev içi aile bireylerinin maksimum seviyede korunmaya özen göstermeleri ve eve girdikleri anda en az 20 saniye süre ile titizlikle ellerini sabunlamaları gerekiyor. Ayrıca evde yaşayan tüm bireylerin sık sık ellerini antiseptiklerle ve yüzde 80 alkol içeren kolonyalar ile temizlemeleri bulaş riskini azaltmak için önem arz ediyor. Tokalaşma ve sarılma tamamen bırakılmalı. Gribal enfeksiyonu başlayan ev içi aile bireyleri iyileşene kadar hastadan uzak durmalı.” (İLKHA)