Rehber TV'ye canlı yayınla bağlanan İLKHA İngiltere muhabiri Tayyip Demir, İngiltere'de günlük 5-6 bin kişiyi testten geçirme kapasitesi olduğunu, başta İtalya, İspanya, Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa'nın genelinde panik ve korkunun hâkim olduğunu söyledi.
Demir, "İngiltere'de hükümet, yakın zamanda bu rakamların günlük 25 bine çıkarılmasının hedeflendiğini ve evde test yapılabilecek kitleri piyasaya sürmeyi amaçladıklarını açıkladı. Laboratuvar ortamında bu kitlerin gözden geçirildiği ve başarılı sonuçlar alınması halinde yakın zamanda bazı eczane ve şirketler üzerinden halka sunulacağı açıklandı. Gebelik, şeker testi gibi Coronavirus testini de dışarıyla temas olmadan herkesin kendi evinde bu testi yapabileceği açıklandı." dedi.
"İngiliz Hükümeti her gün yalan açıklamalar yapıyor"
İngiliz Hükümetinin polislere yönelik yeni bir yetki verdiğine dikkat çeken Demir, İngiliz Hükümetinin aldığı kararlara uymayan vatandaşlara tutuklama veya para cezasının verileceğini aktardı.
Demir, "İngiliz hükümeti her gün değişken yalan açıklamalar yapabiliyorlar. Önce doğal bağışıklık sistemiyle işi çözeceklerini dile getirmişlerdi. Sonraki günlerde İnperyal Kolej'inin sunmuş olduğu raporda bu işin o kadar kolay olmayacağını hükümete bildirmesinden sonra hükümet, bir 'U' dönüşü yaptı. Şu an okullar kapandı. Geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı konuldu. Bugün itibariyle hükümetin polise vermiş olduğu yeni bir yetki var. Bu yetki de; 'Yasağa uymayan veya sokağa çıkanların 960 sterlinle cezalandırabilecek olması'dır. Eğer buna direnen olursa da vatandaş tutuklanabilecektir." ifadelerini kullandı.
"İngiliz Hükümeti baskılardan dolayı çok hızlı radikal kararlar alıyor"
İngiltere'de ölüm oranlarının hızla arttığından dolayı halkın hükümet üzerinde baskısı olduğunu belirten Demir, "Önümüzdeki haftalarda Çin usulü 4 bin 400 kapasiteli ve 2 bölümden oluşan yeni bir hastane yapılacağı ama ne zaman ve nerede yapılacağı açıklanmadı. Fakat çok hızlı adımlar atılıyor. Çünkü burada ölüm oranları hızla yükseliyor. Şu anda vaka sayısı 9 bin 500'ü geçti. Tespit edilen vakalardan iyileşen sayı 135'tir. Bu durumlar da halkı korkutuyor. İngiltere'de 21 yaşındaki ve daha önce hiçbir hastalığı olmadığı belirtilen Chloe Middleton'ın ölümü toplumda panik havası oluşturdu. Daha önce yaşlı insanların öldüğünü ve son olarak genç bir bayanın ölmesi, toplumu ürküttü. Bu da halkı paniğe sevk ediyor, hükümete baskı yapılıyor ve hükümeti çok radikal kararlar almak zorunda bırakıyor." dedi.
"Müslümanlara hem duruşlarıyla hem de insanlara karşı duruşlarıyla sorumluluk yüklemiş durumda ve sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyorlar."
Avrupa'da en rahat kişilerin muhafazakâr ve dindar olan insanların olduğunu aktaran Demir, "Gıda eksikliğinde, hastalık anında insanların nasıl paniklediğini, nasıl ürktüğünü herkes sosyal medyada ve TV kanallarında gördü. İnternet üzerinde İtalya Başbakanının 'Artık işimiz gökyüzüne kaldı.' şeklindeki yapmış olduğu açıklamadan dolayı bütün Avrupa halkı gözünü dine çevirdi. Birçok insan, cami imamları ve İslami kuruluş yöneticilerine; 'Sizin dininiz bu tür konularda neler söylüyor?' diye sorular soruyor ve görüş almaya çalışıyor. Bu açıdan Müslümanlara hem duruşlarıyla hem de insanlara karşı duruşlarıyla sorumluluk yüklenmiş durumda. Müslümanlar da bu sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyorlar." dedi.
"Fransa'da 14 Türkiye vatandaşı hayatını kaybetti"
Fransa'da ölen insanların yüzde 86'sının yaşlı kesimden olduğunu söyleyen İLKHA Fransa Muhabiri Enes Suiçer, Fransa'da bin 331 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Suiçer, "Fransa da vaka sayısı 25 bini geçti ve 3 bin kişi yoğun bakımdadır. Burada ölenlerin yüzde 86'sı 70 yaşından büyük yaşlılardır. Ölenler arasında 14 Türkiye vatandaşı bulunmaktadır. Dün basında Cumhurbaşkanı Macron yeni yapılan askeri hastanede bulunan hastaları ziyaret etmeye gitmişti. İlk günlerde Macron'un sekreterinde vaka bulunmuş ve birçok milletvekilinde de Coronavirus çıkmıştı." dedi.
"Fransa Cumhurbaşkanı bütün dini liderlerini toplayıp görüştü"
Toplantıda, Müslümanlardan evlerinden çıkmamaları gerektiği ve evlerinde namaz kılmalarının istendiğini belirten Suiçer, kiliselerde de Hristiyanların dışarı çıkmamaları için duyurular yapıldığını aktardı.
Suiçer, "Birkaç gün önce Fransa Cumhurbaşkanı, bütün dini liderlerini toplayarak görüştü. Dün yatsı namazından sonra Fransa'nın birçok şehrinde Müslümanların evlerinde kalmaları ve evlerinde namaz kılmaları istenmişti. Kiliselerde de dışarı çıkılmaması için duyurular yapıldı. Fransa medyası kilisede bir ayinden sonra vaka sayısının yükseldiğinden dolayı Fransa medyasında kilise suçlanmaya başlandı. Kilise tarafından yapılan açıklamada; şubat ayında Fransa'da böyle bir virüsün kimse tarafından bilinmediğinden dolayı suçlamaları kabul etti." ifadelerini kullandı. (İLKHA)