"Aile Okulu" programı kapsamında; evliliğe bakış, eş seçimi, aile olmanın önemi, düğün ve nişan harcamalarındaki ölçü, Kur'an ve sünnete göre evlilik hazırlığı, eşler arası iletişim ve uyum, eşlerin birbirleri üzerindeki hakları, aile içi mahremiyetler gibi başlıklar altında seminerler düzenlenecek.
TESSEP Marmara Koordinatörlüğü, bu çerçevede daha büyük kitlelere ulaşabilmek için "Aile Okulu" programlarını İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesindeki birçok il ve ilçede seminerler şeklinde düzenlemeye başladı.
Bu kapsamda, Bursa'nın Emek, Osmangazi-Hamitler, Osmangazi- Şirinevler, Yıldırım-Ulus bölgelerinde "Aile Okulu" programlarının ilk seminerleri yapıldı.
İstanbul'da ise, Pendik, Tuzla, Kartal ve Kocaeli'nin Gebze ilçesi, ortak bir organizasyonla programda yer alan ilk iki seminer gerçekleştirildi.
İlk hafta düzenlenen seminerlerde konuşan Eğitimci Elif Kılıçarslan, evlilik konusunda oluşturulan yanlış algılar ve bu algılar üzerinden aile kurumuna kurulan tuzaklara değindi.
"Genç evlilik teşvik edilmeli ve geç evlenmenin tehlikelerine karşı uyanık olunmalıdır"
Evliliklerde ebeveynlerin görevlerini de hatırlatan Kılıçarslan, Müslüman anne babaların çocukları konusunda, bilhassa evlilik hususunda görevlerinin olduğunu, çocuklarına İslam ahlakın yanı sıra, evlilik çağına geldiklerinde onlara İslam'ın bu konudaki emir ve yasaklarını öğretmeleri gerektiğini söyledi.
Kılıçarslan, "Evlilik kolaylaştırılarak evlenecek gençlere yardımcı olunmalıdır. Anneler damat ve gelin seçerken, gençler eş seçerken sahabenin bu konudaki hassasiyetlerini örnek almalıdırlar. Genç evlilik teşvik edilmeli ve geç evlenmenin tehlikelerine karşı uyanık olunmalıdır." dedi.
"Batı, aileyi yok etmek, ortadan kaldırmak için her türlü oyunu oynuyor"
"Aile Okulu" seminerlerinin ikincisinde konuşan İlahiyatçı Nazlıhan Akyol ise, aile olmanın önemine vurgu yaptı.
Akyol, "Şeytan ve dostları aileyi ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun için tuzaklar kuruyorlar. Batıda aile kurumunun çökmesiyle beraber ortaya çok kötü sonuçlar çıktı. Batı, aileyi yok etmek, ortadan kaldırmak için her türlü oyunu oynuyor." diye konuştu.
"Batının bize dayatmaya çalıştığı değerler kendi toplumlarında aileyi bitirme noktasına getirdi"
İnsanın diğer canlılar arasından seçilen mükerrem bir varlık olduğunu hatırlatan Akyol, "İnsan buna rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılamak için bir toplum hayatına ihtiyaç duyar. Sağlıklı bir toplum için aile çok önemlidir. Küresel dünya stratejilerinin, toplumları psikolojik savaşlarla yok etme siyasetini aile üzerinden icra etmeye başladılar. Popüler kültür, popüler rol model olarak batı tarzı yaşam evlerimize kadar girdi. Yuvalarımız işgal edildi. Bunun sonucu olarak uyuşturucu, şiddet, intiharlar toplumda salgın biçimde yaygınlaştı. Batının bize dayatmaya çalıştığı değerler kendi toplumlarında aileyi bitirme noktasına getirdi." ifadelerini kullandı.
"Sağlıklı bir toplum için eğitim ve kültürel kanallar kullanılmalı"
Batı toplumunun bizlere dayatmaya çalıştığı hayat tarzının birçok zararlar meydana getirdiğini belirten Akyol, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Bize dayatılmaya çalışılan Kapitalist düzenin, 'Daha çok kazan, daha çok tüket, daha hızlı yaşa' formülü ve eğlence kültürü ile tüketim alışkanlıklarımızı, davranışlarımızı etkisi altına aldı. Batı insanı, hastalanan eşine bakmayı bir yük gibi görüyor. Yaşlanan anne babasının sorumluluğunu da devlete yüklemek istiyorlar. Evlilikler, birliktelik olarak algılanmaya başladı. İstanbul Sözleşmesi ve Feminizm hareketleriyle karı-koca ilişkileri adeta, kadın-erkek kavgasına dönüştürüldü. Sağlıklı bir toplumun oluşması, bu alanda yatırım yapmakla olur. Sağlıklı bir toplum için, eğitim ve kültürel kanallar kullanılarak, ailenin olması gereken doğal ve sağlıklı konumu özendirilmelidir.
İkinci haftanın ilk seminerinde konuşan Eğitimci- Yazar Meryem Yılmaz, düğün ve nişan merasimlerinin Allah'ın rahmetini celp ettiği gibi gazabını da celp edebileceğini söyledi.
Seminerde konuşan Eğitimci Suzan Can ise, Kur'an ve sünnete göre evlilik hazırlığının nasıl olması gerektiğine vurgu yaparak israftan kaçınılması gerekliliğini hatırlattı. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)