MÜSİAD Van Şube Başkan Yardımcısı Tasan: Devletin de elini taşın altına koyması gerekiyor

Müstakil İş Adamları Derneği Van Şube Başkanı Faruk Tasan, “Ben elemanları işten çıkarmayarak istihdamı devam ettireceğim. Devlette o elemanın SGK primini ve işletmenin vergisini almayarak, bu anlamda elini taşın altına koyması gerekiyor.” dedi.

Ekleme: 26.03.2020 16:40:30 / Güncelleme: 26.03.2020 16:42:25 / Güncel / Van Haberleri
Destek için 

Dünyayı kasıp kavuran Coronavirus salgınına karşı alınan tedbirler aratarak devam ediyor. Alınan tedbirler kapsamında birçok farklı alanlarda iş yerleri kapatılırken, bazılarının çalışma saatlerinde yeni düzenlemelere gidildi.

Vergi ve sigorta primleri yatıran işyerleri ve işletmelerin tedbir amaçlı kapatılması, esnafı ve işverenleri zor duruma düşürdüğünü belirten Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkan Yardımcısı Faruk Tasan, esnafın gösterdiği fedakârlığa karşı, devletin de vergi ve sigorta primlerini almayarak aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğini söyledi.

Covid-19 konusunda Bilim Kurulu tarafından alınan kararlara harfiyen uyulması gerektiğini belirten Tasan, “Bizim için öncelikli olan sağlıktır. Sağlık olmazsa hiçbir şey olmaz. Toplumun sağlığı bizim için önemlidir. Bu anlamda kararlar alınırken, toplumun maddi ve manevi durumunu da hesaba katmak zorundayız. Bu içinde bulunduğumuz sıkıntı geçicidir. Bu sıkıntıyı en az zayiatla atlatmamız gerekiyor. Halk tarafından hem de hükümet tarafından verilen kararların da bu çerçevede olması lazım.” dedi.

“Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım”

Hastalığın yayılmaması için alınan önlemleri önemsediklerinin altını çizen Tasan, alınan kararlarla uzun vadede esnaflarda büyük yaraların açılmaması için gerekli önlemlerin de alınması gerektiğini söyledi.

Tasan, “2020 yılında açıklanan ekonomik paketinde, Türkiye’nin gelirinin yüzde 90’na yakınının vergiler olduğu söylendi. Vergiyle ayakta duran bir devlet için esnafın zarar görmesi, devletin zarar görmesi demektir. Onun için esnaf ve sanatkârların da korunarak ve durumları gözetilerek kararlar alınmalıdır. Lokanta, berber, kahvehane gibi yerler kapatıldı. Kapanan bu yerler için devletin de elini taşın altına koyması gerekiyor. Açıklamalarda 3 ay vergi ve SGK borçlarının ertelemesi söz konusu. Ertelenmesinden çok alınmamasını istiyoruz. Çünkü hem esnaf hem iş adamı hem de devletin bu taşın altına elini koyması lazım. Bu talepler karşılanmadığı takdirde işletme sahibinin mecburen eleman azaltmaya gidecek. Elemanları işten çıkarmak en son isteyebileceğimiz bir durumdur. Ama aylık 3-4 milyon cirosu olan bir işletme 300-400 liraya düşerse bu durum kaçınılmaz olur. Bu durumda elemanların maaşı nasıl ödenir? Ben 2 şubeli bir market işletiyorum. Aylık giderlerim 300 bin TL. Bu marketler 2 ay çalışmazsa 600 bin TL yapar. Ben bu masrafların altından çıkamam. Başka bir esnaf da çıkamaz. Onun için devlet ve millet olarak bu zor günleri omuz omuza vererek en az zararla atlatmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“İşyerlerimizin dezenfekte çalışmalarını yaptık”

İş yerlerinde Coronavirus salgınına karşı aldıkları tedbirler hakkında da açıklamada bulunan Tasan, şunları söyledi:

“2 şubemizin dezenfekte işlemlerini yaptık. Marketimizde çalışan 2 tane kronik hastamızı virüs süreci bitene kadar izne ayırdık. Reyonlarımızda elemanlarımıza maske ve eldiven takmaları için uyarılarda bulunduk. Müşteri ve eleman arasındaki bir metrelik mesafenin korunması için çeşitli yerlerde bantlar çekmeye çalıştık. Bu anlamda tedbirlerimizi almaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz de bu konuda duyarlı davrandıkları için sıkıntı çekmiyoruz. Müşterilerimizden de istediğimiz hangi ürünü alacaklarsa karar versinler, özellikle sebze ve meyve için ellerine aldıkları ürünü alsınlar. Mağazalarımız geniş olduğu için müşteriler arasındaki mesafe konusunda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ama müşteriler alışveriş için belli saatler seçerse ve yığılma olmazsa daha iyi olacaktır.”

Bu krizi fırsata çevirmek isteyen stokçulara karşı da yapılması gerekenlere değinen Tasan, “Fırsatçılar da halkın yanlış tutumlarından dolayı ortaya çıkıyor. Bir insana 5 kilogram ürün yettiği halde, 25 kilogram alırsa 5 kişinin hakkına girmiş oluyor. Üretim yapan fabrikalar da buna paralel olarak daha fazla üretim yapma gereği duyuyor ve bu da her yerin tıkanmasına ve sıkıntıların yaşanmasına neden oluyor. Bu anlamda fırsatçılığa yol açmamak için bilinçli tüketici olmamız gerekiyor.” dedi. (İLKHA)