Mil-Diyanet Sen Gaziantep Şube Başkanı Atıf Deniz, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın irat ettiği hutbe üzerinden İslam’ı ve şiarlarının hedef alan kesimleri sert bir dille eleştirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın "zina ve cinsi sapıklık" ile ilgili okuduğu ayeti kerimeler ile ilgili, hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve tepki verilmesini kınayan Deniz, “Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın, hutbe irat ederken kullanmış olduğu ‘Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti; hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir’ ifadelerinden yola çıkarak sözde insan hakları derneği olan İHD’nin suç duyurusunda bulunmasını, akabinde de Ankara ve İzmir barolarının, Diyanet İşleri Başkanı'mızın dinimizin emri olan ifadelerini hedef alarak şuursuzca yaptıkları açıklamaları şaşkınlık, ibret ve kaygıyla izledik.” dedi.
Deniz, “Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu sapkınlığı sözde ‘İnsan Hakları Derneği’ ve baroların savunarak, Allah'ın ayetlerini inkâr eden cüretleri ve bunlara bu cesareti veren İstanbul sözleşmesinin iptal edilmemesi sebebiyledir! Aldığımız ibret ise, anılan kurumların içinde bulunduğu takvim yılında yaşamalarına rağmen bundan nesiller önceki Lut kavmi gibi aynı zihinsel yapıya sahip olmaları ve dogmatik bir yapıyla devletimiz içinde anayasal kurum haline gelmeleridir.” ifadelerini kullandı.
Deniz, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a gösterilen tepkinin şahsında Müslümanların manevi değerlerine ve inançlarına yönelik bir saldırı olduğunu belirterek, “Nasıl ki Diyanet İşleri Başkanlığımız, baroların işleyişine ve işlerine karışmıyorsa, meşruiyetini ve temelini anayasadan alan Diyanet İşleri Başkanlığımızın vazifesi olan konularda da baroların kendi sınırları içerisinde kalması gerekmektedir. Anayasanın 136. maddesine göre toplumu ve insanları dini konularda Kur’an ve sünnet ışığında aydınlatmaya çalışan Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş hocamız nezdinde dini emirleri itibarsızlaştırmaya çalışan bu kurumlar hakkında gerekenler ivedilikle yapılmadığı takdirde, bir sonraki aşamada İslam dinine karşı saldırıya geçmeleri ve sapkınlıklarını açıktan yapar hale gelmeleri kimseyi şaşırtmamalıdır.” şeklinde konuştu.
Ankara ve İzmir barolarının yapmış olduğu açıklamaların, Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil ettiğini belirten Deniz, “Diyanet İşleri Başkanı'mız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın hutbe irad ederken kullanmış olduğu ifadelerin her bir harfine aynen katılarak tekrar ediyoruz ve ‘Ali Erbaş yalnız değildir’ diyoruz. Unutulmamalıdır ki eşcinsellik sapkınlıktır. Bizler bu topraklarda olduğumuz müddetçe, eşcinselliği asla normalleştiremeyeceksiniz, nesillerimizi zehirleyemeyeceksiniz, kirli emellerinize ulaşamayacaksınız. Dolayısıyla anılan kanun hükmü uyarınca Ankara ve İzmir baroları hakkında gereğinin yapılması gerekmektedir ve Cumhuriyet başsavcılıklarına buradan suç duyurusunda bulunuyoruz. LGBT ve onları meşrulaştırmaya çalışan yukarıda zikrettiğimiz kurumları büyük şaşkınlık, endişe ve ibretle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz.” diye konuştu. (İLKHA)