Coronavirus araştırması: Halkın çoğu sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmesinden yana

Yeni tip Coronavirus ile ilgili kamuoyunun nabzını tutan NG Araştırma, “Türkiye'nin Coronavirus Salgınına Bakışı” adlı çalışmasında, halkın yüzde 63'ünün sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmesinden yana olduğu ortaya konuldu.

Ekleme: 01.05.2020 23:05:06 / Güncelleme: 01.05.2020 23:21:01 / Güncel
Destek için 

Türkiye’de ilk vakanın görülmesinden itibaren 30 Nisan 2020 tarihine kadar toplam 1 milyon 33 bin 617 test yapıldı, 120 bin 204 vaka tespit edildi. Bu süreçte 3 bin 174 kişi vefat etti ve 48 bin 886 kişi iyileşti.

Her geçen gün salgınla ilgili yeni haberlerin ve gelişmelerin olduğu bir durumda NG Araştırma şirketi kamuoyunu aydınlatmak için devam niteliğinde 3. araştırmasını yaptı.

Coronavirus ile ilgili kamuoyu araştırması, 27-29 Nisan 2020 tarihleri arasında Türkiye genelinde 81 ilden, 15 yaş üzeri 2191 kişinin katılımı ile online araştırma platformu benderimki.com üzerinde gerçekleşti.

Türkiye'nin nabzının tutulduğu en güncel kamuoyu araştırması ilginç konulara ışık tutuyor.

Araştırmada, “Coronavirus ülkemiz için tehdit mi?, Coronavirus ne zaman kontrol altına alınabilir?, Coronavirus önlemleri ve testleri yeterli mi?, Salgın döneminde evde neler yapıyoruz?, Coronavirus’ten korunmak için hangi önlemleri alıyoruz?, Salgının ekonomiye etkisinin nasıl olmasını bekleniyorsunuz?, Coronavirus insan yapımı olabilir mi?, Coronavirus aşısı bulunacak mı?, Salgının olumlu yanları var mı?" sorularının cevapları da arandı.

İşte yapılan araştırmanın detayları;

Coronavirus’e yakalanmaktan korkuyor musunuz?

Sağlık Bakanlığı ülkemizdeki Coronavirus salgınının güncel durumu hakkında her gün bilgi veriyor. Vaka sayısının artması durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Peki, ölüm sayısının 3 bini geçtiği bugünlerde Coronavirus’e yakalanmaktan korkuyor muyuz? Yaptığımız araştırma sonucunda görüyoruz ki geçtiğimiz 2 haftalık süreçte Coronavirus’e yakalanmaktan korkanların oranı yüzde 80'den yüzde 77'ye geriledi. Mevcut duruma baktığımızda Sağlık Bakanlığı'nın salgınla ilgili umut verici açıklamaları, iyileşen hasta sayısının vaka sayısından fazla olması, Türkiye'den ve dünyadan aşıyla ilgili gelen haberler karamsar bakış açısını biraz yumuşatmış olabilir.

Coronavirus ülkemiz için tehdit mi?

Ülkemizde Coronavirus vaka sayılarındaki artışın sabitlenmesi ve iyileşen hasta sayısının her geçen gün artması etkilerini insanların bakış açılarında hissettirmiş. Geçtiğimiz 2 haftalık süreçte Coronavirus’ün ülkemiz için tehdit oluşturduğunu düşünenlerin oranı yüzde 92'den yüzde 84'e düştü. Bunun doğal sonucu olarak da Coronavirus’ü tehdit olarak görmeyenlerin oranı yüzde 4'den yüzde 9'a, fikri olmayanların/kararsızların oranı da yüzde 4'ten yüzde 7'ye yükseldi.

Coronavirus ne zaman kontrol altına alınabilir?

Coronavirus salgınının başlamasıyla hepimizin hayatında bir takım değişiklikler yaşandı. Sosyal hayatımız kesintiye uğrarken kimimiz işine bile gidemez oldu. Sabırla karantina günlerinin bitmesini beklerken hepimizin merak ettiği soruyu katılımcılara sorduk. Coronavirus ne zaman kontrol altına alınabilir?

Bir önceki Coronavirus araştırmamızdaki sonuçlar ile karşılaştırdığımızda geçtiğimiz 2 haftalık süreçte katılımcıların daha iyimser olduğunu görüyoruz. Araştırmaya katılanlar arasında ağırlıklı beklenti bu salgının birkaç ay içinde kontrol altına alınacağı yönünde.

Coronavirus önlemleri ve testler yeterli mi?

2 hafta önce yaptığımız araştırma sonuçlarına kıyasla, katılımcıların Coronavirus’e karşı alınan önlemlerdeki memnuniyet seviyesinin arttığını görüyoruz. Coronavirus’ün yayılmasını önlemek için ülkemizde alınan önlemlerin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 44'den yüzde 63'e yükseldi. Yeterli olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 49'dan yüzde 31'e, fikri olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 7'den yüzde 6'ya düştü.

Ülkemizde ilk Coronavirus vakası açıklandığı andan itibaren yapılan test sayılarında doğrusal bir artış göze çarpıyor. Test sayısının gün geçtikçe artması katılımcıların düşüncelerini de değiştirmiş durumda.

Test sayısının yeterli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35'den yüzde 49'a yükselirken, bunun doğal sonucu olarak yeterli bulmayanların oranı yüzde 50'den yüzde 35'e düştü. Fikri olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 16 olarak çıktı.

Sokağa çıkma kısıtlaması olmalı mı?

Coronavirus salgınının kontrol altına alınabilmesi için bireysel olarak alabileceğimiz en önemli önlemlerden biri, diğer insanlarla fiziksel etkileşimi en aza indirmek. Sağlık Bakanlığı ve uzmanlar bu nedenle ‘Evde Kal’ çağrısı yapıyor. Peki, biz neler yapıyoruz? Araştırmaya katılanların yüzde 25’i hiç evden çıkmadığını belirtti. Zorunda kalmadıkça çıkmayanların oranı yüzde 38, yalnızca temel ihtiyaç alışverişleri için dışarıya çıkanların oranı ise yüzde 23. İşi nedeniyle mecburen dışarı çıkmak zorunda olanların oranı yüzde 14. Her şeye rağmen gündelik hayatında hiç değişiklik yapmadan yaşamaya devam edenlerin oranı ise yüzde 0,5 (binde 5).

Ülkemizde sürekli sokağa çıkma yasağı ilan edilmese de salgın sürecini yavaşlatmak için bazı kısmi yasaklar uygulanıyor. İlk olarak İçişleri Bakanlığı tarafından Coronavirus’ün yayılmasını önlemek amacıyla, öncelikle 65 yaş üstü vatandaşlar için, sonrasında da 20 yaş altı gençler ve çocuklar için sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasına geçildi. Katılımcıların yüzde 84'ü bu yasağı doğru bulduğunu belirtirken, yüzde 6'sı doğru bulmadığını belirtiyor. Yüzde 10'luk kesim ise çekimser kalmayı tercih etti.

İçişleri bakanlığı tarafından getirilen diğer önemli kısıtlamalardan biri de hafta sonları için genel sokağa çıkma kısıtlaması oldu. Hem iş hayatının etkilenmemesi hem de Coronavirus salgınının yayılmasını engellemek amacıyla alınan karar katılımcıların çoğunluğu tarafından büyük takdir görmüşe benziyor. Katılımcıların yüzde 83'ü hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasını olumlu bulurken, yüzde 10'u ise aynı görüşte olmadığını belirtti. Yüzde 7'lik kesim ise çekimser kalmayı tercih etti.

23 Nisan ve 1 Mayıs gibi resmi tatillerin hafta sonu ile birleştirilip sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmesine, katılımcıların yüzde 77'si destek verirken, yüzde 14'ü ise bu düzenlemeyle aynı görüşte olmadığını belirtti. Kararsızların oranı yüzde 9 oldu.

Yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı süresince sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasına olumlu bakanların oranı diğerlerine oranla daha düşük. Ramazan Bayramı'nda sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasına sıcak bakanların oranı yüzde 62. Bu uygulamayı istemeyenler yüzde 14, kararsızlar ise yüzde 24. Katılımcılara bayramda kimleri ziyaret etmeyi planladıklarını sorduğumuzda yüzde 64'ü kimseyi ziyaret etmeyeceğini, yüzde 5'i ise yalnızca salgının risk grubunda olmayanları ziyaret edeceğini belirtti. Katılımcıların yüzde 29'u ise anne, baba, kardeşler gibi en yakınlarını, yüzde 2'si ise her zaman ziyaret ettiği kişileri ziyaret edeceğini belirtti. Yaşlıların risk grubunda olduğu düşünüldüğünde yaklaşık olarak her 3 kişiden 1'inin yapmayı planladığı bayram ziyareti, salgının yaşandığı bir dönemde önemli bir riski göstermektedir.

Araştırmamıza katılanlara, genel sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmeli mi diye sorduğumuzda bir önceki araştırmamıza kıyasla sonuçlardaki değişim göze çarpıyor. Sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmeli diyenlerin oranı yüzde 77'den yüzde 63'e geriledi. Buna bağlı olarak kısıtlama olmasın diyenlerin oranı ise yüzde 8'den yüzde 15'e ve kararsızların oranı da yüzde 15'den yüzde 22'ye yükseldi.

Salgın döneminde neler yapıyorsunuz?

Coronavirus’ün yayılmasını engellemek için evden dışarı çıkmamaya özen gösterdiğimiz bu dönemde ihtiyaçlarını karşılamak için her 10 kişiden 3’ü evinde stok yapıyor.

Coronavirus’ten korunmak için hangi önlemleri alıyoruz?

Zaman geçtikçe farkındalığın artmasıyla beraber salgına karşı kişisel önlem alanların oranında da artış görüyoruz. Coronavirus’ten korunmak için önlem aldığını belirtenlerin oranı 14 Mart'ta yüzde 90 iken, 14 Nisan'da bu oran yüzde 96'ya yükselmişti. Geçtiğimiz 2 haftalık süreçte ise önlem alanların oranının yüzde 97'ye yükselmesi sevindirici.

Salgının ekonomiye etkisinin nasıl olması bekleniyor?

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de salgının ekonomik boyutlarını en aza indirmek için bazı yardım paketleri açıklandı. Peki, halkımız Coronavirus’ün ülke ekonomisine nasıl bir etkisi olacağını düşünüyor?

Katılımcıların yüzde 88’i salgının ekonomik etkilerinin olumsuz olacağını bekliyor. Katılımcıların yüzde 7’si ekonominin etkilenmeyeceğini düşünürken ekonomiye olumlu yansımaların olacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 5.

Coronavirus insan yapımı olabilir mi?

Coronavirus’ün dünya üzerindeki ölümcül etkisini bir yana bırakacak olursak, bir yandan da ülkeler arasında krize sebep olması an meselesi. Son olarak ABD başkanı Donald Trump, Coronavirus için 'Çin Virüsü' tabirini kullanmış ve bu durum büyük tepki görmesine yol açmıştı.

Özellikle sosyal medya kanalları üzerinde Coronavirus’ün insan eliyle oluşturulmuş olabileceği konuşuluyor. Araştırmamıza katılanların yüzde 36'sı virüsün insan eliyle oluşturulduğunu düşünürken, yüzde 19'u ise karşıt görüşte... Bu konu hakkında fikri olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 45.

Coronavirus aşısı bulunacak mı?

Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de Coronavirus’e karşı aşı araştırmaları yapılıyor. Katılımcıların yüzde 56'sı Coronavirus aşısının Türkiye'de bulunacağını düşünüyor. Yüzde 17'si aşının ülkemizde bulunmayacağını düşünürken, fikri olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 27.

Salgının olumlu yanları var mı?

Araştırmaya katılan her 4 kişiden 1'i salgının olumlu yönleri de olduğunu düşünüyor. Bu yönlerin neler olduğunu sorduğumuzda en çok vurgulanan noktalar şunlar oldu:

- Çevre kirliliğinin azalması

- Aileyle daha çok zaman geçirebilme fırsatı

- Dini açıdan bir uyarı ve değerlendirme fırsatı

- Kişisel hijyen ve genel temizliğin öneminin farkına varılması

- Salgından dolayı yaşanan ölümler ve kısıtlamalar nedeniyle elimizdekilerin kıymetini anlama. (İLKHA)

İlgili Galeriler