Miraç Kandilinde evlerimizi cami ve mescit haline getirelim

İslam alemi, Hazreti Muhammed'in (Sallahu Aleyhi Veselem) "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur." dualarıyla karşılamış olduğu, "üç aylar" olarak bilinen ve Recep ayı içerisinde bulunan iki kandilden ilki olan Regaib Kandili’nin ardından idrak edilecek Miraç Kandili'ne ulaşmanın sevinç ve heyecanını yaşıyor.

İslam alemi tarafından Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayacak gecede idrak edilecek olan Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinci ile birlikte Çin’in Wuhan kentinden başlayarak kısa süre içinde bölgesel bir salgın olmaktan çıkarak küresel bir enfeksiyon tehdidine dönüşen Corona virüs salgını önlemleri kapsamında geçici olarak kapanan camilerde ihya edememenin ise hüznünü yaşıyor.

Gaziantep İl Müftü Vekili Dr. Ramazan Yıldırım, Miraç Kandili münasebetiyle İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu gecenin muhasebe ve ibadet gecesi olduğunu belirterek, Müslümanların bu geceyi en iyi bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Miraç Kandilinin âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed’in (Sallahu Aleyhi Veselem) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya ve oradan da semaya yaptırılan hikmet dolu bir yolculuğu ifade ettiğini belirten Yıldırım, Mirac Gecesi gibi önemli gün ve gecelerin, Allah’a (Celle Celaluhu) yönelmek için bir fırsat olduğunu belirtti.

“Evlerimizi bir cami ve mescit haline getirebiliriz”

Yarın akşam idrak edilecek Miraç Kandili’nde Corona virüs salgını önlemleri kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından insan sağlığını korumak için aldığı karar doğrultusunda camilerin ve mescitlerin kapalı olacağını belirten Yıldırım, “Ama bu durum asla ibadetlerimizi yapmaya, Rabbimize yönelmeye, tövbe ve istiğfar etmeye, samimi bir şekilde gönülden dua etmemize bir engel değildir. Evlerimizi bir cami ve mescit haline getirebiliriz.” diye konuştu.

Miraç hadisesinin, alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed’in mübarek Recep ayının 27’inci gecesinde yaşadığı kutsal bir yolculuk olduğunu ifade eden Yıldırım, “Miraç gecesi, Peygamber Efendimizin hayatında önemli mucizelerden birkaç tanesinin gerçekleştiği önemli bir zaman dilimidir. Miraç Kandili Recep ayının 27’inci gecesidir. Bize de inşallah bu yıl 21 Mart'ta yani yarın akşam Miraç Kandilini idrak edeceğiz. Bu gece Peygamber Efendimizin mucizesinin gerçekleştiği, Miraç hadisesinin meydana geldiği gece olmasından dolayı son derece önemlidir.” dedi.

“Miraç mucizesinde Peygamber Efendimiz Allah (Celle Celaluhu) ile buluşuyor”

Miraç mucizesinin de iki kısmı olduğuna işaret eden Yıldırım, “Birincisi; İsra hadisesidir ki bu Kur’an-ı Kerim ile sabittir. Kur’an-ı Kerim’de İsra süresinin birinci ayetinde yer alan, ‘Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulu Muhammed'i (Sallahu Aleyhi Veselem) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir’ diye buyuruyor. Zaten bu ayet Mirac hadisesinin İsra kısmını kesin bir şekilde vurgular. Her ne kadar Mescid-i Aksa hakkında farklı bir mescit olabileceği ile ilgili müfessirler tarafından farklı yorumlar söz konusu olsa da ancak müfessirlerin çoğunluğu Mescid-i Aksa'nın bugün Filistin'de bundan Mescid-i Aksa olduğunu ifade etmişlerdir. İkinci kısmı ise hadisi şeriflerde Peygamber Efendimizin bize anlattığı kısımda ki biz buna ‘Miraç’ diyoruz. Peygamber Efendimiz Mescid-i Aksa'ya varıyor, bütün peygamberlere imamlık yapıp namaz kıldırıyor. Ondan sonra Allah'ın (Celle Celaluhu) yüce katına yükseliyor. Peygamber efendimiz bu durumu hadislerde bize anlatıyor. Tabi keyfiyetini ve mahiyetini bilemediğimiz bir şekilde de Allah (Celle Celaluhu) ile buluşuyor. Bir selamlaşma meydana geliyor. Namazlarda teşehhüde okuduğumuz Ettehiyyatu duasının ise Peygamber Efendimizin Allah (Celle Celaluhu) ile Miraç gecesinde yaptığı selamlaşma olduğu rivayet edilir.” ifadelerini kullandı.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in bu mucize buluşmadan 3 hediye ile döndüğünü belirten Yıldırım, birincisinin ‘gözümün nuru, müminlerin miracı’ dediği namaz, ikincisinin Bakara suresinin son iki ayeti ve üçüncüsünün de şirk koşmayarak günahlara bulaşmayanların Allah'ın (Celle Celaluhu) izni ile af edileceği müjdesi olduğunu belirtti.

“Miraç gecesi tövbe ve istiğfarda bulunarak Allah'a (Celle Celaluhu) yönelmeliyiz”

Miraç gecesine mahsus belli bir ibadetin olmadığını belirten Yıldırım, “Ama beş vakit namazın bu gece farz kılınmasından dolayı âlimlerimiz bu gece çokça namaz kılmanın güzel olacağını ifade ediyorlar ve bu gece nafile namaz kılınmasını tavsiye ederler. Bu gece tövbe ve istiğfarda bulunarak Allah'a (Celle Celaluhu) yönelerek bu geceyi değerlendirebiliriz. Özellikle burada büyük bir tevafuk söz konusudur ki Miraç hadisesi Hazreti Peygamber Efendimizin son derece sıkıntı yaşadığı ‘hüzün yılı’ dediğimiz yani iki büyük yakınını kaybettiği, davetini yakınlarına ve akrabalarına tam anlatamadığı, bunun sıkıntısını yaşadığı bir zaman diliminde Miraç hadisesi vuku buluyor ve Allah (Celle Celaluhu) Miraç hadisesi ile Peygamber Efendimize çok güzel kapılar, pencereleri açarak adeta onu rahatlatıyor, farklı alemlerde gezdiriyor. Bugün bizlerde insanlık olarak gerçektende mahzun bir şekilde Miraç gecesini karşılıyoruz. Gerek ülkemiz gerek dünya yani insanlık olarak ‘Corona virüs’ denilen büyük bir salgın hastalıkla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

“Samimiyetle ve gönülden yaptığımız dualarla Rabbimize yönelmeliyiz”

Yıldırım, “Bu geceyi bir fırsat bilerek bu sıkıntımızı Allah'a (Celle Celaluhu) arz etme ve Allah'ın (Celle Celaluhu) bize bu gece vesilesiyle değişik kapılar, farklı pencereler açmasını, bizleri bu sıkıntıdan bir an önce kurtarmasını dileyerek inşallah Rabbimize yönelmeliyiz. Yine bununla birlikte tövbe, istiğfar, samimiyetle ve gönülden yaptığımız dualarla Rabbimize yönelmeliyiz. Malumunuz yarın akşam idrak edeceğimiz Mirac Kandilinde istemeyerek de olsa mescitlerimiz ve camilerimiz kapalı olacak. Bu karar Diyanet İşleri Başkanlığımızın insan sağlığını korumak için aldığı bir tedbirdir. Türkiye genelinde bütün camilerimiz kapalı olacak. Ama bu durum ibadetlerimizi yapmaya, Rabbimize yönelmeye, istiğfar ve tövbe etmeye, samimi bir şekilde gönülden dua yapmamıza engel değildir. Her birimiz evlerimizi bir mescit, cami haline getirebiliriz. Her birimiz evlerimizde ailemizle birlikte Miraç hadisesini bir kitaptan veya güvenilir bir internet sayfasından okuyup güzel bir şekilde öğrenebiliriz ve bu şekilde Peygamber Efendimizi de çok güzel bir şekilde tanıma imkânı bulmuş oluruz. Bu virüs bir musibettir, sıkıntıdır. Bu musibetten ve sıkıntıdan gerçekten kurtulmak istiyorsak bu geceyi bir fırsat bilerek güzel bir şekilde değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.

“Allah (Celle Celaluhu) en kısa zamanda bu musibetten bizleri kurtarsın”

Peygamber Efendimizin Miraç yolculuğundan döndükten sonra Miraç kapısını kendi ümmeti için açık bıraktığını belirten Yıldırım, “Bu kapıdan girip yükselmenin yolu da güzel bir ahlaka sahip olmak, iyi bir şekilde samimi bir Müslüman olarak bu zaman dilimlerini çok iyi değerlendirebiliriz. Bizde, Peygamber Efendimizin girmiş olduğu bu kapıdan girebiliriz ve kendi kapasitemizde bir Miracı yaşayabiliriz. Çünkü gerçekten de ahlaken yükselmeyen, güzel bir ahlakı taşımayan, mukaddesatı özgür olmayan ümmetin ve toplumun gerçek manada bir miracı yaşaması mümkün değil. Bu şekilde inşallah kendi çapımızda miracı yaşamaya çalışalım. Bu vesileyle gazi şehrimizin ve ülkemizin Miraç Kandilini tebrik ediyorum ve Allah (Celle Celaluhu) en kısa zamanda ‘Corona virüs’ dediğimiz bu musibetten de bizleri kurtarsın. İnşallah en kısa bir zamanda kapalı olan camilerimizde tekrar açılarak, güzel bir şekilde omuz omuza, gönül gönüle ve yan yana durup Rabbimizin huzurunda kendisine ibadet etmeyi Allah (Celle Celaluhu) bizlere nasip etsin.” temennisinde bulundu. (İLKHA)