Rusya'nın Çeçenistan'da gerçekleştirdiği Samaşki Katliamı'nın 25'inci yılı

7-8 Nisan 1995 tarihlerinde Rus ordu güçleri Çeçenistan'daki Samaşki köyünde büyük bir katliam gerçekleştirdi.

Ekleme: 10.04.2020 13:23:59 / Güncelleme: 10.04.2020 13:23:59 / Dünya
Destek için 

7-8 Nisan 1995 tarihlerinde Rus ordu güçleri Çeçenistan'daki Samaşki köyünde büyük bir katliam gerçekleştirdi.

Çeçenistan ile İnguşetya'nın sınır bölgesinde bulunan Samaşki köyü çevresinde Rus ordusu 1995 yılının Nisan ayında Çeçen güçlere karşı süpürme harekatı başlatmıştı.

Binlerce asker ve çok sayıda zırhlı aracın katıldığı harekat sırasında yer yer çatışmalar yaşanırken, Samaşki köyü çevresindeki çatışmalarda Rus askerlerinin ağır kayıp vermesinin ardından, Rus ordusun sivillere yönelik saldırılar düzenledi.

Samaşki Köyü Katliamı
Çeçen savaşçıların, sivillere zarar gelmemesi için boşalttığı köy, 7 Nisan günü Rusların saldırısına uğradı.

Önce Rus birliklerinin top ve diğer ağır silah atışlarıyla şiddetli bir biçimde hedef alınan köy, daha sonra ise köyün içerisine giren askerlerin alev silahları ve bombalarıyla yerle bir edildi.

Köyde yaşayan siviller kasıtlı olarak ve toplu bir şekilde hedef alındı.

Köy sakinlerinin bölgeden çıkmasına günlerce izin verilmezken, katliamın boyutları ancak, olayın üzerinden aylar geçtikten sonra tam anlamıyla ortaya çıkabilecekti.

Rus ordusunun saldırılarında köydeki yapıların yüzde 80'i yıkılırken, 100'den fazla sivil de katledildi. Katledilen sivillerden çoğu yakın mesafeden açılan ateşle infaz edilerek öldürülmüş, birçoğunun cesetleri kasıtlı olarak yakılmış, köydeki çok sayıda kadın ise tecavüze uğramıştı.

Aynı zamanda köydeki evler Rus güçlerince yağmalandı. Birçok erkek de Rus askerlerine esir edilerek kamplara götürüldü.

Bölgede doktorluk yapan ünlü Çeçen cerrah Hasan Baiyev, Samaşki'ye ilk gidenler arasındaydı. Baiyev, şahit olduklarını şöyle anlatmaktadır:

"Kömüre dönmüş onlarca kadın ve çocuk cesedi, yıkılmış caminin avlusunda yatıyordu. Gözümün takıldığı ilk şey, cenin pozisyonunda yatan bir bebeğin yanmış bedeniydi. Yanan bir evden, gözleri aklını yitirmiş gibi bakan bir kadın, ölü bir bebeği elinde tutarak çıktı. Kasalarına ceset yüklü kamyonlar sokaklarda, cesetleri toplu mezarlara taşıyordu."

Kaynak: Mepa News