Mahalle Muhtarı Abdurrahim Aydın ve mahalle sakinleri mahallede var olan sorunların giderilmesi, ihtiyaç olan Kur'an kursu, sağlık ocağı ve taziye evinin yapılmasını talep ediyor.
Adıyaman'ın 30 bin nüfuslu Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Abdurrahim Aydın mahallede taziye evi, sağlık ocağı noktasında ihtiyaçlarının olduğunu dile getirerek "Mahallemizde kadın ve erkekler için bir taziye evine ihtiyaç vardır. Sağlık ocağımızın yeri kiradır. Sağlık ocağımıza ait bir binanın yapılması için yetkililerden gerekli girişimlerde bulunması istiyoruz." dedi.
"Hastanemizin yeniden hizmete girmesini istiyoruz"
Aydın, "Şehrin merkezinde bulunan devlet hastanesinin yetkililer tarafından bir an önce ne yapılacağına dair bir açıklama yapılması gerekiyor. Hastane için yapılacak çalışmalar konusunda vatandaşı bilgilendirmeleri gerekiyor. Hastane bizim için çok önemliydi vatandaşımız bize soruyor. Biz onlara herhangi bir cevap veremiyoruz. Bundan dolayı vatandaşın bize karşı güveni sarsılmış. Çevre illerin birçoğunda birkaç hastane var. Bizim Adıyaman'da bir tek hastane var. İki grup arasında kavga çıktığı zaman aynı acile gittiklerinden ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Karapınar Mahallemizde beyin kanaması geçiren veya kalp krizi geçiren bir hastanın devlet hastanemize ulaştırılması yarım saat alabiliyor. Bu durumda dakikalar çok önemlidir. Oysaki şehir merkezindeki hastanemiz yapılırsa bu konuda biraz daha rahatlamış oluruz. Bu konuda halkın bir sıkıntısı var. Yetkililerin bu sıkıntıya kulak vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Kur'an kursumuz bodrum katta"
Mahallede bulunan Kur'an kursunun hem alan hem de yer olarak sıkıntılı bir durumda olduğunu vurgulayan Aydın, "Mahallemizde bulunan Ebubekir Sıddık Kız Kur'an Kursu bodrum katta hizmet vermektedir. Kış gününde rutubet tutuyor, oraya haşereler giriyor. Abdest alınacak düzgün bir yerin olmaması ve öğrencilerini de çok olması sıkıntı meydana getiriyor. Bize yakışır bir Kur'an kursu yapılmasını istiyoruz. Caminin hemen doğusunda bulunan ve belediye ait olan alan, Kur'an kursuna tahsis edilirse inşallah buraya güzel bir Kur'an kursu yapılır ve bu sıkıntımız da giderilmiş olur." şeklinde konuştu.
"Mahallemizin eksikleri çoktur"
Mahalle sakinlerimden Şükrü Rençber, mahalleli olarak birçok eksikliklerinin bulunduğunu dile getirerek "Mahallemizin olmazsa olmazlarından birisi taziye evimizdir. Çünkü var olan taziye evimiz üç mahallenin ortasındadır, üç mahalleye hitap ediyor. Bundan dolayı yetersiz geliyor. Mahallemize bir taziye evinin yapılmasını istiyoruz. Ebubekir Sıddık Caminin alt katında bir Kur'an Kursumuz vardır. Burası çok dardır." dedi.
Alt yapı noktasında da sorunların var olduğunu belirten Rençber, "Mahallemizin altyapı sorunu vardır. Yağmur biraz şiddetli yağdığı zaman, dağdan gelen sularla beraber ikinci çevre yolu bunu kaldıramıyor. Yolun üst tarafında tamamen su birikiyor arabalar dahi geçmekte zorluk çekiyor. Mahalle arasındaki yollarımız, sokaklarımız iyi değildir. Çukurlaşmış olan bu sokakların da onarılması gerekiyor. Ana caddede herhangi bir sıkıntımız yok. Sokaklarımız birer köstebek yuvasına dönmüş durumdadır. Mahallemizde sağlık ocağı olmazsa olmazlarımızdandır. Sağlık ocağımıza ait bir yer yoktur. Onun için sağlık ocağına da ait bir alanın tahsis edilmesini talep ediyoruz. Mahallemizde belediye ait boş bir alan var. Orası sağlık ocağına tahsis edilirse çok iyi olur. Belediye Başkanımızdan çok şeyler bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Mahallerimizin sorunları giderilsin"
Adıyaman'ın diğer illere göre hizmet noktasında çok geri kaldığının altını çizen mahalle sakinlerinden Zeynep Tutar, "Mahallemizin birçok sıkıntısı var. Taziye evimiz, hastanemiz yok, yollarımız kötüdür. Herhangi bir çalışma yok mahallemizde. Bunlar her zaman yatmışlar mı anlamadım. Bizim mahallemizi gözden çıkarmışlar. 'Biz neyiz?' anlamış değiliz. Nereden geliyor bu ayrım. Hangi belediye geliyorsa ötekinden daha kötü. Bize de günah. Bizler oy kullanıyoruz daha sonra vicdanımız rahatsız oluyor ve bu günahı boynumuzda taşıyoruz. Kaldırım desen yok, imar yok, yollar doğru değil. Bir vatandaş ev yapmak istediği zaman evini dahi yapamıyor. Yolları da devlet yapsın! Ben yapacak değilim. Bu yollar o kadar kötü ki üç defa yollarda düştüm. Çocuklar düşüyor, büyükler düşüyor. Biz de insanız başka mahallelere, memleketlere bakınca sanki burası bir kent değil. Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep… her yeri görüyoruz. Biz vatandaş değil miyiz, herkese var da bize yok mu? Bir deprem olduğu zaman hepimiz birlikte gidiyoruz. Bizler kardeşiz, kardeş olduğumuz zaman ayrım yapılmamalıdır. Bu kadar ihmalkarlık olmaz." diye sitemlerde bulundu. (Cemil Özdaş-İLKHA)