23 Şubat 1979 yılında İstanbul Fatih Cami'sinde kıldığı Cuma namazının ardından şehit edilen Metin Yüksel, 41'inci şehadet yıl dönümüyle anıldı.
Metin Yüksel'in Fatih Cami avlusunda şehit edildiği yerde başlayan anma etkinliğine HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Hasan Turan ve Ahmet Hamdi Çamlı ile birlikte çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, okunan ilahi ve ezgilerin ardından basın açıklamasıyla devam etti.
Basın açıklamasını Platform adına Recep Yiğit okudu.
"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler. Ancak siz bilemezsiniz." (Bakara-154) ayeti ile başlayan basın açıklamasında; Emperyalist ve Siyonistlerin İslam coğrafyasında ektikleri fitnelere dikkat çekildi.
"Şirkin, tuğyanın ve isyanın yeryüzünü talan etmesine izin vermeyeceğiz"
Şeytani güçlerin tüm oyunlarına ve fitnelerine asla teslim olmayacaklarını belirten Yiğit, "Hak ve batıl mücadelesinin mihenk taşları olan şehitlerimizin yolunu sürdürmeye devam edeceğiz. Kendi bedenlerini Allah yolunda feda eden aziz Şehitlerimiz, bize, dört miras bırakmıştır. Ümmet, vahdet, cihat ve şehadet bilinci. Andolsun ki şehitlerimizin bıraktığı mirasa sadık kalacak, şeytani güçlerin oyunlarını bu mirastan aldığımız bilinçle bozacak; şirkin, tuğyanın ve isyanın yeryüzünü talan etmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
"Bugün ümmete dayatılan kuşatmaya en gür sesimizle itiraz ediyoruz"
La İlahe İllah'ın verdiği mesaja dikkat çeken Yiğit, "Metin Yüksel şehit edildiğinde henüz 21 yaşındaydı kısacık hayatına öyle büyük bir mücadeleyi sığdırmıştı ki bizler bugün 41 yıl sonra dahi onun açtığı mücadele bayrağı ve anlayışının etrafında toplanabiliyor ve onun kanıyla yazdığı mirasını yüksek sesle haykırabiliyoruz. Bizler inanıyoruz ki insan 'La İlahe' demedikçe köledir, tutsaktır. 'İllallah' demedikçe de özgür ve Müslüman olamaz. 'La İlahe İllalah'ın bilincinde olan insanlar olarak bugün ümmete dayatılan kuşatmaya en gür sesimizle itiraz ediyoruz." diye konuştu.
Büyük şeytan Amerika'nın geçtiğimiz günlerde Kudüs ile ilgili yapmış oldukları açıklamaya da değinen Yiğit, "Yüzyılın Anlaşması" adıyla Filistin topraklarının işgalci israile teslim edilmek istendiğini söyledi.
"Her türlü ihtilaf ve ihtiraslarımızı bir tarafa bırakarak sürdüreceğimize de söz veriyoruz"
Yiğit, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
Bizler şehit Metin Yüksel'in yolundan yürümeye and içmiş ve şehit olmak için sıralarını bekleyenler olarak diyoruz ki! Ümmet bilincimiz ne Amerika'nın şeytanlığını ne de ona alkış tutan işbirlikçi rejimleri unutmayacak. Filistin'in direnişçi halkı yüzyılın tokadını bu alçakların suratlarında patlatacaktır. Kudüs Filistin'in ebedi başkentidir ve İslam ümmetine aittir. Filistin'de Siyonist rejime verilecek bir karış toprağımız bile yoktur. Siyonist israilin yeri ise cehennemin dibidir. Ve diyoruz ki, sizin kandan ve insani değerleri tüketerek beslenen ideolojilerinizi de tanımıyoruz. Ümmet coğrafyasını kan gölüne çeviren küresel Emperyalizme ve siyonizme bekçilik eden tüm unsurları topraklarımızdan söküp atıncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bugün burada şehitlerimizin manevi huzurunda, onların kanlarıyla belirledikleri ümmet ve vahdet çizgisindeki İslami mücadeleyi her türlü ihtilaf ve ihtiraslarımızı bir tarafa bırakarak sürdüreceğimize de söz veriyoruz. Düşmanlarımız bilsinler ki, etnik kimlik ve mezhepler üzerinden kurduğunuz hiçbir tuzağa da düşmeyeceğiz. Sizin şeytanca planlarınıza karşı mücadelemiz, şehitlerimizden aldığımız ilhamla daha da güçlenerek devam edecektir. Bu vesileyle şehidimiz Metin Yüksel'i ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor yollarını sürdürmekteki kararlılığımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Basın açıklamasının ardından kortej halinde yürüyüşe geçen grup, Metin Yüksel ve babası Molla Sadrettin Yüksel'in mezarlarının bulunduğu Edirnekapı mezarlığına kadar tekbir ve salavatlar eşliğinde yürüdü.
Anma programı, mezarlıkta okunan Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua ile son buldu. (İLKHA)