ABD'nin Güney Carolina eyaletinde yapılan ve CBS kanalı tarafından canlı yayınlanan tartışma programı, 7 Demokrat aday adayını karşı karşıya getirdi.
Cumartesi günü eyalette yapılacak ön seçimler öncesinde aday adaylarını son kez bir araya getiren programda eğitim, sağlık reformu ve koronavirüsle ilgili tedbirler gibi iç politika konularının yanı sıra dış politika konuları da geniş şekilde ele alındı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın israil-Filistin sorununa yaklaşımı hatırlatılarak kendilerinin ne gibi politika değişiklikleri yapacakları sorulan aday adayları, "iki-devletli çözüm" konusunda genel anlamda mutabık kaldı.
"israil-Filistin meselesi tek taraflı adımlarla çözülemez"
Yahudi asıllı ve sol görüşleriyle öne çıkan ve halen Demokratlar arasındaki yarışı önde götüren Sanders, israil-Filistin meselesinin Trump'ın yaptığı gibi tek taraflı adımlarla çözülemeyeceğini vurguladı.
Sanders, terörist çetenin ve çete elebaşı Netanyahu'nun politikalarını eleştirerek, "Ben Yahudi olmaktan gurur duyuyorum ve israil'de de yaşadım. Fakat maalesef trajik bir şekilde israil'i reaksiyoner bir ırkçı yönetiyor. israil'in güvenlik içinde yaşama hakkını kesinlikle savunuyoruz, ancak Filistin halkının acılarını görmezden gelemeyiz" dedi.
Sanders ayrıca, "Eğer başkan olursanız ABD'nin Kudüs'teki büyükelçiliğini geri taşır mısınız?" sorusuna, "Bunu düşünebilirim" diye yanıt verdi.
Bir diğer aday adayı Senatör Elizabeth Warren ise aynı soruya yanıt verirken, bölgeyle ilgili kararı ABD'nin değil orada yaşayanların alması gerektiğini belirtti.
israil kadar Filistinlilerin de orada yaşama hakkı olduğunu vurgulayan Warren, iki devletli çözümün koşullarının ABD tarafından belirlenemeyeceğini anlattı.
Eski New York Belediye Başkanı ve milyarder iş adamı Michael Bloomberg ise bölgede terörist çete ile Filistin arasında uzun yıllardır sorunun devam ettiğini ve her iki toplumun da güven içinde yaşamaya hakkı olduğunu söyledi.
"Suriye'de Türkiye, Rusya ve İran'ın bizden daha çok sözü geçiyor"
CBS sunucularından Margaret Brennan'ın "Başkan olsanız İdlib'deki dramı engellemek için ne yapardınız?" şeklindeki soruya Pete Buttigieg "Uluslararası koalisyon ve ortaklarımızla daha yakın çalışırdım" karşılığını vermekle yetindi.
Esed rejiminin Rusya'nın da desteğiyle uzun süredir Suriye'de katliamlar yaptığını kaydeden Buttigieg, Trump yönetiminin Orta Doğu'da kredisinin kalmadığını savundu.
Buttigieg, "ABD'nin Orta Doğu'da ve dünyada itibarını yeniden kazanması gerekiyor. Suriye'de Türkiye, Rusya ve İran'ın bizden daha çok sözü geçiyor" dedi.
Aynı soruya yanıt veren Warren ise ABD'nin askeri olarak İdlib meselesine karışmaması gerektiğini savunarak, "Oraya insani yardımlarımızı artırmalıyız ve ortaklarımızla sorunun çözümü için çalışmalıyız." ifadesini kullandı.
"Çin, uzlaşılabilecek bir ülke"
Öte yandan Bloomberg, Çin'in uzlaşılabilecek bir ülke olduğunu ve liderinin de konuşulması gereken bir isim olduğunu belirterek, başkan olması halinde Çin'le birçok konuda çalışabileceğini söyledi. Bloomberg, başkan olması halinde Çin'in ABD'deki kritik yatırımlar yapmasına müsaade etmeyeceğini de vurguladı.
Bloomberg'in sözlerine karşı çıkan eski Başkan Yardımcısı Joe Biden ise Çin'in bir diktatör tarafından yönetildiğini savundu ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile işinin olmayacağını ifade etti.
Cumartesi Güney Carolina'nın ardından 3 Mart'ta toplam 14 eyalette gerçekleştirilecek ön seçimler Demokratların başkanlık yarışında gidişatını önemli ölçüde belirleyecek.
Cumhuriyetçilerde tek adayın Başkan Donald Trump olduğu ABD'de başkanlık seçimleri 3 Kasım 2020'de yapılacak.