Midyat Müftüsü Bilik: “Ramazan ayını evlerimizde dolu dolu geçirebiliriz”

Salgın nedeniyle bu yıl uzun süre evde kalınacak olması, Ramazan’ı dolu dolu geçirmek için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediliyor.

Ekleme: 21.04.2020 15:45:05 / Güncelleme: 21.04.2020 15:46:51 / Güncel / Mardin Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’a sayılı günler kaldı. Perşembe günü camilerin kapalı olması nedeniyle evlerde kılınacak ilk teravih ve kalkılacak ilk sahur ile Ramazan ayına girmiş olacağız.

 

Coronavirus (Covid-19) salgın tehlikesi nedeniyle alınan tedbirlerin etkili olması için camilerin kapalı olması nedeniyle bu yıl Ramazan ayını Müslümanlar evlerinde geçirecek.

Ramazan ayının önemi ve salgın hastalıklara karşı Müslümanların nasıl davranması gerektiğini İLKHA muhabirine anlatan Midyat İlçe Müftüsü Mehmet Şafi Bilik, “Ramazan ayını evlerimizde dolu dolu geçirebiliriz.” dedi.

“Müslüman olarak pandemi konusunda çok hassas olmamız gerekiyor”
Salgın hastalıklarının bir imtihan nişanesi olduğunu belirten Müftü Bilik,  şunu söyledi:

“Tarih boyunca baktığımızda bu salgın hastalıkları ile ilgili olarak nice zaman dilimlerinde vuku bulmuş bir durumdur. Hatta Hicri 19 senesinde Hazreti Ömer’in (Radıyallahü anh)  Şam seferinde bir salgın (veba) olduğunu görmüş ve istişare neticesinde Medine’ye dönmeye karar vermiştir. O sırada sahabelerden biri Efendimizin, ‘Bir yerde salgın hastalık olduğunu bilirseniz, oraya girmeyin ve orada olanlarda çıkmasın.’ diye buyurduğunu dile getirmiştir. Biz bunu İslam tarihinde ilk karantina örneği olduğunu görüyoruz. Ayrıca Efendimizin şu şekilde buyurduğu rivayet edilmektedir: ‘Bir yerde bir salgın hastalıkla karşılaşırsanız, o hastalığa sabredip ve başınıza gelenin Allah’tan (Celle Celaluhü) olduğuna iman ederse bir şehit ecri verilecektir.’ Şimdi bizim Müslüman olarak bu pandemi konusunda çok hassas olmamız gerekiyor. Yani Allah (Celle celalühü ) Kur’an-ı Kerimde bizi çeşitli şekillerde imtihan edeceğini ifade ediyor. Varlıkla, yoklukla ve hastalıkla imtihan edeceğini beyan ediyor. Bu da bizim için bir imtihandır. Bu imtihan da eğer biz gereğini yerine getirirsek hem bu dünyada selamete kavuşuruz. Ahirette de bunun karşılığı olarak Allah’ın (Celle celalühü ) rızasına kavuşacağımızı umuyorum.”
“Camilerimizin kapalı olması ibadetleri aksatacağız anlamına gelmemeli”
Herkesin evini birer mabede çevirmesi belirten Bilik, “Bu pandemi nedeniyle tedbiren camilerimizde ibadet askıya alındı,  ama ezanı şeriflerimiz okunmaya devam ediyor. Ramazan’da da devam edecek. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığımızın aldığı karar gereği tedbiren namaz cemaatle kılınmayacak. Çünkü insanların bir arada bulunması nedeniyle bu salgının birbirlerine sirayet etmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle namazların münferit olarak kılınması gerektiğini ifade ediyor. Ancak camilerimizin kapalı olması ibadetleri aksatacağız anlamına gelmemeli. Özellikle Ramazana gireceğimiz bu günlerde daha önceki senelerde mukabelelerimiz vardı. Gündüzleri oruçlu, akşamları teravihleri kılmaya gayret gösterirdik. Şimdi ise daha önce de ifade ettiğim şekilde evlerimizi birer mabede çevirmemizi gerekiyor. Yani Ramazan’a has olan teravih ibadetini ferdi olarak ta, aile bireyleriyle birlikte Ramazan ruhuna uygun şekilde kılmamızda çok fayda olduğu ve yerine getirmemiz gereken bir görev olduğu kanaatindeyim.” dedi.

“Camilerden uzak kalmamız hüzün verici bir durum”
Ramazan’ın sonunda günahlardan ve hastalıktan kurtulmayı temenni ettiklerini belirten Bilik,  “İnşallah bir daha böyle bir salgın ile karşı karşıya kalmayız. Gerçekten çok hüzün vericidir. Allah’ın  (Celle celalühü ) evinin, Mescid-i Nebevi’nin, Mescid-i Aksa ve Kâbe’nin şubeleri camilerimizin bu salgın nedeniyle kapalı durması hakikaten bir Müslüman olarak bizleri derinden üzüyor. Gerçekten duygulandıran bir hadise ile karşı karşıyayız. Bu tarihte belki yine olmuştur. Hani Kâbe ile ilgili olarak yaptığımız araştırmada birkaç sefer böyle bir şeyle karşılaşıldığını okudum. Ancak bu kadar uzun süre salgının etkisini sürdürdüğü, Kâbe’nin ve camilerin uzun süre kapalı durmasına hiç şahit olmadık.  Dualarımızda hep dile getiriyoruz, Ramazan mağfiret ve rahmet ayıdır, günahlardan kurtulma, Kur’an ayıdır diye dile getiriyoruz. Rabbimizin daha fazla rahmet ve mağfiret ettiği bir aydır. Özellikle son on günde itikâf sünnetini ihya etmeliyiz. Kur’an okumalı ve ihlas ile daha çok ibadet etmeliyiz ki Ramazanın sonuna vardığımızda hem günahlarımızdan mağfur bir şekilde hem de bu salgından Müslümanlar ve tüm insanlık olarak kurtuluşumuz için dua etmemiz gerekir.” diye konuştu.

“Sosyal medya üzeri vaazlarımız olacak”
Evlerde kalacak olan vatandaşlar için Ramazanda sosyal medya üzeri vaaz vereceklerini söyleyen Bilik, “Diyanet İşleri Başkanlığımız sosyal medyada daha etkin olmamız için bir talimat yayınladı. Biliyorsunuz sosyal medya hayatın bir gerçeğidir. Bu konuda birçok kişi serbestçe vaaz ve nasihatlerde bulunabiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığımızın da insanlarımızı sahih dine ulaştırılması konusunda da asli bir görevi vardır. Bizler de Ramazan ayında hem müftüler, vaizler ve işin uzmanı olan personelimiz kısa videolar halinde sosyal medya üzerinden insanlarımıza ulaştırma gayreti içerisinde olacağız.” dedi

“Evlerde Ramazan ayını dolu dolu geçirebiliriz”
Salgın nedeniyle evlerde kalma süresinin uzayacağını belirten Bilik, şöyle dedi:

“Bu Ramazan ayını çok daha verimli bir şekilde geçirebiliriz. Diğer zamanlarda hiç olmadığımız kadar evlerde vaktimizi geçiriyoruz. Aile efradımızla bu ayın rahmet ve bereketini yaşayalım. Ramazan’ın önemini çocuklarımıza anlatalım. Ramazan’ın Kur’an’ın indirilişinin bir yıldönümü olduğunu ifade edelim. Peygamber Efendimizin Ramazan ayında savaşa katılmalarına rağmen oruçtan feragat etmediklerini herkese anlatmamız gerekiyor. Ayrıca Ramazan ayında hiç terk etmediğimiz mukabeleyi evlerde de yapmalıyız. Gerekirse aile reisi mukabele için ailesini toplayıp yapması aileye bir rahmet ve bereket getireceği kanaatindeyim. Teravih namazlarını her ne kadar camilerde kılamıyorsak dahi imkân dâhilinde çocuklarımızla birlikte cemaatle kılmayı tavsiye ediyorum.”


“Yaşarken unutma! Sonsuz bir hayat daha var”
Diyanetin bu yıl ki Ramazan temasının ahiret bilinci ve sorumluluğunu hatırlattığını ifade eden Müftü Bilik, “Şu çok önemli, Müslümanların iman şartlarından bir tanesi ahreti unutmamaktır. Sonsuz hayat ahiret hayatıdır. Bu dünya da lehimize veya aleyhimize olan şeylerin yansımasıdır ahiret hayatı. Bir Müslüman adım atarken ahreti unutmadan adım atması gerekiyor. Attığı her adımın ahrete lehte veya aleyhte karşılığının olacağını unutmamalıdır. Ahiret bizlerin düşünmeyi, iyilik yapmayı, insanlara merhametli, hoş görülü davranmayı öğreten bir iman çeşididir. Özellikle bu pandeminin ölümü daha çok ensemizde hissettiğimiz bu dönemde ahret hayatını aklımızdan çıkarmamalı ve yaptığımız her şeyin ahrette bir karşılığının olacağını unutmamalıyız.” diye konuştu.

Son olarak Ramazan-ı Şerif’in hayırlar getirmesini ve salgın hastalığının bitmesine vesile olması temennisinde bulunan Bilik, Türkiye Diyanet Vakfı olarak Ramazan boyunca Vefa Destek Grubu ile birlikte vatandaşlara her türlü yardımda bulunacaklarını, hayırseverlerden zekat ve fitrelerini ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması için Türkiye Diyanet Vakfına da verebileceklerini sözlerine ekledi. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler