BURAK Hanımlar Komisyonu Başkanı Gelembe: "Kudüs için stratejiler geliştirilmeli"

ABD'nin şer planına tepki gösteren Mukaddes Mekanları Tanıtma ve Kültür Derneği Hanımlar Komisyonu Başkanı Saadet Gelembe, kabul edilebilir olmayan bu planın ümmeti bir araya getirmeye vesile olması temennisinde bulundu.

Ekleme: 08.02.2020 15:45:05 / Güncelleme: 08.02.2020 15:48:35 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

İşgalci ABD'nin "Yüzyıl Anlaşması" adıyla uygulamaya koymaya çalıştığı ihanet planına gösterilen tepkilerde, kararın kabul edilmeyeceğine dikkat çekiliyor.

Tek taraflı dayatılan ve Filistin halkını yok sayan karara karşı Müslümanların birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çeken Mukaddes Mekanları Tanıtma ve Kültür Derneği (BURAK) Hanımlar Komisyonu Başkanı Saadet Gelembe, ümmetin Kudüs için stratejiler geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Gelembe, "Biz buna yüzyılın ihaneti diyoruz. Bunu sadece Amerika ve israil birlikte oturup kendi aralarında müzakere ettiler. Hukuksal olarak da bu kabul edilebilir bir şey değil. Birleşmiş Milletlere de uygun değil. Bir dayanağı da yok. Bu anlaşmalarda sorumlu olan iki taraf masaya gelir, oturur ve müzakerelerini yapar, metni oluşturur ve bunu sunar. Ama burada birisine hiçbir söz hakkı verilmedi. Filistin'e söz hakkı verilmemesi bir tarafa, buna resmen Filistinlileri yok etme anlaşması diyebiliriz." dedi.

 

"Bir intifada oluşur endişesini taşıyorlar"

 İhanet anlaşmasıyla Filistin halkının yok sayıldığına dikkat çeken Gelembe, şunları söyledi:

Anlaşmaya kendileri de güvenmiyorlar ki toplumsal ve kitlesel tepkiler oluşabilir diye halklarını uyardılar. 'Tedbirli olun.' dediler. Ne yaptıklarının farkındalar aslında. Burada Filistin'in bir devlet olması için hiçbir hak verilmiyor. Orada olan Yahudi halk da buna tepki gösterdi. Bir intifada oluşur endişesini taşıyorlar. Onun için 6 milyon mültecinin Filistin'e dönmesini engelleyecek maddeler oluşturdular anlaşmanın içerisinde.

"İşgal rejimi Filistin halkını kabul etmiyor"

Mescid-i Aksa'nın tamamen işgal rejiminin egemenliği altında olmasının Müslümanlar için zillet olduğuna dikkat çeken Gelembe, Arap dünyasından cılız seslerin çıkmasına da tepki gösterdi.

Gelembe, "Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki bütün vakıflar Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Onlar bu kararı reddettiler ve 'kabul etmiyoruz' dediler. Ümmet olarak da bunu kabul edemeyiz, içimize sindiremiyoruz. Bizim kutsalımız, haremimiz, işgal altında. Bu artık iyice meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Ümmet olarak göz yumma lüksümüz asla olamaz. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve diğer Arap ülkeleri çok cılız ses çıkardılar. Bir kısmı zaten tamamen desteklediler. Filistin halkını kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Zaten israil işgal yönetimi Filistin halkını kabul etmiyor. Çeşitli bahane ve ürettikleri senaryolarla bunu uygulamaya çalışıyorlar. Ümmet olarak birlik beraberlik içerisinde buna topyekûn ses çıkarmadığımız sürece bunun devamı gelecektir." diye konuştu.

"İnşallah bu karar ümmetin birliğini sağlayacaktır"

Pazar günü İstanbul Sakarya ve Diyarbakır'da yapılacak mitinglere de değinen Gelembe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kamuoyu olarak tepkimizi verelim. Ama bu yeterli değildir. Neler yapabiliriz? Nasıl çözüm önerileri üretebiliriz? Gidişlerimizi nasıl arttırarak desteğimizi sağlayabiliriz? Oradaki halkın nefes almasına, ayakta durmasını nasıl sağlayabiliriz? Direnişi nasıl destekleyebiliriz? Bu konularda ümmet olarak çözüm üretmemiz lazım. Ama Elhamdülillah bir adım da atılıyor, bir bilinç ve şuurlanma var. Fakat bu çok azdır. Karşı taraf bizi biliyor ve bunun farkında. En büyük tepkiyi Türkiye verdi. Ümmet olarak kendimize şunu sormalıyız. Biz gerçekten doğru adımlar atıyor muyuz? Stratejiler geliştiriyor muyuz? Nasıl bir yol haritası çiziyoruz ya da çizebiliyor muyuz? Tepkimiz ne olmalı? Hangi adımları atarsak bize zarar verecek? Bir akıl birliği halinde olmamız lazım. Maalesef bu konuda zayıfız. Küçük bir kitle de olsa bir çağrı arayışı içerisinde olan insanlarımız var. Elbette Allah nurunu tamamlayacaktır. Bu kendi ayaklarına sıktıkları bir kurşun olacak inşallah. Belki de ümmetin birliğini bunların bu kararı sağlayacaktır." (Nizamettin Aşkın/Zeyd Varol/Şükrü Tontaş-İLKHA)





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar