Burası Arabistan mı?

“Başörtülüler Arabistan’a, Şeriatçılar İran’a” gibi seviyesiz ve hadsiz sloganları bu ülke zamanında az duymuş değil.

Ekleme: 11.02.2020 14:40:10 / Güncelleme: 12.02.2020 00:21:19 / Güncel
Destek için 

Yusuf Can – Haber Yorum

Özellikle 28 Şubat sürecinde Süleyman Demirel başta olmak üzere dillendirilen bu söylem ne yazık ki birçok insanın diline pelesenk olmuş.

Sanki dindar insanların asıl diyarı Arabistan veya İran’mış gibi.

Sanki sadece Arabistan veya İran İslamî yaşamı temsil ediyorlarmış gibi.

Sanki konu İslamî örtüye ve sembollere geldiğinde bu iki ülke hatırlanıyor gibi.

Sanki bu söylem bu ülkenin gerçek sahipleri sayılan Müslümanlara bir hakaret gibi.

Sanki birilerinin bilinçaltında bu ülkenin dindarlarına yönelik yönelik ikinci sınıf insan muamelesi bir eyleme bir tavra dönüşmüş durumda

Tüm bunları çağrıştıran olay bugün İstanbul'da Yeşilpınar-Şişli hattındaki bir İETT otobüsünde

yaşanan gerginlik ile ilgili.

Habere göre;

“Bir çiftin otobüste öpüştüğünü gören yolcular, "Burası Türkiye! Burada kanun var, nizam var, aile var, ayıp sana, ayıp" diyerek tepki gösterdi.Bu uyarıya oldukça sinirlenen kadın yolcu, "Arabistan mı burası? Senin terbiyen çok iyi." diye sordu.Bu sırada başka bir yolcu ise "Türkiye'de insanlar öpüşemez mi? Sana ne" diyerek tepkisini dile getirdi.

Aslında birçok insanın gün içerisinde bir şekilde (Maalesef) karşılaştığı bu tarz olaylar toplumda neredeyse sıradanlaştırılacak.

Evet sıradanlaşmadı ama birileri sanki sıradanlaşması için özel çaba gösteriyor.

Halbuki burası Türkiye. Ve Türkiye halkının dini duyarlılık konusunda Arabistan veya İran halkından aşağı kalır bir yanı olmadığı gibi sorumluluk açısından da herhangi bir eksiği yok.

Sorulması gereken bir soru da; Türkiye toplumu ne zaman bu kadar yozlaştı? Sorusudur.

Artık her şeyin “Özgürlükler” bağlamında ele alındığı dini değerlerin ve temel ahlaki ilkelerin önemsenmediği ve yeni bir aşamaya geçişin sinyallerinin verildiği bir dönemin başında bulunduğumuz anlaşılıyor.

Toplum olarak daha duyarlı olunması ve farkındalığın geliştirilmesi için gerek. Artık birileri çıkıp gayr-i ahlaki bir eylemi savunup özgürlük şemsiyesini kalkan yapabiliyor.

Bu durumda “İyiliği emr kötülükten nehy” ile amel edilmesinin önemi daha iyi anlaşılıyor.