28 ŞUBAT’ÇI NUH METE YÜKSEL DE SAHNEYE ÇIKTI!

Eski Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı olup 28 Şubat’ta aktif rol alarak Refah Partisi’ne hararetli bir şekilde “Kapatma Davası” açarak yeni bir sürecin fitilini ateşleyen Nuh Mete Yüksel, “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmasını Independent Türkçe’ye değerlendirken birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu.

Ekleme: 20.02.2020 11:37:59 / Güncelleme: 21.02.2020 10:15:48 / Güncel
Destek için 

DOĞRUHABER – HABER YORUM

Nuh Mete Yüksel’in değerlendirmelerinden enstantaneler:

“– O dönem adı Fethullah Gülen Cemaati olan bu yapıyla ilgili  Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde soruşturmayı yürüttünüz. Bir siyasi baskı gördünüz mü?

Bülent Ecevit, kendisi açıkça söyledi; “Rahşan bak ne kadar çok okulumuz oldu” diyerek naralar attı. Ecevit’i kandırdılar, Ecevit onların adamıydı. Fethullah Gülen’in adamıydı.

– Geçmişi anlattınız. Bugünkü ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ tartışmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Siyasi ayak şüphesiz var tabii. İlker Başbuğ, yaptığı çıkışta haklı.

– FETÖ’nün siyasi ayağı varsa, bu hangi yolla ortaya çıkarılmalı Cumhurbaşkanı 15 Temmuz’dan sonra “Allah affetsin, kandırıldık” demişti. Ne olmalı?

Yargılanmaları gerekiyor. Özeleştiri yetmez.

– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da mı yargılanması gerekiyor?

Gerekirse yargılanmalı. Beni içeri attıracaksın…”

“Şimdi bayram değil seyran değil…” bu N. Mete Yüksel adlı şahıs neden çıkıp suyu bulandırıyor? Diye sormaya gerek yok sanırım. Çünkü ortalık bulanık sisli ve “Kendini Kurt zanneden herkes” bu havada avlanmak istiyor.

28 Şubat’ın önemli figürlerinden biri olan bu eski savcı geçmişte görevini layıkıyla yaptığı için midir bilinmez ama, sanki yeni bir dönemin kapısı aralanırken ona yeniden “Sahne al, konuş!” denircesine hemen mevzi alarak topa girmesi oldukça düşündürücüdür.

Nuh Mete Yüksel’in söylediklerini önemsemek gerekir.

Çünkü Başbuğ’un söyleyemediklerini N.M.Yüksel bir hukukçu edasıyla ( ama gerçekte içinden geçenleri)dillendiriyor.

Yani birilerinin yıllardır biriktirdiği bir niyeti dillendiriyor.

Nedir bu niyet?

Sn. Erdoğan ile ilgili şu ifadeler her şeyi özetliyor: “Yargılanmaları gerekiyor. Özeleştiri yetmez.”

Yani Sn. Erdoğan yargılansın ve içeri atılsın ( Daha ötesini herkes tahmin ediyordur; Yani Mursi’nin maruz kaldığı muamele)

Tabii mesele sadece bir kişi ile sınırlı olmayacaktır.

Çünkü Çetin Doğan Silivri Cezaevinden çıkarken “Bu Balyoz birilerinin başına inecek!” demişti.

Çünkü İ. Başbuğ, kendisine “Kozmik Oda” ile ilgili sorumlular sorulduğunda derin bir ah çekip “Allah büyüktür” diyerek “Günü bir gelsin hesaplaşacağız!” mesajı vermişti.

Çünkü Perinçek Silivri Cezaevinden çıktığında “Şimdi Cemaatleri temizleme zamanı!” türünden niyetini gizlememişti.

Hakeza aynı şahıs Esed’i ziyaretinde de “Suriye’deki Münafık Kardeşler tamam, şimdi sıra Türkiye’deki Münafık Kardeşlerde!” diyerek bir zihniyetin asıl hedefine işaret etmişti.

Tüm bunlar neden bugün konuşuluyor?

Çünkü Pentagon için analizler (veya hedefler çizen) “Rand Corporatıon” adlı kuruluş bir kuyuya taş atmış ve 40 akıllının bunu çıkarması gerekiyor.

Tabii Rand’ın “Bir deli” olmadığını söylemeye gerek yok sanırım!