DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla tüm dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) etkisini hala sürdürürken, Kovid-19 virüsünden daha tehlikeli olan siyonist virüs insanlık dışı bir adım daha attı. İşgal ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi’nden gönderilen örneklere yapılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testlerini askıya aldığını duyurdu.
İnsanlık dışı bu muamele bir yana siyonist işgalciler bu salgını fırsat bilerek ilhak çalışmalarını hızlandırma kararı aldı. Siyonist Gantz ve Netanyahu’nun imzaladığı koalisyon hükümeti anlaşmasına göre, 1 Temmuz'dan itibaren Netanyahu, ABD yönetimiyle istişare ettikten sonra gaspçı "İlhakını" Meclise sunacak ve böylelikle, birkaç ay içerisinde Batı Yaka'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" etme yolu açılmış olacak. Filistin Devlet Başkanı Abbas, işgal rejiminin, Filistin topraklarının herhangi bir parçasını kendi topraklarına ilhak etmesi halinde işgalci israil-ABD-Filistin arasındaki anlaşmaları iptal edilmiş sayacaklarını söyledi.
İŞGAL REJİMİ, GAZZE’DEN GELEN ÖRNEKLERE KOVİD-19 TESTİNİ DURDURDU
İşgal rejiminin Maariv gazetesinde yer alan haberde, Savunma Bakanı Naftali Bennnett’in, Gazze’den gelen örneklere yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapılmasının durdurulması talimatı verdiği belirtildi. Söz konusu kararın, işgal ordusunun Gazze’den gelen örneklere Kovid-19 testi yapılmasına hükümet tarafından onay verilmemesi nedeniyle alındığı ifade edildi.
Gazze’den virüs taşıdığından şüphe duyulan kişilerden alınan örneklere işgal ordusu tarafından sınıra yakın bölgedeki bir askeri laboratuvarda Kovid-19 testi yapılıyordu.
FİLİSTİNDEKİ VAKA SAYISI 450’Yİ GEÇTİ
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre ülkedeki Kovid-19 vaka sayısı 449'a ulaştı. Bakanlığın açıklamasına göre, bu vakaların 15'i Gazze'de, 120'si işgal altındaki Doğu Kudüs'te, diğerleri ise Batı Yaka'da bulunuyor. Öte yandan Filistin Dışişleri Bakanlığı, farklı ülkelerde ikamet eden Filistinlilerden 1022'sinin Kovid-19’a yakalandığını ve 44 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
YENİ İŞGAL KOALİSYONU, KOVİD-19’U KULLANARAK İLHAK PLANLARINI HIZLANDIRDI
Siyonistlerin yeni gaspçı koalisyonunun en önemli hedefleri arasında işgal altındaki Batı Yaka'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi'ni "israil'e ilhak etme" yer alıyor.
İşgalci ABD Başkanı Donald Trump'ın 28 Ocak'ta açıkladığı sözde Orta Doğu barış planının ardından Washington ile Tel Aviv'in ortaklaşa kurduğu komite, sözde barış planına göre Batı Yaka'da işgalci "israil'e ilhak" edilecek bölgelerin haritalandırılmasına başladı.
Siyonist Netanyahu, Filistin toprakları üzerine inşa edilen yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin bir an önce "ilhak" edilmesini isterken, diğer siyonist lider Gantz ise bu konuda adımların dikkatli atılmasını istiyordu. Yapılan görüşmeler sonunda siyonist Ganzt, siyonist Netanyahu'nun ilhak konusundaki şartlarını kabul etti.
İŞGALCİ 1 TEMMUZ İTİBARIYLA "İLHAKA" BAŞLAYACAK!
Siyonistlerin imzaladığı koalisyon hükümeti anlaşmasına göre, 1 Temmuz'dan itibaren Netanyahu, ABD yönetimiyle istişare ettikten sonra Batı Yaka'daki bölgelerin "israil'e ilhakını" kabine veya Meclisin onayına sunabilecek. Böylelikle, işgal rejimine birkaç ay içerisinde Batı Yaka'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" etme yolu açılmış oldu. Söz konusu bölgelerin Filistin toprağı olan Batı Yaka'nın yüzde 30'una tekabül ettiği belirtiliyor.
İşgal rejimi, söz konusu ilhak planıyla, Filistinlilerin iki devletli çözüm için dile getirdiği, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması şartını görmezden geliyor. İşgal rejiminin 1967'de işgal ettiği Batı Yaka'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 400 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Yaka'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
ABBAS: 'ARAMIZDAKİ ANLAŞMALARI HÜKÜMSÜZ SAYARIZ' UYARISI
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramazan ayının yaklaşması dolayısıyla Filistin resmi televizyonunda yaptığı konuşmada, "israil ve ABD hükümetleri de dahil ilgili tüm uluslararası taraflara, israil'in topraklarımızın herhangi bir parçasını kendi topraklarına ilhak ettiğini duyurması halinde eli kolu bağlı durmayacağımızı ve bu iki devletle aramızdaki tüm anlaşmaları hükümsüz sayacağımızı bildirdik." dedi.
"Hiç kimse, dünyanın Kovid-19 mücadelesini fırsat bilerek ulusal haklarımızın üstüne konacağını hayal etmesin" ifadesini kullanan Abbas, Filistinlilerin haklarıyla oynamayı ya da ulusal kararlarını ihlal etmeyi düşünenlere karşı her zaman uyanık olacaklarını söyledi.
FİLİSTİN HÜKÜMETİNDEN UYARI: "İLHAK, MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜMÜN SONU OLUR"
Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, siyonist Netanyahu ve siyonist Gantz'ın koalisyon anlaşmasını imzalamasının ardından yeni hükümete "ilhak uyarısı" yaptı. Ureykat yaptığı yazılı açıklamada, işgal rejimine işgal altındaki Batı Yaka'da yer alan Filistin topraklarını ilhak planından vazgeçmeye çağırarak, "İşgal altındaki Filistin topraklarını ilhak etme taahhüdünde bulunan bir koalisyon hükümeti, Orta Doğu'nun güvenlik, barış ve istikrarına yönelik tehdittir. İlhak, müzakere yoluyla çözümün sonu olur." ifadelerini kullandı.
FİLİSTİNLİLERDEN POMPEO'NUN İLHAK AÇIKLAMASINA TEPKİ
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, işgal altındaki Batı Yaka'daki toprakların ilhak edilmesi meselesinde nihai kararı işgal rejiminin vereceği yönündeki açıklamasına Filistinli yetkililerden sert tepki geldi.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında, "ABD, Filistin topraklarında tasarrufta bulunma hakkına sahip değildir ve işgal rejiminin Filistin topraklarına el koyma kararına da meşruiyet kazandıramaz." ifadesini kullandı. Rudeyne, kuracakları devletin toprakları üzerinde kendi geleceklerini belirleme hakkının Filistinlilere ait olduğunu kaydetti. Rudeyne ayrıca, Pompeo'nun açıklamalarının, ABD'nin, Orta Doğu barış sürecinde ara bulucu olamayacağını teyit ettiğini aktardı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump dahil hiç kimsenin uluslararası kanunu çiğneme ve suç işlemeyi meşrulaştırma hakkı olmadığını dile getirdi.
Yürütme Konseyi üyesi Hanan Aşravi de açıklamasında, ABD yönetiminin "gerçek yüzünü ortaya koyduğunu ve işgal rejiminin Filistin topraklarını gasp ve ilhak etmeye dayalı ihlallerini destekleme politikasına devam ettiğini" vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, önceki gün yaptığı açıklamada, "Batı Yaka'daki bazı toprakların ilhakı konusunda nihai kararın işgal rejimi tarafından alınacağını, ABD'nin, kamuoyuyla paylaşmaksızın bu konudaki tutumunu yeni kurulacak işgal rejimine bildireceğini" ifade etmişti.
İŞGAL REJİMİ HAREM-İ İBRAHİM’İ İLHAK ETMEK İSTİYOR
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı da daha önce yaptığı açıklamada, işgal rejiminin ülkedeki Kovid-19 salgınını "bahane ederek" işgal altındaki Batı Yaka'da bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni tamamen kontrol altına almaya çalıştığı uyarısında bulunmuştu. Bu konuda HAMAS, işgal rejiminin, işgal altındaki Batı Yaka'nın El-Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim'e ait vakıf arazilerine el koyma kararını iptal ettirmek için çalışacaklarını söyledi.
HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Basın Müşaviri Tahir en-Nunu yaptığı yazılı açıklamada, "İşgalcilerin bu kararı tehlikeli bir adım. Harem-i İbrahim'e ait vakıf arazileri, geçersiz kararlarla değiştirilemeyecek bir İslam mülküdür. Bu kararı iptal etmek için bütün çabamızı harcayacağız." dedi. Nunu, Harem-i İbrahim ve ona ait vakıf arazilerindeki mukaddesata yönelik bu suç karşısında sessiz kalmayacaklarını ifade etti.
İşgalci rejim Başsavcısı Avichai Mandelblit, önceki gün El-Halil'deki Harem-i İbrahim'e ait vakıf arazilerine, "geliştirme ve genişletme projesi" gerekçesiyle "Yahudileştirme" ve "Yahudi yerleşim birimi inşa" planı çerçevesinde el koyma kararını onaylamıştı.
MESCİD-İ AKSA'DAN SONRAKİ EN KUTSAL DÖRDÜNCÜ CAMİ
İşgal altındaki Kudüs kentinde bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ile Medine'deki Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami sayılıyor.