İslami kesime yapılan haksızlıkların 28 Şubat sürecinde revaca çıktığı anlarda bir darbeyi de genç ve dindar nesiller yetiştirme arzularıyla üniversite kazanan, ancak hakları iade edilmeyen öğretmenler yedi.
Adana'da ikamet eden ve Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden sınıf öğretmenliğinden mezun olan Nalan Bolat ve Züleyha Yılmaz, yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak görevlerine iade edilmediklerini ifade ettiler.
Üniversite dördüncü sınıfta iken başörtüsü yasağının geldiğini hatırlatan Bolat, "Yasak geldiğinde ders hocamız direk bizi dışarıya atmak istedi. 'Dışarıya çıkın, derse başlayacağız' dedi. Yasak artarak devam etti. Kütüphane ve kampüslere alınmamakla beraber sınıflardan da atılıyorduk. Bir gün dekan bizi odasına çağırdı ve 'Hiçbir şey yapamayacağımızı, kurallara uymamız gerektiğini' bizlere söyledi. Stajlara alınmadığımız için tek dersten sınıfta bırakıldık. Dersi verip mezun olabilmek için ise başımızı açmamız istendi. Allah'ın emrini yapmaya çalıştık. Biz Müslüman olarak, Allah için kendi vatanına ve milletine hayırlı öğrenciler yetiştirmek istedik." ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede haklarımızın verileceğini ifade etmişti"
Mağduriyetleri ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüklerini, ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Bolat, " Elimizden geleni yaptığımızı düşünmekle beraber, haklarımızı aramak için dernek kurduk. Bizler görünürde olmayan ama hâlâ mücadele veren kişileriz. Dernek olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile de görüşüldü. Hakkımızın verileceğini ifade etmişti." dedi.
Çoğu kesimler tarafından dışlandıklarını, azarlanıp, anlaşılmadıklarını da aktaran Bolat," Biz mücadelemizi Allah için verdik ve Allah'ın kabul etmesini diliyoruz. İnşallah hakkımızı almak ahirete kalmaz. Hakkını arayan kişiler hakkını alamadı ve toplumda adalet duygusu zedelendi. Başörtüsü yasağından dolayı bizlerin ahı her şeyi değiştirdi. Hiçbir suçumuz yokken bizlerin stajlarda, meydanlarda ve okul kapılarında gözyaşımızı akıttılar. Okullara staja gittiğimizde, daha ilk teneffüste müfettişler baskına geliyordu. Müfettişlerin ilk dedikleri cümleler ise, 'Bizim ailemiz de Müslüman ama buraya böyle giremezsiniz' diyerek katı bir şekilde bizleri dışlıyorlardı." diye konuştu.
"Teknolojiye bağımlı genç bir nesil ortaya çıktı"
Haklarının kendilerine iadesinin ayrıcalık olmayacağını hatta adaletin gereği olduğunu dile getiren Bolat, "Bu sadece basit bir öğretmenlik kavgası değildir. Bu, imanlı gençler yetiştirmek için ve maddi- manevi ülkesine sahip çıkacak nesiller yetiştirme çabasıdır. Okullarda ki saygısızlıkları ve öğrencilerin bozulduklarını maalesef görüyoruz. Teknolojiye bağımlı genç bir nesil ortaya çıktı. Elimizden çalınan hakların bize iadesini istiyoruz. Bu olursa bize ayrıcalık yapılmış olmaz. Bu adaletin gereğidir. İnşallah daha fazla gecikmez." ifadelerini kullandı.
"Okullardan kovulduk ve staj yapamadığımız için de sınıfta bırakıldık"
"Bin yıl sürecek" denilen post modern darbenin bir diğer mağduru ise sınıf öğretmenliği mezunu Züleyha Yılmaz, üniversiteyi kazanıp yerleştiğinde, saçının açık olduğunu fakat ortamdan etkilenerek kendi isteğiyle örtündüğünü söyledi. Örtündükten sonra derslerden atıldığını belirten Yılmaz, "Bizleri derslerden atmaya başladılar. Staj için gittiğimiz bütün okullardan kovulduk ve staj yapamadığımız için de sınıfta bırakıldık." dedi.
28 Şubat davasının görüldüğü mahkemeye de bireysel olarak dâhil olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bireysel olarak ilerleme olmadığını görünce dernek kurmaya karar verdik. Türkiye'nin çeşitli illerinden 350 bayanla beraber dernek kurduk. Dernek başkanımız, Cumhurbaşkanımıza ulaştı ve yaşananlardan haberinin olmadığını hayretle gördük. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla konu Meclis'e taşındı. Fakat Meclis o kadar ağır ilerliyor ki, kanuna bile gerek olmadığı halde elimizden zorla alınan bu haklarımız, bize henüz iade edilmedi. Mağdur olan bütün arkadaşlarımızla birlikte, memuriyetimizin geri verilmesini bekliyoruz. 21 yıl oldu ve biz tekrardan 28 Şubat'a mağdur olarak geldik. Sabırla bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Adana Gençlik Merkezi'nde değerler eğitimi verdiklerini ve gençlerin ne kadar kötü bir yerde olduğunu gördüklerini belirten Yılmaz, "Çok üzülüyoruz. Yeni nesil yetiştirmek istiyoruz. Kaybedilmiş nesiller yerine, bize izin verilmesini ve güzel çocuklar yetiştirmeyi bekliyoruz." dedi. (İLKHA)
28 Şubat Mağdurları: Mağduriyetlerimiz devam ediyor
23 yıl önce yaşanan post modern darbe, her ne kadar geçmişte kalsa da mağduriyetler henüz giderilmiş değil.
İslami kesime yapılan haksızlıkların 28 Şubat sürecinde revaca çıktığı anlarda bir darbeyi de genç ve dindar nesiller yetiştirme arzularıyla üniversite kazanan, ancak hakları iade edilmeyen öğretmenler yedi.
Adana'da ikamet eden ve Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden sınıf öğretmenliğinden mezun olan Nalan Bolat ve Züleyha Yılmaz, yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak görevlerine iade edilmediklerini ifade ettiler.
Üniversite dördüncü sınıfta iken başörtüsü yasağının geldiğini hatırlatan Bolat, "Yasak geldiğinde ders hocamız direk bizi dışarıya atmak istedi. 'Dışarıya çıkın, derse başlayacağız' dedi. Yasak artarak devam etti. Kütüphane ve kampüslere alınmamakla beraber sınıflardan da atılıyorduk. Bir gün dekan bizi odasına çağırdı ve 'Hiçbir şey yapamayacağımızı, kurallara uymamız gerektiğini' bizlere söyledi. Stajlara alınmadığımız için tek dersten sınıfta bırakıldık. Dersi verip mezun olabilmek için ise başımızı açmamız istendi. Allah'ın emrini yapmaya çalıştık. Biz Müslüman olarak, Allah için kendi vatanına ve milletine hayırlı öğrenciler yetiştirmek istedik." ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede haklarımızın verileceğini ifade etmişti"
Mağduriyetleri ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüklerini, ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Bolat, " Elimizden geleni yaptığımızı düşünmekle beraber, haklarımızı aramak için dernek kurduk. Bizler görünürde olmayan ama hâlâ mücadele veren kişileriz. Dernek olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile de görüşüldü. Hakkımızın verileceğini ifade etmişti." dedi.
Çoğu kesimler tarafından dışlandıklarını, azarlanıp, anlaşılmadıklarını da aktaran Bolat," Biz mücadelemizi Allah için verdik ve Allah'ın kabul etmesini diliyoruz. İnşallah hakkımızı almak ahirete kalmaz. Hakkını arayan kişiler hakkını alamadı ve toplumda adalet duygusu zedelendi. Başörtüsü yasağından dolayı bizlerin ahı her şeyi değiştirdi. Hiçbir suçumuz yokken bizlerin stajlarda, meydanlarda ve okul kapılarında gözyaşımızı akıttılar. Okullara staja gittiğimizde, daha ilk teneffüste müfettişler baskına geliyordu. Müfettişlerin ilk dedikleri cümleler ise, 'Bizim ailemiz de Müslüman ama buraya böyle giremezsiniz' diyerek katı bir şekilde bizleri dışlıyorlardı." diye konuştu.
"Teknolojiye bağımlı genç bir nesil ortaya çıktı"
Haklarının kendilerine iadesinin ayrıcalık olmayacağını hatta adaletin gereği olduğunu dile getiren Bolat, "Bu sadece basit bir öğretmenlik kavgası değildir. Bu, imanlı gençler yetiştirmek için ve maddi- manevi ülkesine sahip çıkacak nesiller yetiştirme çabasıdır. Okullarda ki saygısızlıkları ve öğrencilerin bozulduklarını maalesef görüyoruz. Teknolojiye bağımlı genç bir nesil ortaya çıktı. Elimizden çalınan hakların bize iadesini istiyoruz. Bu olursa bize ayrıcalık yapılmış olmaz. Bu adaletin gereğidir. İnşallah daha fazla gecikmez." ifadelerini kullandı.
"Okullardan kovulduk ve staj yapamadığımız için de sınıfta bırakıldık"
"Bin yıl sürecek" denilen post modern darbenin bir diğer mağduru ise sınıf öğretmenliği mezunu Züleyha Yılmaz, üniversiteyi kazanıp yerleştiğinde, saçının açık olduğunu fakat ortamdan etkilenerek kendi isteğiyle örtündüğünü söyledi. Örtündükten sonra derslerden atıldığını belirten Yılmaz, "Bizleri derslerden atmaya başladılar. Staj için gittiğimiz bütün okullardan kovulduk ve staj yapamadığımız için de sınıfta bırakıldık." dedi.
28 Şubat davasının görüldüğü mahkemeye de bireysel olarak dâhil olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bireysel olarak ilerleme olmadığını görünce dernek kurmaya karar verdik. Türkiye'nin çeşitli illerinden 350 bayanla beraber dernek kurduk. Dernek başkanımız, Cumhurbaşkanımıza ulaştı ve yaşananlardan haberinin olmadığını hayretle gördük. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla konu Meclis'e taşındı. Fakat Meclis o kadar ağır ilerliyor ki, kanuna bile gerek olmadığı halde elimizden zorla alınan bu haklarımız, bize henüz iade edilmedi. Mağdur olan bütün arkadaşlarımızla birlikte, memuriyetimizin geri verilmesini bekliyoruz. 21 yıl oldu ve biz tekrardan 28 Şubat'a mağdur olarak geldik. Sabırla bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Adana Gençlik Merkezi'nde değerler eğitimi verdiklerini ve gençlerin ne kadar kötü bir yerde olduğunu gördüklerini belirten Yılmaz, "Çok üzülüyoruz. Yeni nesil yetiştirmek istiyoruz. Kaybedilmiş nesiller yerine, bize izin verilmesini ve güzel çocuklar yetiştirmeyi bekliyoruz." dedi. (İLKHA)