Yeni tip korona virüs ile mücadele için yürütülen çalışmalar hastalara umut olmaya devam ediyor. Korona virüsü (Covid-19) tedavisi için önceki gün İstanbul Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen bağış sonrası müjdeli haber geldi.
Yeni tip korona virüs hastalarının tedavisinde kullanılacak olan immün plazma tedavisi için İstanbul Tıp Fakültesi'nde ilk bağışın gerçekleştirilmesinin ardından yapılan çalışmalar hakkında İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Hematoloji Bilim Öğretim Üyesi ve Kan Bankası ve Terapötik Aferez Sorumlusu Prof. Dr. Sevgi Beşışık bilgi verdi.
Prof. Dr. Sevgi Beşışık, “Maalesef ilk acı kayıplarımız fakültemizden oldu. Fakültemiz çok ciddi bir yapılanmayla birlikte pandemi merkezi oluşturarak hastaları hem ayaktan hem yatarak hem de yoğun bakım ünitesine değerlendirme ve tedavi programını başlattı. Fakültede tanı almış fakat iyileşmiş olan hastaları belli kriterlerini değerlendirerek bir süre sonra onları gönüllü bağışçı olarak kullanma şansını elde ettik” dedi.
“Bu hastalıkta 2 kriterimiz var”
Korona virüsü (Covid-19) ile ilgili 2 kriterlerinin olduğunu kaydeden Beşışık, “Bu hastalıkta 2 tane kriterimiz var. Eğer kişi hastalanırsa görüntüsüyle, laboratuvarıyla kuvvetli muhtemel Covid-19 dediğimiz hastalık durumu söz konusu ise iyileşmesinin üzerinden en az 28 gün geçmesi ana kriterlerimizden birisi. Hastalığı taşımadığına dair testin negatif olduğunun göstergesi gerekiyor. Yatmış veya yatmadan tedavisi verilmiş iyileşmiş ayaktan izleme geçilmiş Covid-19 tanılı hastalarımızı listeledik. İyileşme tarihleri, testlerinin negatif olma durumu ve kan gruplarını belirledik. İmmün plazma verilmesi olası yatan hastalar izleyen ekip tarafından belirlendi. Her hastaya gerekli değil çünkü. 10 Nisan’da Sağlık Bakanlığı rehberi yayınlanır yayınlanmaz gönüllü iyileşmiş kişileri tekrar uygunluk açısından Covid PCR negatif olup olmadığına baktık. İlk bağışçımız iyileşmiş bir doktordu. İkinci bağışçımız iyileşmiş bir hasta idi ve diğerleri şeklinde sürdü. Önemli nokta her hastaya gerekli değil, kan grubu uyumu gerekiyor ve etkililiğini net bilmiyoruz. Eski viral enfeksiyonlar ve birkaç yazılı deneyim ile bu imkanı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“İlk hastayı belirledik”
Bağışın gideceği ilk hastayı belirlediklerini belirten Beşışık, “İlk bağışımızın gideceği hastayı belirledik. Umarım faydalı olacak. Bu bağışçımızdan 1 hafta arayla yeniden bağış alma şansımız var. Eğer kullanmazsak dondurup kullanma şansımız var. Bu topladığımız ürün bir takım işlemlerden geçiyor. Normal bir kan bağışında yapılması gereken işlemler dışında ayrıca biz bu kişiyi hastalığa karşı bağışıklık oldu mu diye bir test de yapmaktayız. O test bizi yönlendirici de olmakta. Ürünü kullandıktan sonra da hastanın iyileşip iyileşmeme kriterlerini de takip edeceğiz. Bu kan bankacılığı için ve nöroloji ile ilgilenenler için oldukça cazip bir yol. Hücresel biyolojik tedavide çok önemli bir adım. Sonuçları birlikte göreceğiz. Ciddi bir liste oluşturmaya başladık. Kendi tanı ve tedavisini yaptığımız hastalarımızın dış sesiyle bu işe yaklaşım yapacağız. Eğer gönüllüler olursa Kızılay’a başvurabilirler. Yine kendi hastanelerinde tedavi olduktan sonra bizdeki gibi terapötik aferez ruhsatı olan merkezlere başvurabilirler” açıklamasında bulundu.