Güvensiz ürüne karşı vatandaşa koruma kalkanı

Bakan Pekcan, yeni Ürün Güvenliği Kanunu ile güvensiz ürünün esas sorumlusuna ulaşmak amacıyla "izlenebilirlik mekanizması" getirdiklerini belirterek, güvensiz ürünlerin tüketiciden geri çağrılmasının da artık zorunlu hale geldiğini açıkladı.

Ekleme: 14.03.2020 22:18:16 / Güncelleme: 14.03.2020 22:18:16 / Ekonomi
Destek için 

EKONOMİ SERVİSİ

12 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanan  "Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu"na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, vatandaşı güvensiz ürüne karşı etkin bir şekilde koruyacak çok önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Piyasadaki ürünlerin izlenebilirliğinin mevcut sistemdeki en önemli eksikliklerden biri olduğuna işaret eden Pekcan, "Özellikle güvensiz ürün tespit edildiğinde asli sorumluya ulaşmak her zaman mümkün olamamaktadır. Bunun önüne geçebilmek üzere kanunla güvensiz ürünün esas sorumlusuna ulaşmak amacıyla 'izlenebilirlik mekanizması' getirdik. Bundan böyle ürünün tedarik zincirinin her aşamasında, üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte kayıt tutulacak. Her satıcı, sattığı ürünü kimden aldığının ve kime sattığının kaydını tutacak ve sakladığı bu kaydı o üründen sorumlu olan yetkili kuruluş talep ettiği anda o kuruluşa bildirecek. Böylelikle güvensiz ürünün esas sorumlusu kimse ona çok daha hızlı bir şekilde ulaşılacak." diye konuştu.

YASAL ZORUNLULUK

Pekcan, ayrıca piyasaya arz edilecek her üründe imalatçı ve ithalatçının isim, unvan veya markaları ve açık adreslerinin ürünün ya da ambalajının üzerinde yer alacağına dikkati çekti. Kanunla getirilen izlenebilirlik kurallarının güvensiz ürünlerin kaynağının tespit edilmesini sağlayacağını vurgulayan Pekcan, ayrıca bunun kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir araç olacağını ifade etti. Güvensiz ürünlerin tüketiciden geri çağrılmasının gelişmiş ülkelerde yaygın olarak uygulandığına işaret eden Pekcan, bunun Türkiye'de az sayıda firma tarafından gönüllü gerçekleştirildiğini söyledi. Söz konusu kanunla güvensiz ürünler tüketicilere satılmış olsa dahi geri çağırma mekanizmasıyla toplatılmasının yasal zorunluluk haline getirileceğini belirten Pekcan, böylece tüketicilerin güvensiz üründen kaynaklı mağduriyetinin giderileceğini vurguladı. Pekcan, tüketicilerin güvensiz üründen kaynaklı bir başka mağduriyetinin de bu ürünlerin yol açtığı kaza ve yaralanmalar olduğuna dikkati çekerek, "Kanunla güvensiz ürünün sebep olduğu ölüm, yaralanmalar veya başka bir ürüne verdiği zararlara karşı imalatçı veya ürünün ithalatçısı, zarar görene karşı tazminatla sorumlu olacak." dedi.

GÜVENSİZ ÜRÜN BİLGİ SİSTEMİ (GÜBİS)

Güvensiz ürünlere karşı kamuoyunun etkin bir biçimde bilgilendirileceğini ifade eden Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Mevcut durumda güvensiz ürünlere ilişkin risk ve önlemlerin ülke genelinde dağıtımı yapılan iki gazete ile ülke genelinde yayın yapan iki televizyon kanalında ilan zorunluluğu bulunmakla birlikte maalesef duyurular ya hiç yapılmamakta ya da tirajı düşük gazetelerde veya az televizyon izlenen vakitlerde gerçekleştirilmektedir. Kanunla yetkili kuruluşlarımız duyurunun etkin yapılmadığını değerlendirirse duyurunun yöntem ve şeklini değiştirtebilecek, gerekirse tekrarını isteyecektir. Bakanlık olarak biz ayrıca kurduğumuz Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi (GÜBİS) üzerinden güvensiz ürünlere ilişkin bilgileri halihazırda kamuoyuyla paylaşıyoruz."

“GÜVENSİZ ÜRÜN SATIŞI YAPAN İNTERNET SAYFALARINA ERİŞİM ENGELLENECEK”

Pekcan, e-ticaret hacminin hızla arttığına işaret ederek, "e-ticarette de ürün güvenliği denetimlerine başlanacak. Güvensiz ürün satışı yapan internet sayfalarına erişim engellenecek." diye konuştu. Kanunla idari para cezalarının da güncellendiğini, cezai müeyyideler artırılarak cezalarda caydırıcılık ve hakkaniyet sağlanmasının amaçlandığını ifade eden Pekcan, "Güvensiz ürün satana 50 bin ile 500 bin lira arasında idari para cezası verilecek. Türk malı imajına zarar veren güvensiz, tağşiş yapılmış, son kullanma tarihi geçmiş ürün ihraç edenlere de ceza uygulanacak." dedi. Güvensiz ürünlerin iç piyasada vatandaşı mağdur etmekle birlikte ihraç edildikleri zaman ülke imajına zarar verdiğini anlatan Pekcan, bunun önüne geçebilmek için kanunla ihraç edilecek ürünlerin de güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılmasının hükme bağlandığını kaydetti. Kanunun, ürünlerin piyasaya arzı, imalatçı, ithalatçı ve dağıtıcıların sorumluluğuna ilişkin esaslı değişiklikler içerdiğine dikkati çeken Pekcan, sektör temsilcilerinin kendilerini bu yeni düzenlemelere hazırlayabilmesi için kanunda bir yıllık geçiş dönemi öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.