Ali Erbaş: "Ramazan, bu salgın günlerinde tefekkür ve muhasebe için önemli bir fırsat"

​Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bir yanda salgın hastalık, korku diğer yanda savaş, açlık ve vahşetin kıskacında inleyen insanlık, Allah’ın varlık ve tabiat için koyduğu ölçülerin bozulmasındaki sorumluluğunu muhasebe etmek zorundadır." dedi.

Ekleme: 20.04.2020 14:25:04 / Güncelleme: 20.04.2020 14:25:04 / Güncel
Destek için 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2020 yılı Ramazan ayı temasını açıkladı. Erbaş, Ramazan ayı temasının "Ramazan ve Sorumluluk Bilinci" olarak belirlediklerini ve Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirler nedeniyle Diyanet TV’de yayınlanmak üzere Ramazan’a özel programlar hazırladıklarını kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sözlerinin başında basın mensuplarına teşekkür ederek, "Bu zor zamanlarda büyük bir fedakârlıkla gayret eden, çalışan doğru haber yapan siz çok kıymetli basın mensuplarımıza hassaten teşekkür etmeyi bir borç biliyorum." dedi.

Erbaş, 23 Nisan Perşembe akşamı kılınacak teravih namazının ardından 24 Nisan Cuma günü tutulacak ilk oruç ile Ramazan ayına girilmiş olacağını söyledi.

Ramazan ayının Coronavirus salgınının gölgesinde idrak edileceğini dile getiren Erbaş,  şöyle devam etti:

Belki sahurlarımız, iftarlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz ve dahi Ramazan’ı anlamlı ve unutulmaz kılan birçok eşsiz güzellik bu yıl mahzun bir şekilde yaşanacak. Fakat bizler Rabbimizin İnşirâh Sûresi’nde vadettiği her zorluğun ardından mutlaka kolaylığın geleceğine dair ilahi müjdesine yürekten inanıyoruz. Bir mümine yaraşan şuur, vakar ve asaletle, yaşadığımız bu zorlukların geçici dünya hayatının bir imtihanı olduğunu biliyoruz. Karamsarlık, korku ve endişeye kapılmadan, umudumuzu ve direncimizi kaybetmeden, umut ve ufuk merkezi Kur’an-ı Kerim’i ve insanlığa her daim ümit aşılayan sevgili Peygamberimiz’i rehber edinerek bu zorlu günleri inşallah geride bırakacağız. Bu vesileyle, insanlığın bir an önce söz konusu musibetten halâs olmasını, kurtulmasını diliyor, Ramazan-ı Şerif’in tüm yeryüzüne selamet ve sekinet getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.

"Müslüman olarak birbirimize karşı ihmale gelmeyecek sorumluluklarımız bulunmaktadır"

Erbaş, Başkanlık olarak her Ramazan ayında yüce dinimizin ve İslam ahlakının hayat veren ilkelerinden birini tema yaparak gündeme taşıdıklarını hatırlatarak, bu yılın temasını da "Ramazan ve Sorumluluk Bilinci" olarak belirlediklerini kaydetti.

Varlık âleminin öznesi olan ve kulluk vazifesini en güzel bir şekilde yerine getirmesi için dünyaya gönderilen insanın başta Allah’a, sonrasında yeryüzüne karşı sorumlu olduğuna işaret eden Erbaş, "Bizim, Müslüman olarak birbirimize karşı ihmale gelmeyecek sorumluluklarımız bulunmaktadır. Bunların başında da karşımızdakine güven vermek, iyilik yapmak, onu Yaratan için sevip hakkına saygı göstermek gelmektedir. Bu, sevgili Peygamberimizin bizlere miras bıraktığı en önemli değerlerden güzel ahlak ve hukukun gereğidir. Bununla birlikte hava, su, toprak, tabiat ve ekolojinin bütün unsurları ile ilişkimiz de çevremizdeki her şeyi emrimize amade kılan Rabbimize imanın ve kulluk sorumluluğumuzun önemli bir parçasıdır." diye konuştu.

"İnsanlık, Allah’ın varlık ve tabiat için koyduğu ölçülerin bozulmasındaki sorumluluğunu muhasebe etmek zorundadır"

Erbaş, modern zamanlarda insanlığın vahim bir hata olarak sorumluluklarını unutur hala geldiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

İnsana, çevreye ve tüm mahlûkata karşı sorumluluklar ihmal edildi. Hâl böyle olunca fıtrat zedelendi. İnsan kendine yabancılaştı. Yaşanan anlam krizi, ahlak krizine dönüştü.  Tüm bunlar, esasen insanın âlemlerin Rabbiyle arasındaki irtibatı ve sorumluluk duygusunu göz ardı etmesinden kaynaklandı. Dolayısıyla bugün bir yanda salgın hastalık, korku, endişe, diğer yanda savaş, açlık, şiddet ve vahşetin kıskacında inleyen insanlık, Allah’ın varlık ve tabiat için koyduğu ölçülerin bozulmasındaki sorumluluğunu muhasebe etmek zorundadır. Bu durum, bizim de bir Müslüman olarak ortaya koyduğumuz davranışları sorumluluk, emanet bilinci, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle Koronavirüs salgını sebebiyle zor zamanlar geçirdiğimiz bugünler ve Ramazan-ı Şerif’in bereketli iklimi, söz konusu hususları derinlikli olarak tefekkür ve muhasebe etmemiz için önemli bir imkân ve fırsattır.

"Oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına uygun söz, eylem ve tutumlarla bütünleştirelim"

İbadetlerin en temel amaç ve hikmetlerinden birinin de insanları ahlaklı, duyarlı, sorumlu bireyler yapmak ve bu güzellikleri toplumsal hayatın merkezi hâline getirmek olduğunun altını çizen Erbaş, "Oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, bütün duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Bu sebeple oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına uygun söz, eylem ve tutumlarla bütünleştirelim. Özellikle sağlık nimetinin önem ve anlam kazandığı bugünlerde, oruç ibadetinin bağışıklık sistemimizi koruyup güçlendirdiği bilimsel gerçeğinin de idrakinde olarak sağlığımız için tehdit oluşturan başta sigara olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları terk edip yüce Allah’ın bize ikram ettiği bu emanete sahip çıkalım. Eğer hakkıyla idrak ve ihya eder; hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı; hayatı bir okula, bütün yeryüzünü bir mabede dönüştürecektir." şeklinde konuştu.

Ramazan öncesi kan bağışına davet

Erbaş, yetkililer, kan merkezlerindeki stoklarda hızla azalma olduğunu ifade ettiklerini belirterek, "Ramazan ayı bağışının azaldığı bir dönemdir. Bu sebeple Ramazandan önce başta tüm mensuplarımız ve din görevlisi hocalarımız olmak üzere milletimizi kan bağışında bulunmaya davet ediyorum. Ramazan ayından önce buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." dedi.

Ramazan’a özel programlar hazırladık

Ramazan ayında yapılacak din hizmetlerini, Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirleri dikkate alarak planladıklarını ifade eden Erbaş, şunları söyledi:

Özellikle Diyanet Televizyonumuz aracılığıyla Ramazan’a özel programlar hazırladık. Bu bağlamda; Ramazan’da Kur’an okumayı öğrenmek isteyenlere yönelik bir kampanya başlattık. ‘Kur’an Öğreniyorum’ programı her gün iki defa televizyonumuzda yayınlanacaktır. Kur'an öğrenmek isteyen kardeşlerimizi o saatlerde Diyanet TV’ye bekliyoruz. Koronavirüs sebebiyle Kur’an Kurslarımız kapalı olduğu için uzaktan eğitim programları yayınlanmaya devam edecektir.

Engelli kardeşlerimize özel, işaret dili ile hazırlamış olduğumuz programlar yine televizyondan yayınlanacaktır. Diyanet TV, Diyanet Radyo, Diyanet Kur’an Radyo ve Diyanet Risalet Radyolarımızda iftar ve sahur programları yapılacaktır.

Vatandaşlarımızın camilerde mukabele dinlemekten mahrum kaldığı bu zor günlerde Diyanet TV aracılığıyla 30 farklı hafız tarafından tilavet edilen ‘30 Cüz 30 Hafız’ adlı mukabele programı günün üç farklı vaktinde yayınlanacaktır. Kur'an sevdalılarını inşallah bu mukabeleyi takip etmeye bekliyoruz.

Vatandaşlarımızın camilerde birlikte ibadet edemediği gerçeğinden hareketle, Diyanet TV’de öğle ve teravih vakitlerinde ‘Ramazan Sohbetleri’ yayınlanacaktır. Başkanlığımız yayınlarından ‘Ramazan Kitaplığı’ oluşturularak ücretsiz erişime açılacaktır. Ayrıca hocalarımız, sosyal medya mecraları üzerinden ve yerel tv ve radyo kanallarında programlar yapacaktır.

"Polemik üretecek popülist tavırlardan uzak durulmalıdır"

Ramazan ayında çeşitli medya mecralarında programlar yapacaklara da çağrıda bulunan Erbaş,  "Ramazan’da televizyon, radyo kanallarında ya da sosyal medyada program yapan, konuşan herkesten, toplumumuza doğru bilgi aktarma konusunda sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini, kaynağı belli olmayan, hayatımıza değer katmayan anlamsız bilgi ve konuları ekrana ve gündeme getirmemelerini; güzel, yapıcı ve birleştirici bir üslup kullanmalarını ve tartışma meydana getirecek, polemik üretecek popülist tavırlardan uzak kalmalarını özellikle istirham ediyorum." şeklinde konuştu  

"Ramazan ayı yardım faaliyetlerimize ülkemizde ağırlık vereceğiz"

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak Ramazan ayında yurt içinde 81 il ve tüm ilçeler ile yurt dışında ise 35 ülkede yardım çalışmaları yapacaklarını dile getiren Erbaş, "Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs tedbirleri kapsamında, geçen yıl 98 ülkede gerçekleştirdiğimiz yurt dışı faaliyetlerimizi, bu yıl 35 ülke ile sınırlandırmak durumunda kaldık. Dolayısıyla, bu yıl Ramazan faaliyetlerimize yurt içinde, ülkemizde ağırlık vereceğiz. Burada da iftar sofraları kurmak yerine; iftar paketleri, gıda paketleri, alışveriş yardım kartları, bayramlık kıyafet dağıtarak ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de, yarın da hep onların yanında olacağız." diye konuştu.

Erbaş, 2020 yılı Ramazan ayı yardım çalışmaları kapsamında, 35 ülkede Ramazan ayının sonuna kadar 38 bin 450 gıda, 46 bin iftar paketi dağıtımı ve 10 bin 800 yetime bayramlık kıyafet dağıtacaklarını dile getirerek," Yurt içine yönelik yardımlar çerçevesinde ise 81 ilimizde 61 bin alışveriş yardım kartı, bayramlık kıyafet, Vakfımıza yapılan bağışlarla kesilen adak kurban etlerini dağıtarak 152 bin 500 aileye ulaşmaya gayret edeceğiz. Özetle Vakfımız, bu yıl Ramazan ayında yurt içinde ve yurt dışında toplam 12 milyona Türk Lirasına yakın yardım yapmış olacak." dedi.

Türkiye Diyanet Vakfının, Ramazan’da mazlum ve mağdurlara yapacağı yardımlara vatandaşların da destek olabileceklerini ifade eden Erbaş, şöyle konuştu:

Vatandaşlarımız; Ramazan ayı boyunca zekât, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet gibi bağışlarını www.tdv.org ve bagis.tdv.org adreslerinden online olarak yapabilirler. Bunun yanı sıra il ve ilçe müftülüklerimiz, TDV şubelerimiz aracılığıyla doğrudan bağış yapabilirler. Tüm PTT şubeleri ve anlaşmalı hesaplar aracılığıyla da yapabilirler.

Ayrıca, bağışçılarımız tüm GSM operatörlerine bağlı faturalı ve faturasız hatlardan 5601’e SMS göndererek fitre bağışında bulunabilecek. Bir SMS ücreti, bir fitre bedeli olan 27 TL’dir.

Bütün bu gayretlerimizin gayesi, paylaşmaya ve şükretmeye en çok değer verdiğimiz bu ayda mübarek Ramazan ayında insanlığın kimsesi olabilmek ve içtenlikle yaptıkları dualarda yer bularak Allah’ın rızasını kazanabilmektir.

Erbaş, konuşmasının sonunda Ramazan ayının ülkeye ve İslâm âlemine hayırlar getirerek insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını niyazında bulundu.

Basın mensuplarından gelen, camilerde teravih namazı kılınıp kılınmayacağına yönelik soruyu da cevaplayan Başan Erbaş, "Teravih namazlarını bu Ramazanda maalesef camilerde kılamayacağız. Evlerinde herkes ailesi, eşi, çocuklarıyla teravih namazlarını kılabilir. Çünkü teravih namazı ferdi olarak da kılınabilen bir namazdır." dedi. (İLKHA)