Filipinler'de 30 bin Morolu savaşçı nisanda silah bırakacak

Filipinler'de hükümeti ile silahlı gruplar arasında barış sürecinin ikinci etabı başlarken, bu çerçevede nisanda 30 bin Morolu savaşçı silah bırakacak.

Ekleme: 15.03.2020 13:04:29 / Güncelleme: 15.03.2020 13:05:35 / Dünya
Destek için 

COTABATO

 
Filipinler'de Bangsamoro Geçiş Hükümetinin Başkanı ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi Lideri olarak barış sürecini yürüten Hacı Murat İbrahim, gerilla liderliğinden siyasi liderliğe giden yoldaki zorlukları ve fırsatları değerlendirdi.

Uzun süre Moro İslami Kurtuluş Cephesi adına Filipin silahlı güçlerine karşı savaşan İbrahim, 2003’te hareketin başkanı oldu.

Eski gerilla lideri İbrahim, geçen yıl ise Bangsamoro Geçiş Hükümetinin (BTA) 3 seneliğine başkanlığına seçildi. Çoğunluğu Müslüman 5 eyaleti kontrol eden BTA'yı yöneten Murat, Manila hükümeti ve silahlı gruplar arasında başmüzakerecilik görevini de yürütüyor.

SORU: Ormanlarda gerilla olarak savaşmaktan siyasi yaşama dönüş nasıl bir duygu? Hayatınızda neler değişti?

Hacı Murat İbrahim: Daha önce hükümette olmadığımız için şu anda bazı zorluklar yaşıyoruz. 40 seneden fazladır savaşıyoruz. Bu nedenle ilk zorluk siyasi hayata uyum sağlamak oldu. Organizasyonumuzu kurumsal bir yönetim yapısına dönüştürmek de ayrı bir zorluk. Bir siyasi lider olarak şu anda hayatım, devrimci bir örgüt liderliğinden çok farklı. İkinci zorluk ise insanların bizden yüksek beklentilerinin olması. Ayrıca en büyük sıkıntımız ofisi devraldığımızda hiç bütçemizin olmayışıydı. Hala önceki hükümetin bütçesini kullanıyoruz. Bu nedenle de kendi programlarımıza başlayamadık. Ancak 2020’de kendi bütçemize sahip olabildik.

SORU: Öncesinde sistemi değiştiremezseniz başarılı olamayacağınızı dile getirmiştiniz. Nasıl bir sistem kurmak istiyorsunuz?

Hacı Murat İbrahim: İlk işimiz yolsuzluk gibi devlet içindeki suistimalleri ortadan kaldırmaktı. Bu nedenle de göreve geldiğimizde önceliğimiz ahlaki bir yönetimi savunmak oldu. Bakanlarımız ve üst düzey yöneticilerimize ahlaki bir yönetimi önceleyen bir yemin ettirdik.

"Halk karar alma süreçlerinde aktif rol oynuyor"

SORU: Bangsamoro Özerk Bölgesi'nin hazırladığı Bangsamoro Organik Yasası'yla bölgedeki Müslümanların hayatlarında ne gibi değişiklikler oldu?

Hacı Murat İbrahim: Daha yeni başladık. Göreve başlayalı bir sene bile olmadı. Ancak insanların hayatlarına dokunacak projeler yapmaya başladık bile. Mesela, bakanlarımızla beraber köyleri düzenli olarak ziyaret ediyor ve onlara yerinde hizmet sunuyoruz. Bakanları ve görevlilerini daha iyi iletişim kurabilmeleri için bir araya getirip halkın da davetli olduğu toplantılar düzenliyoruz. Halkın ihtiyaçlarını dinliyor, yardım ediyor ve anında kararlar alıyoruz. Bunu düzenli olarak yapıyoruz.

SORU: Göreve geleli bir sene olacak. Bu yönetimin eksik olduğu yönler nelerdir?

Hacı Murat İbrahim: Eksik noktamız göreve geldiğimizde bütçemizin olmayışıydı. Bu, çalışmamızı çok zorlaştırdı.

SORU: Müslüman Mindanao Bangsamoro Özerk Bölgesi'nin (BARMM) tümünü kontrol ediyor musunuz?

Hacı Murat İbrahim: Evet ancak hala bazı bölgelerin Bangsamoro yönetimine dahil edilmesi gerekiyor. Biz bir geçiş hükümetiyiz. Düzenli hükümetimize 2022’de başlayacağız. Siyasi süreç hala devam ediyor.

SORU: Siyasi partinizi kurdunuz mu?

Hacı Murat İbrahim: Evet, Adalet Partisi ismiyle partimizi kurduk. Şimdi partimizi sahada güçlendiriyoruz.

SORU: Bölgede kurulmuş başka siyasi partiler de var mı?

Hacı Murat İbrahim: Şu ana kadar kurulan bölgesel bir parti yok. Bölgede çalışan ulusal partiler var. Filipinler’de siyasi partiler halk arasında popüler değil. Genellikle insanlar partilerden çok bireyleri destekliyor.

SORU: Geçiş sürecinden sonra temsilcilerinizi Filipin parlamentosuna gönderecek misiniz?

Hacı Murat İbrahim: Filipin parlamentosunun alt kanadında kongre üyeleri olan temsilcilerimiz var. Bizleri parlamentoda temsil etmeleri için kongre üyelerini seçmeye devam edeceğiz.

"Duterte’nin federal yönetim sistemi önerisi faydalı olabilir"

SORU: Bildiğim kadarıyla Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, ülkede federal bir yönetim sistemine geçmeyi teklif ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Hacı Murat İbrahim: Bu öneriyi destekliyoruz. Bizim için daha avantajlı olacağını düşünüyoruz. Çünkü Filipinler federal bir yapıya geçerse Bangsamoro da eyaletlerden birisi olacak. Federal yapıya geçtiğimizde yönetimdeki sözümüz de artacak. Halk bu öneriyi destekliyor. Ancak parlamentonun üst kanadında muhalif olanlar da var. Ülkenin orta bölgesinde tabanı olan siyasetçiler bu öneriye karşı çünkü ülkenin tamamını kontrol etmeye alışmışlar ve bu gücü paylaşmak istemiyorlar.

SORU: Geçiş hükümetinin başkanı olarak Duterte yönetimiyle ilişkiniz nasıl? Hiç sorun yaşıyor musunuz?

Hacı Murat İbrahim: Başkan Duterte, bizi desteklediği gibi kabinesinden de bizi desteklemesini istiyor. Şu ana kadar tek problem bütçe sorunu sebebiyle insanlarımızın ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyor olmamız.

SORU: Yeterli bütçe desteğiniz olmadığını belirtmiştiniz. Ancak sizin de bahsettiğiniz gibi insanların sizden yüksek beklentileri var. Destekçilerinizi hayal kırıklığına uğratmamak için bir yol haritanız nedir?

Hacı Murat İbrahim: Kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmak için çalışıyoruz. Ayrıca uluslararası toplumdan yardım almaya da çalışıyoruz. Barış sürecinde bize yardım eden Türkiye ve Malezya gibi ülkelerle irtibat halindeyiz. Japonya gibi diğer ülkeler de bize yardım ediyor. Bu ülkeler siyasi sürece dahil olmamızda bize yardım etti. Öte yandan, altyapı projelerinde de katkı sunuyorlar. Uluslararası toplumun bölgenin gelişiminde bize yardım etmeye devam edeceğini umuyoruz.

Ayrılıkçı grupların hükümete katılması

SORU: Dış yatırım getirme ile ilgili zorluklar nelerdir?

Hacı Murat İbrahim: Pek çok uluslararası aktör ülkemize yatırım yapmakla ilgileniyor. Bu noktada oluşturduğumuz barış ve düzen ortamının devamını garanti altına almamız önem arz ediyor. Ülkenin izole yerlerinde birkaç sorun yaşadık ama şu anda ciddi bir azalma var. Bir yandan güvenlik sistemimizi kuvvetlendirirken diğer yandan da şiddete başvuranlarla diyalog halindeyiz. Böylece onlara hükümete katılma şansını da vermiş oluyoruz.

SORU: Size ve merkezi hükümete karşı gelen bu ayrılıkçı gruplar kimler? Onları nasıl ikna ediyorsunuz?

Hacı Murat İbrahim: Pek çoğu aramıza katıldı bile. Diğerlerinin de katılacağıyla ilgili duyumlarımız var.

SORU: Grubun ismini verebilir misiniz?

Hacı Murat İbrahim: Bangsamoro İslami Özgürlük Grubu. Bizden ayrılmışlardı ve şimdi üç fraksiyona bölündüler. İki tanesi bizimle müzakere halinde, diğer fraksiyon ise müzakereleri bıraktı.

SORU: Müzakereleri bırakan grubun isteği nedir?

Hacı Murat İbrahim: Bağımsız bir İslam devleti kurmak istediklerini söylüyorlar. Bizim için ise önemli olan İslami öğretileri uygulamak ve Bangsamoro’yu insanları için gerçek bir refah bölgesine dönüştürmek. Biz İslami öğretileri temel alan ahlaki bir yönetimi uyguluyoruz. Ana amacımız İslam’ın rehberliğini takip etmek.

SORU: Bölgenizde terör örgütü DEAŞ bir tehdit oluşturuyor mu?

Hacı Murat İbrahim: Bir süre önce aktiflerdi ama artık değiller. Orta Doğu ve diğer bölgelerde oldukça güç kaybettiler. Bazı Endonezyalı ve Malezyalı DEAŞ üyeleriyle karşılaştık ama diğer uluslardan yok.

"Silah bırakma süreci sorunsuz devam ediyor"

SORU: Silah bırakma süreci nasıl ilerliyor? Moro İslami Özgürlük Cephesinin kaç eski üyesi şu ana kadar silah bıraktı?

Hacı Murat İbrahim: Şu an barış sürecinin 30 bin savaşçının silah bırakacağı ikinci etabındayız. Süreç başladı ve nisanın ilk haftası tamamlanacak. Uluslararası Silah Bırakma Sürecinin başkanı tecrübeli bir Türk diplomat. Nisanda üç etaplık bu sürecin ikincisinin tamamlanması ile savaşçıların üçte biri silah bırakıp aramıza katılmış olacak.

SORU: Türkiye müzakere sürecinde önemli rol oynuyor. Türk hükümeti ve yatırımcılar hangi sektörlerde yatırım yapmalı?

Hacı Murat İbrahim: Yardıma ve yatırımlara ihtiyacımız var. Özellikle tarım sektörümüzü geliştirmek istiyoruz ve bu alanda yatırımlara önceliğimizi teşkil ediyor.

SORU: Sizin için bürokrasiyi mi yoksa silahlı aktivistleri mi kontrol etmek daha zor?

Hacı Murat İbrahim: Bürokrasiyi kontrol etmek daha zor çünkü bürokrasi ile beraber toplumun isteklerini de kontrol etmek zorundasınız. Tabii bu ormanlarda savaşıp devrimci bir örgütü yönetmenin kolay olduğu anlamına gelmez. Ancak insanlarının yüksek beklentileri olan bir hükümeti yönetmek devrimci bir örgütü yönetmekten daha zor bir iş.

Kaynak, AA