Konferansta konuşan Prof. Dr. Buzgan, “Yeni tip Corona virüs, bulaşma oranı daha yüksek ama yüzde 4,3 ölüm oranıyla SARS ve MERS'e göre nispeten daha az ölümcül bir seyir izliyor.” dedi.
Bingöl Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen programa Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Çiftci ve Prof. Dr. Abdullah Taşkesen, İl Sağlık Müdürü M. Emin Gündoğdu, İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, Bingöl Üniversitesi akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Programın konuşmacısı ise Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Buzgan’dı.
Programda konuşan Prof. Dr. Buzgan, “Tarihte Corona virüs gibi birçok salgın hastalıklarının etkili olduğunu dile getirdi. 31 Aralık 2019 tarihinde Çin'de ortaya çıkan ve Çin genelinde hızla yayılan virüsün dünyanın birçok ülkesinde görüldüğüne değinen Prof. Dr. Buzgan, maskenin doğru kullanılmaması halinde bir işlev görmediğine hatta daha büyük riskler oluşturacağına da dikkat çekti.
Prof. Dr. Buzgan, “Corona virüsler tek zincirli, pozitif iplikçikli, zarflı RNA virüsleridir. Virüsün etrafı çıkıntılı olduğu için taca benzetilmiş. Bu yüzden taç kelimesi anlamına gelen corona ismi verilmiş. Yani taçlı virüs. Şu ana kadar hastalığın bulaşma yolunun damlacık yoluyla olduğu belirtilmiştir. Mevsimsel grip gibi yakın temas, öksürük ve benzeri yollarla insanlar arasında yayılım gösterebiliyor. Solunum yoluyla solunum sistemine tutunan virüs, akciğerlerde problem yaratıyor. Çeşitli derecelerde solunum, mide-bağırsak, karaciğer, böbrek ve sinir sistemi tutulumlarıyla seyreden klinik tablolara neden olabilmektedir. Yeni Corona virüsün etkilediği hastalarda ateş bulgusuyla karşılaşıyoruz. Solunum yetmezliği, öksürük, nefes açlığı gibi tanı açısından önemli bulgular söz konusudur. Genellikle alt solunum yollarını tutan bu virüs, riski yüksek hastalarda, hastalığın daha ağır seyretmesine sebep oluyor. Virüsün öldürücülük hızı ise şu an için yüzde 4,3. Bu oranın oldukça düşük olduğunu ifade edebiliriz.” dedi.
Corona virüs Türkiye'yi teğet geçer mi?
Aşısı ve spesifik tedavisi henüz olmayan bir etkenle karşı karşıyayız” şeklinde sözlerini sürdüren Prof. Dr. Buzgan, “İnsandan insana bulaşması oldukça etkenin şiddetli hastalık yapma gücü artabilir de azalabilir de. Havalar ısınınca etkisi azalabilir. İnsana uyum sağlama özelliğine göre her yıl tekrarlanan salgınlara yol açabilir.” diye konuştu.
Corona virüsün Türkiye’ye sıçrama durumunun olup olmadığı ile ilgili gelen soruya cevap veren Prof. Dr. Buzgan, “Çok zor, zannetmiyorum. Teğet geçebilir ama alınan önlemlerle birlikte hastalığın seyri ve mevsimsel faktörler de önemli. Solunum sekresyonları ile bulaşma özelliği olan bir hastalıkta ve de belirtisiz enfeksiyon geçirenlerin varlığında tüm önlemlere rağmen bulaşma olabilir. Daha da önemlisi; ülkemizde görülse bile hastalığın yayılmasının kontrol altında tutulabilmesidir.” dedi.
“Bazı hastalıkların erken döneminde tanı testi negatif çıkabiliyor. Burada da bu durum olabilir mi?” sorusuna cevap veren Prof. Dr. Buzgan, “Evet, olabilir. Moleküler testler çok yüksek doğruluk oranına sahip olsa da alınan numunenin yetersizliği, olumsuz taşıma şartları ve beklenmedik hatalar buna yol açabilir. Şüphelenilen durumlarda solunum yollarından alınan yeni numune ile test tekrarı gerekir” şeklinde cevap verdi.
Prof. Dr. Buzgan, konferansı Peygamber Efendimizin, “Taun bazen gider, bazen gelir. Onun bir yerde olduğunu duyan, oraya gitmesin. Bulunduğu yerden, ondan kaçmak için ayrılmasın” hadisi ile bitirdi. (İLKHA)