DIŞ HABERLER SERVİSİ
Rusların havadan, yabancı milislerin de karadan desteğini alan Baas rejimi Suriye’yi harabeye çevirdi. 9 yıldır devam eden saldırıların sonucunda yüz binlerce sivil hayatını kaybederken milyonlarca kişi de çevre ülkelere göç etmek zorunda kaldı. İç savaştan sonra nüfusu 4 milyona ulaşan muhalif cephenin son kalesi hükmündeki İdlib ve çevresinde, sözde ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ oluşturulmuştu. Ancak gözü kan bürümüş rejim, kanla da olsa İdlib’i ele geçirme peşinde. Her gün onlarca sivilin hayatını kaybettiği saldırılarda 1 milyonu aşkın insan da yerinden edildi. Bu kış ortasında göç edenler dolu olan kamplarda yer bulamazken dondurucu soğuğu dışarda geçiriyorlar ki maalesef şuana kadar aralarında çocuklarında bulunduğu onlarca kişi donarak hayatını kaybetti. Suriye’de 21’inci yüzyılın en büyük insani felaketinin yaşandığını söyleyen Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Suriye’nin kuzeybatısı için ateşkes çağrısı yaptı.
İDLİP KRİZİ KORKUNÇ SEVİYEDE
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, yazılı açıklama yaparak, Suriye'nin kuzeybatısı İdlib'de devam eden krizin "korkunç" bir seviyeye ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. Aralık ayından bu yana çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 900 bin kişinin çatışmalar ve saldırılar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirten Lowcock, yerlerinden edilen Suriyelilerin kamplar dolu olduğu için dondurucu soğukta dışarda kaldığına dikkati çekti. Lowcock, annelerin çocuklarını sıcak tutabilmek için plastik yaktığına ve bebeklerin soğuktan öldüğüne vurgu yaparak, hastane, okul, cami, pazar yeri ve sivil yerleşim alanlarının rastgele hedef alındığını kaydetti. Okul ve hastanelerin kapandığını anımsatan Lowcock, çökmek üzere olan temel altyapı ve salgın hastalık riski konusunda da uyarılarda bulundu.
21’İNCİ YÜZYILIN EN BÜYÜK İNSANİ FELAKETİ
Lowcock, insani yardım çalışanlarının da hedef alındığı ve hayatını kaybettiğini belirterek, "21'inci yüzyılın en büyük insani felaketi ancak BM Güvenlik Konseyi ve nüfuz sahibi diğerlerinin bireysel çıkarlarını bir kenara bırakıp, insanlık için ortak adım atmasıyla önlenebilir." ifadelerini kullandı. Türkiye sınırı üzerinden büyük bir yardım faaliyeti başlamasına rağmen maalesef bu çabalar göçün büyüklüğü karşısında yetersiz kalıyor. Lowcock, tek seçeneğin ateşkes olduğunu vurgulayarak sözlerini bitirdi.
İSVEÇ DIŞİŞLERİ BAKANI LİNDE: AB ŞAM HÜKÜMETİNE BASKI YAPMALI
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanlarının Brüksel'de yaptıkları toplantı sonrası İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Facebook'ta bir açıklama yayımladı. Suriye rejiminin İdlib'deki saldırısını dehşet verici bulduğunu belirten Linde, AB'nin Şam hükümetine baskı yapması gerektiği yönünde teklif verdiğini vurguladı. Rejimin, hastaneler dahil sivil hedefleri gelişigüzel bombaladığını kaydeden Linde, ''Bombalamalardan dolayı yaklaşık bir milyon insan kaçıyor. Şam üzerindeki baskıyı artırıp, ateşkes ve insani erişim talep etmeliyiz. İsveç, Suriye deki insani kriz için 35 milyon avro para ayırdı'' ifadesini kullandı.
SON 6 GÜNDE 148 BİN SİVİL DAHA TÜRKİYE SINIRI YAKINLARINA GÖÇ ETTİ
Baas rejimi güçleri ve destekçisi Rusya'nın ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ sınırları içerisindeki yerleşimlere yönelik saldırıları sonucunda son 6 günde 148 bin sivil daha Suriye-Türkiye sınırı yakınlarına göç ederken, Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu. Bölgede göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğünden edinilen bilgiye göre, İdlib kent merkezi, Halep'in batısı ve güneyindeki Daret İzze ilçesi ile çevresindeki köylerden Suriye-Türkiye sınırına göç devam ediyor.
Baas ordusu ile yabancı gruplardan oluşan rejim güçleri ve Rusya'nın saldırıları sonucunda, ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ içerisinde yer alan söz konusu bölgelerden son 6 günde 148 bin sivil daha yerinden edildi. Göç edenlerin büyük kısmı, Türkiye sınırı hattındaki kamplar bölgesine gelirken bir kısmı da Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgesine sığınıyor.
ON BİNLERCE AİLE YARDIM BEKLİYOR
İdlib'deki kampların dolması, yeni çadır kurulacak alan ile altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil, sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor. Saldırılardan kaçarak evsiz kalan ve temel yaşam malzemelerini temin etmekte zorlanan binlerce aile, yardım bekliyor.
Türkiye ve Rusya heyetlerinin, Suriye’nin İdlib bölgesindeki durumu ele almak amacıyla Rusya Dışişleri Bakanlığı binasında yerel saat ile 10.00’da basına kapalı başlayan görüşmeler yaklaşık 2 saat sürdü.
TÜRKİYE VE RUSYA HEYETLERİ MOSKOVA'DA İDLİB’İ GÖRÜŞTÜ
Türkiye ve Rusya karma heyetleri dün İdlib konusunda Moskova’da görüşmeler yapmıştı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, toplantıda Türkiye heyeti, sahada gerginliğin süratle azaltılması ve insani durumun daha fazla kötüleşmesinin önüne geçilmesi gereğini vurgulamıştı. Ayrıca görüşmede İdlib’de Soçi mutabakatı kapsamında varılan mutabakatların tam olarak uygulanması ve ihlallerin engellenmesi amacıyla alınabilecek önlemler istişare edilmişti.
BAAS REJİMİ VE RUSYA'NIN SALDIRILARINDA 4 SİVİL DAHA ÖLDÜ
Baas rejimi ve destekçisi Rusya’nın İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne kara ve hava saldırılarında toplam 4 sivil daha yaşamını yitirdi. Askeri muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, Rus savaş uçakları, dün sabah saatlerinden itibaren Daret İzze ilçesi, Bisenkul, Musaybin, Cebel el- Erbayin, El Rami, Kefer Amme, Takad ve Ebzimo köylerini yoğun biçimde hedef aldı.
AB BAAS REJİMİNE YÖNELİK YAPTIRIMLARI GENİŞLETTİ
Avrupa Birliği, AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, Baas rejimi ve destekçilerine yönelik yaptırım listesinin genişletildiği belirtildi. Açıklamada, Suriye'de yerinden edilmiş vatandaşların arazilerinde Baas rejimine doğrudan fayda sağlayan projeler geliştirdikleri için 8 iş adamının ve 2 şirketin yaptırım listesine eklendiği kaydedildi. Yaptırımlar uyarınca mal varlığı dondurulan ve seyahat yasağı uygulanan kişi sayısı 277'ye, şirket sayısı da 71'e çıktı.
ASTANA ANLAŞMALARI VE SOÇİ MUTABAKATINA UYMUYORLAR
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu ancak rejim, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç, kalanları, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi.
17 Eylül 2018'de varılan Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.