ANKARA
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgiyi göre, 2015'te 78 milyon 741 bin 53 olan Türkiye'nin nüfusu, 2019 itibarıyla yüzde 5,6 artışla 83 milyon 154 bin 997'ye yükseldi. Bu dönemde 76 ilin nüfusunda artış, 5 ilde ise düşüş yaşandı. İstanbul, 861 bin 833 kişilik artışla ilk sırada yer alırken, bu ili 368 bin 501 kişiyle Ankara, 223 bin 244 kişiyle Antalya, 213 bin 573 kişiyle Bursa ve 198 bin 836 kişiyle İzmir takip etti. Söz konusu dönemde Ağrı, nüfusu en çok azalan il olarak kayıtlara geçti. Ağrı'nın nüfusu 5 yılda 11 bin 11 kişi azaldı. Bu ili, 7 bin 250 kişilik azalışla Kars, 1946 kişiyle Ardahan, 1416 kişiyle Tunceli ve 259 kişiyle Erzurum izledi.
YALOVA NÜFUS ARTIŞ ORANINDA LİDER
Yalova, 2015-2019 döneminde yüzde 16,3'lük yükselişle nüfus artış oranında ilk sırada yer aldı. Bu dönemde Yalova'nın nüfusu 233 bin 9'dan 270 bin 976'ya yükseldi. Yalova'yı yüzde 12,5'lik artışla Tekirdağ, 9,7'lik yükselişle Kocaeli ve yüzde 9,6'lık artışla Şanlıurfa takip etti. Aynı dönemde Kars'ın nüfusu yüzde 2,5, Ağrı'nın yüzde 2,01, Ardahan'ın yüzde 1,96, Tunceli'nin yüzde 1,65 ve Erzurum'un yüzde 0,03 azaldı.
KÖYDEN KENTE GÖÇ DEVAM EDİYOR!
2014 Mahalli Seçimleri ile Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van ve Ordu büyükşehir statüsüne kavuşurken, büyükşehir belediyelerinin sınırları da il sınırlarını kapsar hale getirildi. Böylece 16'dan 30'a çıkan büyükşehirlerdeki köyler de mahalleye dönüştürüldü. 2015-2019 döneminde 30 büyükşehir dışında kalan 51 ildeki köy nüfusu incelendiğinde, 15 ildeki köy nüfusunun arttığı, 36'sında ise azaldığı gözlendi. Köylerin nüfusu 2015'te 6 milyon 217 bin 919 kişi iken, 2019'da köyde yaşayanların sayısı 6 milyon 3 bin 717'ye geriledi. Böylece 5 yılda köy nüfusu 214 bin 202 kişi azaldı. Köy nüfusunun en çok azaldığı il 38 bin 559 kişiyle Erzincan oldu.
“ŞEHİRLERİN CAZİBESİNİN YÜKSEK OLDUĞUNU İLERİ SÜRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Tahsin, 2015-2019 döneminde köy nüfusundaki azalmanın nedeninin, iktisadi faaliyet kollarının yapısındaki değişimle birlikte sorgulanması gerektiğini söyledi. Tahsin, kırdan ya da köylerden şehirlere yaşanan göçün, ücret, sosyo-ekonomik olgularla birlikte ele alındığında şehrin cazibesinin daha yüksek olduğu şeklinde değerlendirildiğini belirterek, şunları kaydetti: "Ancak bu dönemde Türkiye genelinde istihdam oranı verilerindeki azalma, işsizlik ve bunun bir alt bileşeni olarak genç işsizlik oranındaki artış gibi olgularla birlikte düşünüldüğünde şehirlerin cazibesinin (çekim gücünün) yüksek olduğunu ileri sürmemiz mümkün değil. Örneğin İstanbul için ters göçün geçerli olduğu bir tablo ile karşı karşıyayız.” Tahsin, köydeki iktisadi faaliyetlerin daralmasının kaçınılmaz olarak göç ile sonuçlandığını belirtti. Türkiye genelinde tarımsal istihdam oranındaki azalışların, köyün iktisadi faaliyetlerinde daralmaya neden olduğunu ifade eden Tahsin, tarım dışı sektörlerde ise istihdam yaratma kapasitesinin sınırlı kaldığını dile getirdi.
"KALKINMA İÇİN TARIMSAL FAALİYETLERLE DİĞER TAMAMLAYICI SEKTÖRLER DE DİKKATE ALINMALI"
Tahsin, kırsal alanın kalkınma sürecinde sektörler arası tamamlayıcılık, çevre-merkez arasındaki bağlantılar ile bölgelerin demografik ve toprak yapısının temel alınması gerektiğine vurgu yaptı. "Kalkınma için köylere dönüşün sağlanması gerekir." önermesi yerine “Kalkınma için köylerde tarımsal faaliyetler ile diğer tamamlayıcı sektörlerin de dikkate alınması gerekir.” önermesinin temel alınmasının uygun olacağına dikkati çeken Tahsin, şöyle devam etti: “Kalkınma için köyün de kendi içinde iktisadi faaliyetlerin birbirini tetiklemesi ve tamamlayıcılık unsurlarının öne çıkması gerekmektedir. Bu noktada tarım politikaları ve bu alandaki iktisadi faaliyetlerin istihdam koşulları değerlendirilmek durumundadır. Köy ya da genel olarak kırsal alanda sadece tarıma dayalı bir teşvik politikasının ötesinde diğer sektörler arasındaki bağlantılar temel alınmak durumundadır.” AA