Artan yem ve slaj fiyatlarından şikayetçi olan Adıyamanlı süt üretimi yapan büyükbaş hayvan üreticileri, soruna çözüm getirilmemesi halinde hayvancılık sektörünün bitme noktasına geleceği ikazında bulundu.
Bazı süt üreticileri, hayvancılığın yeteri kadar desteklenmediğinden dolayı köylerden şehirlere göç yaşandığını belirtti.
Adıyamanlı süt üreticileri, yaşadıkları sıkıntılarla ilgili olarak İLKHA mikrofonuna konuştu.
Hayvancılığın yeteri kadar desteklenmediğinden dolayı köylerden şehirlere göç yaşandığını belirten üreticilerden Furkan Korkmaz, "Yem fiyatları çok yüksek olduğundan dolayı istediğimiz fiyat ve kalitede yem bulamıyoruz. En büyük problemlerimizden biri de sütten istediğimiz fiyatı alamıyoruz. Ürettiğimiz sütün kalitesi ile elde ettiğimiz ücret aynı orantıda değildir. Bununla alakalı çalışmalara yapılabilir. Bizim devlet büyüklerimizden istediğimiz bizimle biraz daha ilgilenmeleridir. 23 yaşındayım bir gün sigorta girişim olmadı. Ben burada bir emek veriyorum, emeğimin karşılığını almak istiyorum. Bu anlamda işimizle ilgili bizlerden fikir alınması gerektiğini düşünüyorum. Devlet büyüklerimiz kendi aralarında değil de bizimle görüşerek ne istediğimizi sorabilirler. Biz, böyle şeyler istiyoruz bunlar çok zor şeyler değildir." dedi.
Köylerde iş bulamayan gençlerin şehirlere göç ettiğini belirten Korkmaz, "Desteklemeler bizim gelişmemiz açısından yeterli değildir. Yeni çiftlikler açısından desteklemeler yapılıyor. Kurulu düzeni olan çiftliklere destekleme yapılması bizim için daha iyi olur. Kurduğumuz düzenin devam edebilmesi ve daha kaliteli standartlara ulaşabilmemiz için bizimle alakalı şeylerin yapılması gerekiyor. Hayvancılık gelişmiyor bunu nedeni yeteri kadar desteklenmenin alınmamasıdır. Köyde iş bulamayan gençler, birer birer şehirlere göç ettiler. Süt ürünlerinde çok fazla hile yapıldığından vatandaşlarımızın süt ve yoğurt alırken dikkat etmeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Hayvancılık iki yıldır geriliyor"
Emekli maaşını da çiftçiliğin ayakta durması için harcadığını belirten Kazım Yıldız, "Biz, şu anda kendi öz kaynaklarımızla hayvancılığı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Hayvancılıktan şu an için bir şey kazandığımız yoktur. Yem konusunda Adıyaman olarak dışa bağımlıyız. Sulu tarım olmadığından çevre illere veya Batı illerine bağımlı olmak durumundayız. Süt konseyinin tespit etmiş olduğu fiyat düşük bir fiyattır. Süt ürünlerini bildiğiniz yerden alın. Merdiven altı denilen üretimlerden uzak durmaya çalışın. Süt ve yem arasındaki fiyat artış dengeli bir şekilde gitmiyor. Yeme üç kuruş zam geliyorsa sütte bir kuruş zam geliyor. Bizim bu konu da yetkililerden isteğimiz bu dengenin korunmasıdır." şeklinde konuştu.
"Kazanamadığımız için olduğumuz yerde sayıyoruz"
Sektöre müdahale edemediklerini dile getiren Hacı Mehmet Korkmaz ise şu ifadelerle sıkıntılarını dile getirdi:
"Şu anda istediğimiz her şeye ulaşabiliyoruz ama istediğimiz kalite ve fiyata ulaşamıyoruz. Bizim sıkıntımız buradadır. Sütün litresini 2 buçuk TL'ye veriyoruz. Bu fiyata satmaya gönlüm razı değil. Çünkü beş kişilik bir aile, süt tüketmeye kalktığında maliyetli oluyor. Bu durumda insanlar tüketmeden kaçınıyor, böyle olunca da bizim işimiz sıkıntıya giriyor. Süt satılmayınca fiyatlar aşağı çekilecek ama girdi ve yem fiyatlarının yüksek olması bizim için sıkıntı oluşturacak. Bu durumda hayvancılık yavaş yavaş bitecek. Kar elde edemediğimiz için hayvan refahını sağlayamıyoruz. Hayvan refahı sağlanmadığı taktirde hayvan sağlık problemleri ortaya çıkıyor, bu durumda verim düşüyor. Verim düşünce de hayvancılık olduğu gibi geriye gidiyor. Bizim hayvancılığı ilerletebilmemiz için kazanmamız gerekiyor. Kazanamadığımız için olduğumuz yerde sayıyoruz. Sektöre girdik ne çıkabiliyoruz ne de ilerletebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Tarım ve hayvancılık ülkenin gelişmişliğini gösterir"
Veteriner Hekim Ömer Aladağ, hayvancılığın, ülkelerin gelişmişliğiyle orantılı olduğunu belirterek "Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini tarım ve hayvancılık belirler. Bizim nüfusun ortalama yüzde 40'ı bu sektörle uğraşıyor. Eğer biz, bu sektörü ülke olarak sahiplenmez ve dışlarsak istihdam alanını ortadan kaldırmış oluruz. Bu sektör şu an da para kazanmadığı için vatandaş kendi imkanlarıyla sektörü ayakta tutmaya çalışıyor. Vatandaş para kazanamadığı zaman bu sektörü bırakır. Nüfusun yüzde 40'nı oluşturan bu sektör çalışanlarını istihdam alanı dışına itmiş oluruz. Bundan dolayı köylerimiz boşalmış olacak bu durumda şehir ve köy arasındaki denge bozulmuş olacak, bu dengenin bozulmaması için bu insanların bu anlamda desteklenmesi gerekiyor. Sektörün önü açılarak köyden kente göçün engellenmesi sektörün gelişmesini de sağlayacaktır. (İLKHA)