Gaziantep İl Müftü Vekili Yıldırım: “Evlerimizi mescide çevirelim”

Gaziantep İl Müftü Vekili Dr. Ramazan Yıldırım, tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirus salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında “Evde kal” çağrılarına uyarak evde kalanlara önemli tavsiyelerde bulundu.

Ekleme: 01.04.2020 13:05:07 / Güncelleme: 01.04.2020 13:06:45 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Yeni tip Coronavirus (Covid-19) yönelik tedbirler kapsamında yetkililerin "evden çıkmayın" uyarıları sonrasında önlem amaçlı evlerinden çıkmayan vatandaşların, bu durumu fırsata çevirmesi gerektiğini belirten Yıldırım, evde geçirilen zamanının iyi değerlendirilmesi ve Allah’ın rızasını kazanmak için bir fırsata dönüştürülmesinin önemine dikkat çekti.

Her geçen gün mübarek Ramazan Ayına biraz daha da yaklaşıldığına dikkat çeken Yıldırım, üç ayların manevi atmosferinden de istifade edilerek, ibadetlerin artırılması gerektiğini ve bu süreçte Allah'a iyi kul olmanın ve rızasını kazanmanın yollarının aranması için bir fırsat olduğunu ifade etti.

Coronavirus salgınına yönelik alınan tedbirler kapsamında camilerde cemaatle namaza verilen aranın, evlerin mescide çevrilmesiyle manevi bağları kuvvetlendirme fırsatına dönüştürülmesi için bir vesile olacağını belirten Yıldırım, aile içinde ders ve sohbet halkaları oluşturularak, bol bol Kur’an-ı Kerim ve kitap okunmasını tavsiye etti.

Evde geçirilen zamanın televizyon ve teknolojik cihazlar başında boşa geçirilmemesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, Müslümanlar için her saniyenin bile kıymetli olduğunu belirterek, “Aleyhimize görünen bu süreci lehimize çevirip imtihanı başarıyla kazanabiliriz.” dedi.

“Bu süreci çok güzel bir fırsata çevirebiliriz”

Virüs salgını nedeniyle insanlığın zor bir imtihandan geçtiğini dile getiren Yıldırım, “Salgın nedeniyle de yetkililerin ‘evde kalın’ çağrısından dolayı evlerimizde kalıyoruz ve evimizde kalmak zorundayız. Ama bu evde kalma süreci zamanı da imtihan içerisindedir. Öyleyse ne yapmamız, evde kalma sürecimizi nasıl değerlendirmemiz gerekiyor? Gerçekten bu süreci çok güzel bir fırsata çevirebiliriz. Hepimiz, ‘bir fırsatım olsa kitap okuyacağım’ diyerek okumak istediğimiz ve okuyamadığımız raflarımızda bekleyen kitaplarımız var. Bu süreçte çok güzel kitap okuyabiliriz. Dinimizin de ilk emri okumaktır ve Peygamber Efendimiz okumaya son derece büyük bir önem vermiştir. Sağ olsun valiliğimiz de kitap okuma ile ilgili ‘Ben Okuyorum, Gaziantep Okuyor’ şeklinde bir proje başlattı. Bu çerçevede okumaya çok güzel vakit ayırabiliriz, telafi okumalarımızı yapabiliriz ve okuyamadığımız kitapları bu süreçte okuyabiliriz.” diye konuştu.

“Evde kalma sürecini çok verimli geçirmek zorundayız”

Evde kalınan süreçte uzmanların uyarılarının da önemle dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Evde kalma sürecini az hasarla ve çok verimli geçirmek zorundayız. Madem Müslüman’ız her anımızı değerlendirmek zorundayız. Bu süreçte Kur’an-ı Kerim okumayı bilmeyenlerimiz bunu fırsata çevirip okumayı bilenlerden Kur’an-ı Kerim öğrenebilirler. Evde telafi okumalarımızı yapabiliriz. Ailemize çok daha fazla vakit ayırabiliriz. Gerçekten iş yoğunluğu içerisinde zaman zaman bunları ihmal ediyoruz. Bu süreç içerisinde ailemize biraz daha vakit ayıralım. Eşimize biraz daha ev işlerinde ve onun mutfak işlerinde yardımcı olabiliriz. Çocuklarımızın sıkıntılarını giderebiliriz.”

“Ailecek her gün bir okuma saati yapabiliriz”

Çocukların eğitiminin aksatılmaması, bütün günlerini internet, sosyal medya ve ekran karşısında boş meşgalelerle heba etmelerine izin verilmemesi gerektiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:

“Ailecek her gün bir okuma saati yapabiliriz ve her gün beraber bir konuyu merkeze alarak bir tema etrafında kitaplardan beslenerek bir konuyu gündemimize alıp, o gün o konuyu değerlendirebiliriz. Vaktimizin elverdiği ölçüde mümkünse haftada bir defa seviyeli aileye uygun olan bir film izleyebiliriz. Sportif aktivitelere zaman ayırabiliriz. Gerçekten hareketsizlik zaman içerisinde insanda depresyona neden olabiliyor. Yediğimiz ve içtiğimizi harcamadan hareketsiz bir yaşam olunca ister istemez stres oluyor, aile içinde tartışmalar olabiliyor. Bundan dolayı azda olsa sportif faaliyetler de yapılabilir. Bu ve buna benzer faaliyetlerle bu zamanı en güzel şekilde değerlendirip, verimli bir hale getirebiliriz.”

“Ömür sermayemizi güzel bir şekilde değerlendirmeliyiz”

Bu sürecin tedbir, tevekkül, sabır ve dua ile Allah’ın izniyle atlatılacağını belirten Yıldırım, “Bu süreçte geçici bir süreçtir. Ama şunu bilmemiz gerekiyor ki bu geçici süreç ömrümüzden, sermayemizden bir şeyler götürüyor. Bu sermayemizi güzel bir şekilde değerlendirmeliyiz. Biz de ‘vakit nakittir’ şeklinde bir söz var. Aslında bu çok eksik kalan bir söz. Çünkü vakit nakitten daha çok kıymetlidir ve değerlidir. Biz paramızı kaybetsek tekrar elde edebiliriz. Sağlığımızı belli bir ölçüde kaybetsek eskisi gibi olmasa bile yine tedavi ile birazda olsa geri kazanabiliriz. Ama vaktin tekrarı yoktur. Geçen dakika ve saniye, artık geri getirilmesi mümkün olmayan son derece önemli bir sermayemizdir. Evdeki sürecimizi bu şekilde düşünüp, en azami şekilde istifadeli geçirmeliyiz.” şeklinde konuştu.

“Aleyhimize görünen bu süreci lehimize çevirip imtihanı başarıyla kazanabiliriz”

Her geçen gün Ramazan Ayına biraz daha yaklaşıldığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:

“Hep beraber omuz omuza gönül gönüle, gönüllerimiz, hedeflerimiz bir olacak ama fiziki olarak herkes kendi mekânında ve evinde bulunarak tedbirlerini azami bir şekilde alarak bu süreci en güzel şekilde değerlendirmeye çalışacağız. Bu musibeti de en kısa zamanda üzerimizden kaldırmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Üç aylardayız, üç ayları fırsat bilmeliyiz. Bu süreçte oruç tutmalıyız ve oruç tuttuğumuz sürece biraz daha ruhen sakin oluyoruz ve sükûnet buluyoruz. Bu aylarda çokça oruç tutabiliriz ve nafile namazlarımızı kılabiliriz. Bu şekilde inşallah aleyhimize görünen bu süreci de lehimize çevirip imtihanı başarıyla kazanabiliriz.”(İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar