Corona virüsten korunmak için nar, zerdeçal ve zencefil özütleri içeren pastilleri öneren Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, pastillerin doğru kullanılmaması durumunda etkisinin azalacağını söyledi.
"Şekersiz pastil tercih edilmeli"
Doğru pastil kullanımı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Yeşilada, "Pastil kullanımından sonra, üzerine bir saat süreyle su içilmemeli, bir saat süreyle yemek yenmemeli. Pastili ağızda çiğneyerek kısa sürede tüketmeye çalışmamalısınız, yavaş yavaş ağzınızın içinde çevirerek tüketmelisiniz. Pastilin tadı keskin, acı geldiği için çocuklar hemen yutmaya kalkabilirler. Bu nedenle dört yaşından büyük çocuklara pastili ikiye bölüp yarım pastil verilebilir. Şekerli pastiller mikroorganizmaların gelişmesi için ortam yaratırlar. Bu nedenle şekersiz pastiller tercih edilmelidir." dedi.
"Şekerli pastil ya da tavuk suyu çorbalar, virüslerin vücuda yerleşmesine sebep olur"
Nar, zencefil ve zerdeçal özütünden hazırlanmış şekersiz pastillerin, virüsleri yüzde 85 oranında bloke ettiği klinik çalışmalarla ispatlandığını ve bu pastillerden günde 6 taneye kadar kullanabileceğini belirten Yeşilada, "Özellikle kalabalık ortamlara girmeniz gerektiğinde, havaalanlarında, toplu taşıma araçlarında koruyucu önlem olarak pastil kullanabilirsiniz. İyileştirici özelliği olduğuna inanılan tavuk suyu çorba ya da şekerli pastiller boğazda virüslerin yerleşimini kolaylaştırır ve onları besleyen bir ortam oluşturur. Tüketmeyin! Virüsler arasında bizim kullandığımız mesajlaşma uygulamalarına benzeyen bir haberleşme sistemi vardır. Şekerli pastil ya da tavuk suyu çorba bu sistemi besler ve güçlendirir, virüslerin vücuda yerleşmesine sebep olur. Ancak nar, zerdeçal ve zencefil özütleri içeren fitoterapötik pastillerin bu ortamı bloke ederek mesajlaşma sistemini yok ettiği klinik çalışmalarda gösterilmiştir. Bu kombinasyonun bir diğer özelliği de tükürükteki doğal mikrop öldürücü madde olan lizozimi 5 misli artırarak vücudun kendi savunma mekanizmalarını devreye sokmasıdır. Bu etki klinik araştırma ile kanıtlanmıştır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)