Dijital çağ da denilen günümüzde internet bağımlılığı gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Yaşanan bu olumsuzluklar bireylerde birçok fiziksel ve ruhsal sorunu da beraberinde getiriyor.
Video ve online oyunlarla bilgisayar bağımlısı olan birçok insan toplumdan soyutlanarak tamamen sanal aleme müptela oluyor.
Bu durum bazen tıbbı olarak müdahale edilmeyi gerektiren süreçlere kadar da ilerleyebiliyor.
Sanal oyunların tehlikelerine karşı uyarılarda bulunan Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, birçok insan için hastalık seviyesine kadar ulaşan video oyunlarının çocuklardan büyüklere, aile bütçesinden ülke ekonomisine kadar pek çok risk içerdiğini söyledi.
Ay, adına her ne kadar oyun denilse de bu video oyunlarının sadece oyundan ibaret olmadığını ifade etti.
"Aileler oyuna gelmesinler"
Ay, "Bizim bildiğimiz oyun, çocukların deneyimleyerek öğrendiği, sınırlarını kendisinin çizdiği, kurallarını kendisinin koyduğu, doğal öğrenme ortamı oluşturan faydalı bir eylemdir. Bu hem çocuğu mutlu eder hem de onlarla iletişim kurmak adına önemli bir faaliyettir. Ancak bilgisayarda, tablette, telefonda ya da türevlerinde oynanan video oyunlar ise, bu olumlu etkileri barındırmaz. Aksine sanal ortamda, başkalarınca çizilmiş sınırlarda gerçekleştirdiği bir eylemdir. Bunun faydalı olduğu söylenemez. Aileler oyuna gelmesinler." dedi.
"Bu ortamlarda uyuşturucu dahi pazarlanabiliyor"
2018 yılında bilgisayar oyunlarına kayıtlı kişi sayısının 30 milyonu bulduğunu ve yine aynı sene içerisinde bu tür oyunlara 5 milyar TL harcandığına dikkat çeken Ay, "Bu tür oyunlar hem aile bütçesine hem ülke ekonomisine zarar veriyor. Uzun süreli bilgisayar oyunu oynamak ölümle dahi sonuçlanabiliyor. Çocuklarımızı intihara sürükleyen sözde oyunlar var. Sanal ortamda edinilen arkadaşlıklar çocukları yanlış ortamlara sürükleyebiliyor. Bu ortamlarda uyuşturucu dahi pazarlanabiliyor." diye konuştu.
"Aile ve arkadaşlık ilişkilerini zayıflatıyor"
Bu tür oyunların ülkemizde denetime tabi tutulmadan oynandığını ve oyunların içerisinde zararlı içeriklerin olduğunu hatırlatan Ay, "Öncelikle bu oyunların bağımlılık yapma riski mevcut. Ayrıca gerek öğretmenlerle gerekse velilerle yaptığımız görüşmelerden ortaya çocukların denetimsizce oyun oynadığı hatta bir kısmının geceyi video oyunlarını oynayarak geçirip okulda uykusuz kaldığı bilgisini edindik. Bu da çocuğun akademik başarısını düşürüyor. Sosyal iletişim becerilerine darbe vuruyor. Aile ve arkadaşlık ilişkilerini zayıflatıyor. Sağlık problemleri ortaya çıkartabiliyor." şeklinde konuştu.
"Obeziteden uyku bozukluklarına kadar pek çok hastalıkla sağlığı da tehdit ediyor"
Söz konusu oyunların sadece çocuklar için değil yetişkin bireyler için de olumsuzluklara sebebiyet verdiğini söyleyen Ay, "Oyun bağımlısı olmuş bir yetişkin birey kişisel, ailevi, akademik, mali ve mesleki alanlarda problemler yaşayabiliyor. Hatta inzivaya çekilen, sosyal ilişkiler açısından garip olarak nitelendirilebilecek davranışlarla bile bu bağımlılık sonuçlanabiliyor. Bağımlılık derecesi arttığında obeziteden uyku bozukluklarına kadar pek çok hastalıkla sağlığı da tehdit ediyor." dedi.
Sadece ekrana bakmak 0-3 yaş grubu çocuklar için sadece ekrana bakmanın dahi zararlı olduğunu ifade eden Ay, okul öncesi dönemde çocuklara video oyunlarının oynatılmasının kesinlikle doğru olmadığını vurguladı.
"Ebeveynler rol model olduklarını unutmayarak kendileri de bu oyunlara karşı dikkatli olmalı"
Ay, "Daha sonraki dönemlerde ise oynanan oyunun içeriği mutlaka denetlenmeli. Oyunun içeriği ve süresi ile ilgili net kurallar belirlenmeli. Çevrimiçi oyunların risklerine karşı çocuklar bilgilendirilmeli ve takip sağlanmalı. Evin ortak kullanım alanlarında oyun oynanmasına izin verilmeli. Video oyunların ödev, görev sorumlulukların gerçekleştirilmesinden sonra oynanması sağlanmalı. Ebeveynler rol model olduklarını unutmayarak kendileri de bu oyunlara karşı dikkatli olmalı." ifadelerini kullandı.
"MEB rehber öğretmenlerle birlikte sorunun çözümünde aktif rol almalı"
Çocuklarının video oyunu bağımlılığı hakkında ailelere de önerilerde bulunan Ay, şöyle konuştu. "Çocuklarının oyunlarla ilişkisinden rahatsızlarsa gerek biyolojik gerekse ruhsal sağlığı açısından endişe ediyorlarsa ya da sorunlar gözlemliyorlar ise konunun uzmanlarından mutlaka yardım almalılar. Sadece ailelerin aldığı tedbirler her zaman başarılı olmayabilir. Bu konuda yetkililer de denetleyici adımlar atmalı. Bu oyunların zararlarını sıfırlamak için gerekli adımlar atılmalı. Birçok ülkede bu yönde adımlar atıldı. Örneğin gece 22.00 ila sabah 09.00 saatleri arasında bu oyunların oynanmasının, en azından çevrimiçi olarak yasaklanması sorunun ciddi bir bölümünün çözümünü sağlayacaktır. Ayrıca 'Millî Eğitim Bakanlığı'da, özellikle rehber öğretmenler vasıtası ile bu konuda aktif rol almalı. Bu oyunlara girişlerde kimlik numarası kontrolü sağlanmalıdır." (Nizamettin Aşkın-İLKHA)